|
||
Kesin Şu Emeklilerin Maaşlarını! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Ben de emekliyim, ama emekliler kaşınıyor. Bir anket kuruluşu açıkladı. “Geçinemiyoruz.” diyen emeklilerin % 70’i, oy’larını AKP’ye veriyormuş. Kemal Kılıçdaroğlu ise, “Ağlaşan bu emeklilere, 2 maaş ikramiye vereceğim.” diyor. Aman, sakın ha !.. İnanılır gibi değil. Emeklilerin % 70’i, oylarını AKP’ye veriyormuş. Emekliler arasında anket yapan güvenilir bir kuruluş bunu açıkladı. Yırtık çuvala dönen emekli yasaları, uzun yıllardan beri emekliyi adamdan saymıyor. Ülkeyi idare edenler ve özellikle bu iktidar, kolayını bulsa; “Emeklilere bundan sonra maaş filan yok. Şimdiye kadar aldıklarına saysınlar. Çalışmadıklarına göre, onlara neden maaş verelim? Bundan sonra başlarının çaresine baksınlar.” diyecekler. İktidar bunu alenen söylemese de, 13 yıldan beri ödediği emekli aylıkları ve yaptığı zamlar ortada. Emeklilerin bir kısmı yeni bir iş bulup çalışmasa, açlıktan ölecekler. Aslında bu iktidar, emeklinin çalışmasına da karışıyor. Mesela, emekli olduğu halde başka bir iş’te çalışanın emekli maaşından % 15 kesinti yapıyor. Daha doğrusu, emeklinin maaşının % 15’i resmen ve alenen gasp ediliyor. AKP iktidarı, tam bir emekli düşmanı! Bütün bu durumlar ortada iken ve emekliler her gün ağlaşırken, seçim zamanı geldiğinde % 70’i oylarını koşa koşa AKP’ye veriyormuş. Ciddi bir anket kuruluşu, yaptığı araştırmaya dayanarak böyle söylüyor. “KÖPEK, DÖVÜLDÜĞÜ MAHALLEYE KOŞARMIŞ” Bu söz, hiç kimse için bir hakaret değil, sadece bir teşbihtir. Rahmetli anneannemden duymuştum. Kimi horlanan insanların, sürekli kendisini horlayanların yanında yer aldıklarını ve onları hala övdüklerini gördüğünde, hep bu sözü söylerdi. Sözün, mutlak anlamı da doğruydu. Gerçekten çocukluğumda mahallemize gelen köpekleri dövdüğümüz ve kovduğumuz halde, onlar yine gelirlerdi. Anneannem, hiç kimseyi aşağılamak istemiyordu, ama benzetmesi çok doğruydu. Ben de emekliyim. Kendimi ve benim konumumda olanları elbette bu benzetme ile yermek istemem. İstemem, ama gelin görün ki geçiminden aciz olup, iktidara tepkili olan emekli, seçim zamanı gelince oyunu yine bu iktidara veriyor. Başka bir anlatımla, perhiz yapanın lahana turşusundan vazgeçmemesi gibi bir şey bu. CHP Genel Başkanı, Noter’e onaylattığı bir taahhütname ile vaat ediyor ve diyor ki; “İktidar olursak, emeklilere senede iki defa (Bayramlarda) birer maaş ikramiye vereceğiz.” Noter’e gerek yok, kendisine inanıyoruz. Aman Kılıçdaroğlu ! Sakın ha! Bunu sakın yapma! Ben de emekliyim. İkramiye bir yana, mümkünse emeklilerin maaşlarını da kesin. Kuruların yanında yaşlar da yanacak, ama varsın yansın. Yansın ki, o % 70’lerin aklı başına gelsin. *** 16 Ada’mız, Gitti Gider ! İstiklal Savaşı’nı büyük zorluklarla kazanmamıza rağmen, Lozan’daki barış görüşmeleri de o kadar zor olmuştu. Atatürk’ün cesareti ve basireti, İsmet Paşa’nın gayreti ile bugünkü sınırlarımıza kavuştuk. Bu anlaşma ile, Ege Denizi’ndeki adaların önemli bir kısmı Yunanistan’a bırakılmasına rağmen, az da olsa biz de payımızı aldık. Aldık, ama bu aldıklarımızdan irili ufaklı 16 adamızı, ne yazık ki bu iktidar döneminde koruyamadık. İzmir ve Aydın illeri sınırları içinde kalan bu 16 adamızı, bu iktidar döneminde peyderpey ve planlı bir biçimde Yunanlılar işgal ettiler. Hem de, gözümüzün içine baka baka. Yunanlılar, bu adalara askeri tesislerini kurdular ve askerlerini yerleştirdiler. Bayraklarını astılar. Hatta, zaman zaman ülkenin siyaset adamlarıyla, komutanları bu adaları ziyaret edip, resim bile çektirdiler. Türkiye ile adeta alay ettiler ve nanik yaptılar. Geçtiğimiz günlerde, Genelkurmay Genel Sekreterliği’nden emekli bir Albay’ın televizyonda yaptığı açıklamalar, gösterdiği resim ve haritalar, kanımı dondurdu. Bir ülkeyi idare edenler bu kadar duyarsız, bu kadar sorumsuz ve bu kadar aptal olabilirler miydi? Hep bu soruyu kendime sordum. OLAY MECLİS’TE ! Üç gün önce, muhalefet olayı Meclise taşıdı. Bir muhalefet Milletvekili, Milli Savunma Bakanı’na dönerek; “Yunan tarafını tutuyorsunuz.” diyerek, çok ağır bir ithamla, Bakanı adeta vatan hainliğiyle suçladı. Suçladı, ama Bakan hiç tınmadı. Sadece, “Fiili uygulamalar, egemenlik durumunu değiştirmez.” diyebildi. Ey gafil Bakan! Adamlar, senin malının üstüne oturmuş. Senin arsana gecekondusunu yapmış. Yakında tapu tahsis belgesini, biraz sonra da tapusunu isteyecek. Vermezsen zorla alacak. Almış bile. Sen, uyu bakalım. Ey Muhalefet! Bilesin ki, bir örgütle pazarlık yapıp, ülkeyi bölme yolunda olan bir iktidarın, bu küçük adalar umurunda bile olmaz. Açın gözünüzü, sizin umurunuzda olsun bari! |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.