|
||
İnsan İhtiyaçları Sınırsız - 1 | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
İnsan ihtiyaçlarının sınırsızlığı üzerine bina edilmiş, iktisat teorilerine göre ekonominin tanımı; sınırsız insan ihtiyaçlarını sınırlı kaynaklarla karşılamaktır. Bu mantıktan hareketle, iktisadi bir kavram olan ‘insan ihtiyaçlarının sınırsızlığı’nı irdelemek gerektiği düşüncesindeyim. Zira aslında iktisadın ideolojik aygıtlarından biri olduğunu düşündüğüm bu kavram, kapitalist ekonomik sistemin bugün ortaya çıkardığı pek çok sorunun kaynağıdır, bana göre. Marksist Tutum Dergisi insan ihtiyaçlarının sınırsızlığını şöyle anlatıyor: Kapitalist dünya krizle boğuşmaya devam ederken, kapitalizmin Marksist eleştirisine dönük ilgi de her geçen gün artıyor. Hatta bir kısım burjuva iktisatçılar kapitalist krizden çıkış doğrultusunda bir ipucu buluruz diye Kapital ciltlerini araştırıyorlar; orada krizlerin temel nedeninin özel mülkiyet, rekabet ve üretim anarşisi olduğu tespitini görüyorlar ve ardından da rekabeti ve üretim anarşisini sınırlandırmak için “piyasayı düzenlemenin”, “devlet müdahalesinin”, “devlet mülkiyetinin” öneminden bahsetmeye başlıyorlar. Ama nafile! Yeniden keşfedip mucize ilaç olarak sundukları devlet kapitalizmi, bu sömürü sistemini krizden ilelebet kurtarmaya yetmez, olsa olsa onun krizini geçici bir süre erteleyip orta vadede daha da şiddetlendirmeye ve buna paralel olarak da emperyalist savaş güdüsünü daha da körüklemeye yol açar. Üçüncü sınıf köşe yazarlarından anlı şanlı iktisat profesörlerine ve kabarık unvanlı ekonomi bürokratlarına kadar tüm burjuva ideologların üzerinde hem fikir oldukları ve anti-komünist propagandada da sık sık kullandıkları bir argüman, “insan ihtiyaçlarının sınırsız, buna mukabil kaynakların kıt olduğu” argümanıdır. On yıllar boyunca ekonomi denilen şey burjuvazi tarafından bu şekilde tanımlanmış, küçük revizyonlardan geçerek tüm ders kitaplarında bu şekliyle yer bulmuştur. Üniversite düzeyindeki ekonomiye giriş derslerinin ilkinde, hocaların öğrencilere ekonominin tanımı diye öğrettikleri şey de budur: “Ekonomi, sınırsız ve sonsuz insan ihtiyaçlarının, sınırlı ve kıt kaynaklarla en iyi şekilde nasıl giderilebileceğini inceleyen bir bilim dalıdır.” Çok az kişi bu başlangıç noktasını sorgulama ihtiyacı hisseder. Bilim olduğu iddia edilen bir alanın bu şekilde tümüyle ideolojik bir önyargıya dayandırılması, gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemekle aynı şeydir. Gerçekte, ne insan ihtiyaçları sınırsız ve sonsuzdur, ne kaynaklar mutlak anlamda kıttır, ne de içinde bulunduğumuz toplumdaki ekonomik faaliyetin temel amacı insan ihtiyaçlarının en iyi şekilde giderilmesidir. Bu üç temel ideolojik argümana dayandırılan bir anlayışın bilimsel olarak sunulması tam bir garabettir. Devam edecek. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.