Cumhuriyet’in sembolü olan tarihi Çankaya Köşkü, nedense iktidarı rahatsız etti. Onun yerine, başkasını yapmak istediler ve yaptılar. Adı da “Köşk” değil, “Saray” oldu.

      İşin ilginç yanı, “Çankaya Köşkü, Atatürk’e tepki olarak istenmedi.” dendi, ama yeni Saray’ı yine Atatürk’ün Çiftliği’nin içine yaptılar.

      Mahkeme, “Böyle bir inşaat, buraya yapılamaz.” diye karar verdiyse de, dinlemediler ve yaptılar.

      Dinlemeyen, şimdiki Cumhurbaşkanı’ydı. Başlangıçta, Sarayı Başbakanlık için yaptırdıklarını söylediyse de, kendisi Cumhurbaşkanı olunca, Saray kendisinin oldu.

                                             MASRAF, ÇOK BÜYÜK !

      Mahkeme, inşaatın yapımına izin vermeyince, Belediye de ruhsat veremedi. Ama, Saray yine de yapıldı. Ruhsatsız yapılınca halk, haklı olarak buraya “Kaçak Saray” dedi.

      Vatandaşlar, ruhsat almadan  herhangi bir inşaatı yapsaydı, Belediye hemen mührü vurur ve kaçak inşaat yapmaktan derhal yasal işlem yapardı.

     Saray’ın 5 milyar dolara mal olduğu söylendi. Çok sayıda odasının bulunduğu da söylenince, Cumhurbaşkanı “Tam, 1150 odası var.” dedi.

    İnşaat bitti, ama dedi-kodu’su bir türlü bitmedi ve bitmeyeceği anlaşılıyor. Çünkü, Saray’ın inşaatından çok, şimdi tefrişi konuşuluyor.

    Dışarıdan getirilen mefruşata ödenen paralar da, dudak uçuklatıyor. Tekrar edelim, inşaatın bedelinden çok, mefruşata ödenen paralar konuşuluyor.

    İktidarın önde gelenlerinden Bülent Arınç, yapılan israfı açıkça itiraf ediyor ve “İktidarımızın israfı çok büyük diyor. Eğer, bu kadar büyük israf yapılmasaydı, vergi almaya bile gerek yoktu.” diyerek, kendi iktidarına tepki veriyor.

                                SARAY’IN YANINA, YENİ SARAYCIK  

    Cumhurbaşkanı, bu Saray’la yetinmiyor. Şimdi de, onun yanına daha küçük bir Saray yaptırıyor. Gündüzleri Büyük Saray’da, geceleri ise Küçük Saray’da kalacakmış.

   İşin daha da ilginç yanı, bu Saraylara ek olarak kızının atları için ayrı bir bölüm, oğlu için de bir “Golf Sahası” yaptıracakmış. Belki, yapıldı bile.

    Bütün bu yapılanların, birer “israf” olduğu ap-açık. Oysa, referans yaptıkları İslam Dini’nde ve Kur’an hükmüne göre, “İsraf haramdır.” Yani, yapanlar haram işlemiş ve günaha girmiş olurlar.

    Vatandaşlar, bu durumu görünce açıkça söylüyorlar. “Onlar inansa, bu korkunç  israfı yapmazlardı.”

                                   İKTİDAR DEĞİŞİRSE, NE OLACAK?

     CHP, açık konuşuyor. “Bizim iktidarımızda, böyle bir Saray kullanılmayacak.” Yani, demek istiyorlar ki, “Cumhurbaşkanı, tekrar Çankaya’ya dönecek.”

     Mevcut Saray’ın, “Uluslararası Bir Bilim Merkezi” olacağı söyleniyor. “Yıkılsın” diyenler de var. Ancak bir israf, başka bir israfla önlenemez.

     CHP’nin, bu şekilde düşünmeye hakkı var. Çünkü, iş Sarayı yaptırmakla bitmiyor. Kullanım masrafları da, dudak uçuklatıyor.

      AKP’nin dışında her kim iktidar olursa olsun, 13 yıllık bu israf ve talan önlendiği ve haksız kazanımlar geri alındığı takdirde, Türkiye’de işsizlik de, fakirlik de ortadan kalkacaktır.

      Türkiye ve Türk halkı, şimdi bunu yapabilecek bir iktidarı bekliyor.