AK Parti hükümeti var olan derin devleti bitirdi kendi derin devletini yarattı yaratmasına ancak kurduğu derin devlet döndü, bu kez kendisinden hesap sormaya başladı. Çıkarların çatıştığı noktada hesaplaşmaya giden cemaat ile AK Parti hükümeti ülkede bir kaos oluşu verdi. Yaşanan bu kaos bir kara bulut gibi ülkenin üstüne çökmüş ve olan biten ne varsa, hükümet faturayı paralele çıkartmaya çalışmakta.
Geçmişte, polis-mafya-siyaset üçgenindeki kirli ilişkilerin açığa çıktığı Susurluk kazasının ardından, derin devlet, faili meçhul cinayet failleri almış başını gidiyordu. Taki AK Parti iktidara gelene kadar. AK Parti iktidara gelir gelmez ilk işi var olan derin devletle mücadele ederek, kendi derin devletini yarattı. Ancak kendi yarattığı derin devletin bir gün kendisine döneceğinin hesabını hiç yapamamıştı. Ne zaman kendi kurduğu derin devletle çıkarlar çatışmaya başlayınca o zaman anladı ve "Bizi yanılttılar" diyerek itiraflarda bulundu. Bununla da yetinmedikleri gibi "mağdur rolünü" oynamaya başladı.
Dönemin Susurluk Komisyon üyeleri, Ergenekon davasını “derin devletin yakalanışı” olarak değerlendirip AK Parti’nin “cambaza bak” anlayışıyla kendi derin devletini oluşturduğuna işaret vermişti. Polis-mafya-siyaset üçgenindeki kirli ilişkilerin açığa çıktığı Susurluk kazasının ardından Meclis’te oluşturulan Susurluk Komisyon Üyeleri, Ergenekon kararlarıyla ilgili “derin devletle hesaplaşıldı” söyleminin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını değerlendirilmişti. Ergenekon için bu dava “aslında tarihi bir davaydı” Ancak davanın “rövanşist” bir anlayışa dönüştüğüne aşikardı. Başbakan’ın kendisine ve yandaşlarına yapılanlara karşı torba görevi gördü. Dava farklı bir noktaya ulaştı. Demokrasiyi, özgürlükleri, toplumsal barışı isteyenler açısından açıklanan kararın vicdanları sızlattığını apacık ortada idi. “Nedeni darbecilerin ya da darbe teşebbüssünde bulunanlarla toplumda farklı değerlerin simgesi haline gelmiş, darbeyle uzak yakın ilgisi olmayan, masum olduklarına kamu vicdanında karar verilmiş insanların da aynı noktada tutulması değerlendirmesi yapıldı. Hükümet, Türkiye için demokratikleşmede kalıcı hale gelebilecek davaları ‘cambaza bak’ anlayışıyla kendi iç politikasının başarısızlığını kapatmak için bir kılıf olarak kullandı. Aynı zamanda Türkiye’nin kaynaklarını bir avuç emperyal, uluslararası kapitalist güçlere peşkeş çekmenin kılıfı oldu. Kendi derin devletini yaratmanın da kılıfı haline getirdi. Ergenekon’un demokratik açılımı sağlayacağını beklerken aksine demokrasiyi askıya alan, korkutma, baskı duvarlarını örerek insanları konuşmayan, düşünmeyen ve en sonunda tartışmayan, sorgulamayan noktaya getirdi. Ergenekon davasını derin devletin yakalanışı olarak değerlendirmiyorum. Türkiye demokratikleşme, derin devlete, darbe zihniyetine karşı mücadele vermeye hazırlanırken Ergenekon davasının süreci ve sonuçları aksine demokrasiyi daha körleten bir noktaya getirdi.
|