Son günlerde hükümetin özgürlükler ve demokrasiye zarar veren adımları endişeleri artırmaya devam ediyor. Demokrasi adına yaşanan geriye gidiş ilerleyen süreçte Türkiye'nin daha da tehlikeli bir yola gireceğini gösteriyor.
İşte, "Türkiye’nin geleceğini karartan geriye gidiş!" Yasama, yürütme ve yargı güçleri ayrı ise bir ülkede demokrasiden bahsedilebilir. Üç kuvvet, halkın yararına birbirleri üzerinde “denge ve kontrol” mekanizması kurarlar. “Dördüncü kuvvet” olarak da özgür medya kabul edilir. Medya, kamu yararına “bekçi” gibi davranır. Yürütme, yasama ve yargı kuvvetleri faaliyetlerinin, kamu yararına olup olmadığını gözetlerler. Türkiye’de bu dört kuvvet son dönem uygulamalar ve yasal değişikliklerle denge ve kontrol yeteneğini kaybetmiş durumda.
Sistemin tıkanması ve giderek daha fazla otoriterleşmesi, yürütmenin hatta Ak Saray’ın tüm kuvvetleri tekeline geçirmesinden kaynaklanıyor. Demokrasinin temel direkleri yok ediliyor. Türkiye gibi parlamenter sistemlerde, yürütmeyi esas itibarıyla hükümet temsil eder. İcra yetkisi, Başbakan ve Bakanlar Kurulu’ndadır. Kuvvetler ayrılığı devlet gücünün birbirinden ayrı. Kaynak: Doğuhan Murat Yücel Kuvvetler ayrılığı devlet gücünün birbirinden ayrı organlara dağıtıldığı yönetim anlayışıdır. Günümüzdeki anlayış: devlet niteliği kazanmış her toplumda birbirinden farklı üç görev olduğu ve bunların birbirleri karşısında bağımsız bir statüye sahip oldukları esasına dayanır. Bu ilke, kanunları yapan yasama gücünün, yapılan kanunları uygulayan yürütme gücünün ve uygulamadan doğan uyuşmazlıkların giderilmesini sağlayan yargı gücünün ayrı organlara verilmesini; bu organların birbirinden bağımsız olmasını gerektirir. Kuvvetler ayrılığı ilkesine sahip devletin en dikkat edilmesi gereken yönü “bağımsız yargı” dır. Yargının, yürütmeden ve yasamadan ayrı olması, yargının her türlü baskı ve etkiden uzak ve siyasal çekişmelerin dışında kalmasını gerektirir. Yargının hak teslim eden yapısı nedeniyle de herhangi bir etkiden bağımsız olması gerekir. Anayasa 138’inci madde ile bunu güvence altına almıştır:
138. madde: Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Özgürlük Nedir? Kaynak: Özgürlük ve Demokrasi Platformu Özgürlük veya Erkinlik, birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi durumudur. Felsefede, determinizm karşıtı özgür irade fikrini içerir. Politikada özgürlük, hükümet baskısından bağımsızlıktır. Çoğunlukla hakların diliyle ifade edilen özgürlük, kişinin diğer bireylerin haklarına saygı duyduğu sürece dilediği şekilde davranmasını, kimse tarafından zorla engellenmemesi ya da durdurulmamasını belirtir. Bu durum, Locke'un doğal haklar geleneğinden kaynaklanır. Özgürlük üstüne yazılan tarihsel kitaplar arasında John Stuart Mill'in 1859 yılından basılan Özgürlük Üstüne isimli denemesi bulunmaktadır. Mill, Hürriyet Üstüne adlı çalışmasında çoğunluk adı altında, azınlıkta kalan düşüncelerin bastırılmaya çalışılmasından duyduğu kaygıyı dillendirmekte ve mutlak müdahalesizlik anlayışını ortaya koymaktadır. 20. yüzyılın filozoflarından Isaiah Berlin İki Özgürlük adlı eserinde özgürlüğün birbirine zıt yorumları olarak iki bakış açısı arasındaki farklılıkları anlatır, bunlar negatif özgürlük ve pozitif özgürlüktür.
Demokrasi Nedir? Vatandaşların rol aldığı hükümet şeklidir. Vatandaşlar doğrudan ya da temsilciler vasıtasıyla hükumette yer alabilirler. Demokrasi toplumdaki siyasi, ekonomik, dini, kültürel, etnik, yasal eşitlik konularında öne çıkan bir anlayıştır. Yasal eşitlik, özgürlük ve hukukun üstünlüğü demokrasinin en önemli unsurlarıdır. Yunanca (demokratía) sözcüğünden gelir, halk idaresi anlamındadır. (dêmos:halk+ kratos:güç) (aristokratia) - aristokrasiye-yani elitlerin idaresine zıt bir anlayıştır. Monarşi (tek kişinin idaresi), oligarşi (zümre idaresi) gibi otoriter- hükumet biçimleri de demokratik anlayışa aykırıdır. Türkçe sözlükte: Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık olarak geçer. Demokratik: Demokrasi anlayışına uygun. Demokrat: Demokrasi düşüncesini savunan demektir.
|