Haber Detayı
08 Mart 2015 - Pazar 21:04 Bu haber 1282 kez okundu
 
Kimler vatan haini?
Köşe Yazıları Haberi


Ülkesinin onurunu, şerefini ve haysiyetini koruyan vatan haini mıdır? Yoksa çıkarları uğruna ülkenin tüm değerlerini yok sayan zihniyetin uzantısı olan ve başkalarına uşaklık yapanlar mı vatan hainidir?
Değerli okuyucularım. Zaman zaman  geçmişimizi irdelediğimizde, karşımıza çok değer verdiğimiz ve inandığımız başka değerler aklımıza geliyor. Bu değerlerin vermiş olduğu mücadeleler sadece ve sadece ülkemizin bağımsızlığı ve onuru için canla, başla mücadele ettiğini ve hiç gözünü kırpmadan canını feda ettiklerini gördük. İşte bunlardan biri Asteğmen Kubilay diğeri ise Vedat Demircioğlu.

23 Aralık 1930 Günü Menemen’de çıkan isyan girişimi sırasında, isyancıları engellemeye çalışan 43. Piyade Alayı’ndan Piyade Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ve 1968 gençlik hareketinden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Vedat Demircioğlu. 1968'de 6. Filoyu protesto etmek için ayaklanan, dönemin gençliğin başına gelenleri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
1968'de 6. Filoyu protesto eden dönemin gençliği ve Vedat Demircioğlu’nun Katledilmesi.
Ülkemizde 6. filoya yönelik ilk protestolar 1967 yılında yapılmaya başlanmıştı. O günlerde FKF İstanbul sekreterliği protesto amaçlı bir açlık grevi düzenlemişti. Olayların büyük bir hızla geliştiği 1968’de ise 6. Filo’yu yeniden karşılamak için 15 Temmuz’da İTÜ’de devrimci gruplar arasında bir toplantı düzenlendi. Toplantıda 76 kuruluş 6. Filo protestolarında ortak davranmak için biraraya gelmişti ve bildiriden mitinge kadar bir dizi eylem kararı alınmıştı. Toplantı dağılırken dışarda bekleyen polis, gruptan 11 öğrenci önderini gözaltına aldı. Ertesi gün FKF bunu protesto eden bir etkinlik düzenledi ve iki gün boyunca İTÜ’nün bulunduğu Gümüşsuyu’nun ara sokaklarında polisle öğrenciler arasıda küçük çaplı çatışmalar sürdü.
17 Temmuz akşamı, yukarıda bahsettiğimiz gelişmelerden dolayı öğrenciler yurt bahçesinde beklemektedirler.
18 Temmuz gecesi saat 01.30 cıvarlarında yurdu kuşatan polis ve inzibat çemberinin arasından Dolmabahçe’ye doğru beraberlerindeki kadınlarla gürültülü bir biçimde geçen ABD askerleri böylece fitili de ateşlemiş oldular. Yurttan çıkan öğrenciler inzibatları aşıp ABD’lilere müdahale ettiler. Öğrencilere saldıran polis, bir öğrenciyi gözaltına alırken, başkalarını da almaya çalışan bir komiser de öğrenciler tarafından rehin alınıp yurda götürülür. Beyoğlu İnzibat Bölge Komutanı Hikmet Silahçıoğlu’nun arabuluculuk girişimleriyle gözaltına alınan öğrenci, rehin tutulan komiser ile takas edilir. Bu arada yurda müdahale için gereken izin verilmiştir.
Saat 4.30 cıvarında polis yurda saldırıya geçer ve arada kalmak istemeyen inzibatlar çekilir. Polis öğrencilerin kapattıkları demir kapıları kırıp içerideki çoğu uyuyan tüm öğrencilere vahşice saldırır. “Öldürün piçleri”, “Komünistlere vurun” nidaları arasında öğrenciler merdivenlerden aşağıya atılır, bu arada hukuk fakültesi öğrencisi Vedat Demircioğlu, 2. Kat penceresinden aşağıya atılır. Yıllar sonra Seher Şahin de aynı şekilde okulu basan polislerce pencereden atılarak katledilecektir. Baskın sırasında 47 öğrenci yaralanır, 30 öğrenci gözaltına alınır. Geride kalan öğrenciler saat 5.30 cıvarında ellerinde pankartlarla Taksim Anıtına kadar yürüyüp, ardından yaralı arkadaşlarının durumunu öğrenmek için hastanelere giderler. Bu sırada da polisle çatışmalar devam etmekte, Taksim İlkyardım Hastanesi’nin önündeki bir polis jipi tahrip edilmektedir.
18 Temmuz günü olayı duyan İTÜ’ye koşuyordu. Kitle sloganlar ve marşlar eşliğinde 12’deki mitingin ardından Dolmabahçe’de demirlemiş 6. Filonun üzerine yürümeye hazırlanırken o dönemin Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) İl Sekreterliğini elinde bulunduran reformistler, provakasyon edebiyatı yaparak Dolmabahçe’ye yürünmesini engellemeye çalışmaktadır. Harun Karadeniz ve Hasan Yalçın’ın bu içerikteki konuşmalarının ardından kitle Dolmabahçe’ye doğru yürüyüşe geçer.
Bu arada miting alanını daha önce terk eden reformistler ise Gümüşsuyu’nda yürüyen kitlenin önüne barikat kurmaya çalışmaktadırlar. Son zamanlarda sık sık eklektik bir tarih anlayışıyla isimleri yan yana konulan Deniz Gezmiş ve Harun Karadeniz, işte bu barikatın iki karşıt cephesindedirler.
Sonuçta, barikat aşılmış ve kitle bir sel gibi Dolmabahçe’ye akmaktadır. Kendilerini motorlara atmayı beceremeyen, geç kalan ABD askerleri denize dökülür. Rıhtımdaki kamyonlarda bulunan ABD’ye ait malzemeler de tahrip edilir, denize dökülür. Arabasıyla oradan geçmeye çalışan bir ABD askerinin aracı tahrip edilir. Oradan geçmekte olan halk da öğrencilere katılır, kitle 3-4 bini bulur.
Saat 21 olduğunda, 7 saat geçmesine rağmen Dolmabahçe’deki öfke dinmemiştir. Bu kadar uzun süren bir kitle eylemini iyice kuşatan polis, kitleye yine vahşice saldırır. İki çember oluşturulmuştur ve birincisinden çıkan, ikincisinden de dayak yiyerek vahşetten sıyrılabilmektedir.
20 Temmuzda FKF Beyazıt Meydanında bir miting düzenledi. Yükselen anti-emperyalist öfkeyi ifade etmek, düşmana yönlendirmek bir yana, varolanı sönümlendirmeyi, parlementer mücadele içindeki hedeflere (Demirel, Sükan vb.) yönlendirmeyi amaçlayan TİP’lilerin bu mitingteki tavrı, o dönemin MDD-sosyalist devrim ayrışmalarına hız vermekten öte bir anlam ifade etmedi.
24 Temmuz sabahı Vedat Demircioğlu’nun yaşamını yitirmesi üzerine ayrışmaya bir halka daha eklendi. FKF yönetimi aldığı karar uyarınca Beyazıt’taki Turan Emeksiz Anıtı önünden başlattığı yürüyüşü Valiliğe kadar sürdürmüş, polisin müdahalesi üzerine önceden alınan karar gereği oturma eylemi yaptıkları için hepsi gözaltına alınmıştır.
Vedat Demircioğlu’nun cenazesi polis tarafından kaçırıldığı için temsili bir tabutla gösteri yapan devrimci öğrenciler ise Cağaloğlu’nda polisle çatışmaya girmişlerdi. 

ŞİMDİ SORUYORUM ASIL VATAN HAİNİ KİMDİR?
Asıl vatan haini Asteğmen Kubilay ile Vedat Demircioğlu mu? Yoksa bu ülkenin tüm imkanlarını kendilerine ve çevrelerine kullanan Bülent Arınç'mı?
İşte, Bülent Arınç'ın dedesinin vatan hainliği!
Hüsnüyadis namlı Manisa Mutasarrıfı, Nakşibendi tarikatı mensubu Menemen isyanının tertipleyicisi, Nakşibendi tarikatı lideri Erbilli Şeyh Esat ve Bülent Arınc'ın Dedesi Derviş Mehmet, işgal yıllarında yurdunu savunmak için çete kurmadı. İşgal güçlerine karşı kurşun sıkmadı!. Fakat, genç Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı çete kurarak, asker ve iki bekçisine kurşun sıkmakta ve kurşun sıktığı asteğmen Kubilay’ın başını bağ testeresi ile kesme konusunda hiç tereddüt etmedi.
Menemen isyancısı Derviş Mehmet’in (Menemen-Sümbüller Köyü) ikinci eşinden torunu, babadan Girit Rum’u, anadan Mısırlı Arap olan zat şimdi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç' ın dedesidir…

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 25.11.2024
Bugün
5 - 9
Salı
7 - 10
Çarşamba
6 - 10
Tekirdağ

Güncelleme: 24.11.2024
İmsak
06:31
Sabah
08:01
Öğle
13:02
İkindi
15:30
Akşam
17:52
Yatsı
19:17
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
34
33
0
1
11
12
2
Fenerbahçe
29
33
1
2
9
12
3
Samsunspor
26
25
3
2
8
13
4
Beşiktaş
24
21
2
3
7
12
5
Eyüpspor
22
19
3
4
6
13
6
Göztepe
18
20
4
3
5
12
7
Sivasspor
18
17
5
3
5
13
8
Başakşehir
16
17
4
4
4
12
9
Rizespor
16
12
6
1
5
12
10
Gaziantep FK
15
18
5
3
4
12
11
Kasımpasa
15
16
4
6
3
13
12
Konyaspor
15
15
6
3
4
13
13
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
14
Kayserispor
12
13
4
6
2
12
15
Trabzonspor
12
12
3
6
2
11
16
Alanyaspor
11
10
5
5
2
12
17
Bodrumspor
11
10
8
2
3
13
18
Hatayspor
7
11
7
4
1
12
19
A.Demirspor
2
9
9
2
0
11
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı