301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
02 Nisan 2015 - Perşembe 23:26 Bu haber 750 kez okundu
 
İfade özgürlüğü
Köşe Yazıları Haberi


İfade özgürlüğünden kimlerin yararlanacağı çok tartışılır. bir kısım insanlar bu hakkın "düzene ve yasalara uygun düşüncelere" ait olduğunu savunur, diğer bir kısım insanlar ise yasalara uygun ya da düzen sahiplerinin çizgisindeki düşüncelerin zaten özgürlük teminatina ihtiyaci olmadığını, insanlığın gelişimine katkıda bulunan şeyin "aykırı" düşünceler olduğundan hareketle, doğası gereği statukoçu olan asıl "iktidar"ın ezici gücüne karşı bu aykırı düşünceleri ifade hakkının korunması gerektiğini savunurlar.

Hukuk metinleri, devlet biçimlerinin kısıtlamaları, baştaki bu temel ilkeleri kabul ettikten sonra, ancak diye başlayan metinler içermektedir. Ancak, diye başlayan metinlerde, düşünce özgürlüğünün kısıtlanması ve sınırlandırılması, yasaklar, ihlaller, suç ve cezalar yer almaktadır. Bunlar genellikle Batı toplumlarında kaldırılmıştır. Konuşma, örgütlenme ve basın özgürlüğü başlıkları altında Batı'da kısıtlamalar yoktur.

İfade özgürlüğü "ya da konuşma özgürlüğü" Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen bir haktır.
Elbette ülkeden ülkeye bu hak daha değişik uygulanabilir. Devletlerin otoritesinde yaşayan ülkelerde o devletin sansürleri uygulanabilir. Ancak liberal demokrasilerde de sansür değişik formlarda bulunabilir
Türkiye'de İfade Özgürlüğü konusunda; kanunlar çatışmaktadır. Anayasa'nın bir kanunu insanlara fikir özgürlüğü sunarken, tekrar Anayasa'nın başka bir bendi veya ceza kanununun başka bir kanunu da buna izin vermez.
Örnek olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 25'inci maddesine göre:
"Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir."
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

Göz ardı edilen bu madde ardından gelen; 26'ıncı madde " Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" üzerinedir, 2001 yılı itibari ile de Anayasa değişikliğine gidilerek bu hak Anayasa'dan kısmen çıkartılmış ve ceza mahkemelerine verilmiştir. Ancak; halen 25'inci madde üzerinde bir değişiklik yapılmamıştır. Bu da Anayasa'da bulunan iki kanunun ard arda gelmesine rağmen çakıştığını vurgular.

Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

3.10.2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.

Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.

Bu doğrultuda; her ne kadar sadece birkaç cümle önce "Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar." denilse de; değişiklik olan birkaç cümle sonrasında "usuller kanunla düzenlenir" ibaresiyle halen içinden çıkılamayan bir ikilem haline gelmiştir.

30 Temmuz 2003 târihinde yayımlanan 4953 sayılı kanunla; 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 159'uncu maddesine eklenen son fıkrası doğrultusunda; Türkiye Büyük Millet Meclisi, 301'inci maddenin önergesi oylamış ve kabul etmiştir.

"Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" başlığı altında incelenen bu madde şöyledir:
1. Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
3. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
4. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
İfade özgürlüğüne bağlı olarak, Basın Özgürlüğü Endeksi'nde, Türkiye 180 ülke arasında Irak, Nijerya, Libya, ve Zambiya gibi ülkelerin ardında 154. sıradadır.
Kaynak: Özgür ansiklopedi

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 25.11.2024
Bugün
5 - 9
Salı
7 - 10
Çarşamba
6 - 10
Tekirdağ

Güncelleme: 24.11.2024
İmsak
06:31
Sabah
08:01
Öğle
13:02
İkindi
15:30
Akşam
17:52
Yatsı
19:17
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
34
33
0
1
11
12
2
Fenerbahçe
29
33
1
2
9
12
3
Samsunspor
26
25
3
2
8
13
4
Beşiktaş
24
21
2
3
7
12
5
Eyüpspor
22
19
3
4
6
13
6
Göztepe
18
20
4
3
5
12
7
Sivasspor
18
17
5
3
5
13
8
Başakşehir
16
17
4
4
4
12
9
Rizespor
16
12
6
1
5
12
10
Gaziantep FK
15
18
5
3
4
12
11
Kasımpasa
15
16
4
6
3
13
12
Konyaspor
15
15
6
3
4
13
13
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
14
Kayserispor
12
13
4
6
2
12
15
Trabzonspor
12
12
3
6
2
11
16
Alanyaspor
11
10
5
5
2
12
17
Bodrumspor
11
10
8
2
3
13
18
Hatayspor
7
11
7
4
1
12
19
A.Demirspor
2
9
9
2
0
11
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı