|
||
Su Testisi Su Yolu nda Kırıldı! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Zenginliğine güvendi. Yaşıtı olan bir liseli kızı öldürdü ve kafasını koparıp, bedenini parçaladı. Onu kurtarmak için çok uğraştılar. Sonunda, “Su testisi, su yolunda kırıldı” ve bu defa kendi kendinin katili oldu. Soyadı, “Garipoğlu”ydu, ama hiç de garip filan değildi. Pek varlıklı bir aileden geliyordu. Süfli bir hayatı vardı. Belli ki, bol para ile şımartılmıştı. Gönül alış verişi ile, bir liseli kızı tuzağına düşürdü. Evlenme vaadiyle kurduğu arkadaşlık, 4 yıl arayla her ikisini de ölüme götürdü. Katil tekti ve kendisiydi. Cem Garipoğlu adlı gençten bahsettiğimi anladınız. Bu ibretlik öyküyü hatırlayalım. Cem, ileri derecede arkadaşlık kurduğu Münevver Karabulut adlı bu kızı, 3 Mart 2009 günü İstanbul/Bahçeşehir’deki Villasına götürdü. Aralarında ne geçtiyse, aynı gün bilinmeyen bir sebeple onu öldürdü. Önce, testereyle başını vücudundan ayırdı, daha sonra da o vücudu parçalayıp bir valize koyarak, bir taksiyle Etiler’e götürüp. bir çöp kutusuna attı. Olay, tez zamanda duyuldu ve olayın faili olduğu da belli olunca, kaçıp tam 6 ay 17 gün saklandı. Yakalandıktan sonra, babası ve amcasıyla birlikte, 2 yıl süreyle yargılandı. Babası beraat ederken, amcası faile yardım etmekten mahkum oldu. Kendisi de, öne ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, yaşı 18 den küçük olduğu için, cezası 24 yıla indirildi. Cem Garipoğlu, suçunu kabul etti ve “Cezamı çekmeye razıyım.” deyip, Silivri 5 No.lu L tipi Cezaevi’ne kondu. 18 Kasım 2001 den, intihar ettiği 10 Ekim 2014 tarihine kadar buradaki bir hücrede yalnız kaldı. BU KONUYU, NEDEN YAZDIM? Değerli okuyucularım; hatırlatma olarak kaleme aldığım yukarıda açıklamalar da gösteriyor ki, toplumun önemli bir kesimini oluşturan gençliğin içine düştüğü yanlışlar, önemle ve özenle dikkate alınmalıydı. Oysa, bizim toplumumuzda, gençler arasındaki çarpık ilişkilere fazlaca önem verilmiyor ve böyle arzu edilmeyen olaylar meydana geldiğinde ancak, aklımız başımıza geliyordu. Bu olay, münferit bir olay olmayıp, bu anlayış çerçevesinde ibretle ele alınması gereken bir olaydı. Olayın üstünden 4 yıl geçti, ama yine de yaşadığımız öteki olaylar bundan ders almadığımızı ve gençliğin yaşam biçiminde herhangi bir değişikliğin olmadığını gösterdi. Evvel emirde, ailelerin dikkatsizliği, erkek çocuklardan ziyade kız çocuğu sahibi olan ailelerin kızlarına tanıdığı aşırı serbestlik, bu olayların meydana gelmesinde çok önemli birer sebep oluyordu. Eskiler, “Kızı dövmeyen, dizini döver.” diye, boşuna dememişlerdi. Ve,“Su testisi, su yolunda kırıldı.” Cem de, hizmet ettiği amacın yolunda kurban oldu.Eğer, Cem Garipoğlu’nun bu intiharı olmasaydı, ders alınması gereken bu olay, çoktan unutulmuştu. Bu sütunlarda çok eleştirdiğim AKP iktidarının, en beğendiğim yanlarından biri, gençler arasındaki bu çarpık ilişkiler konusundaki duyarlılığıdır. Herkes çok iyi biliyor ki, başkasının namusuna yanlış gözle bakan her kimse, kendi namusuna aynı gözle bakılmasını katiyen istemiyor. O halde, çuvaldızı başkasına batırmadan önce, iğneyi kendimize batırmalıyız. İLGİNÇ VE ŞAŞIRTICI İDDİALAR Komplo teorisi üretmeye meraklı bir toplum olduğumuz için, bu olay için de öne sürülen bazı komplo teorileri var. Fısıltı Gazetesi’ne göre, intihar eden gencin zengin olan ailesi bir plan yapıyor ve bir intihar olayı yaratıp, oğullarını Cezaevi’nden yurt dışına kaçırıyorlar. Salt aile zengin olduğu için, bu iddia öne sürülüyor. İddia, ilginç ve şaşırtıcı, ama pek de inandırıcı değil. Böyle bir senaryo yazılsa bile, gerçekleşmesi mümkün olamaz. Buna rağmen böyle bir şey olmuş ise, iyi biliniz ki bu memlekette yaşanmaz. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.