301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
09 Ekim 2014 - Perşembe 22:37 Bu haber 932 kez okundu
 
Ne Hakla Adları Veriliyor?
Köşe Yazıları Haberi


İktidarı ele geçirenlerin başka bir marifeti de (!)  Eğitim Kurumları ile devletin yaptırdığı tesislere adlarını vermek. Ey fırsatçı; özelliğin ne ki, bu gibi yerlere adını verdiriyorsun? Bunların hepsi kaldırılmalı ve oralara, tez zamandaaziz şehitlerimizin adları verilmelidir.

      Değerli okuyucularım, bu konu tamamen benim uğraş alanımla ilgili. Uzun yıllar görev yaptığım Milli Eğitim hizmetlerinde, Okul ve Eğitim Kurumları’nın adlarının belirlenmesinde de, uzun süre çalışmıştım.

      1951 yılında çıkarılan “Okullara ve Her Dereceli Eğitim Kurumları’na Ad Verme Yönetmeliği” bu konuyu çözümledi ve okullara hangi şartları taşıyan,  kimlerin adlarının verilebileceğini kesin hükme bağladı.

     Bu görevi üstlenen İl Danışma Kurulları da, 1986 yılına kadar görevlerini büyük bir dikkat ve titizlik içinde yürüttüler.

Yönetmeliğe göre, Okul ve Eğitim Kurumları’na, öncelikle bu yerleri yaptıranların adları veriliyordu. Eğitim Kurumu’nu devlet yaptırmışsa, o semtin adı ya da şehitler ve tarihe mal olmuş kahramanlarla, devlet katında önemli hizmet yapmış, ancak hayatta olmayanların adları veriliyordu. Kötü şöhreti olanların adları ise, hiçbir surette verilmiyordu.

     Bunun dışında, makamı ve sıfatı ne olursa olsun, hiç kimsenin adı verilmiyordu.

   YÖNETMELİĞİ, ÖNCE BEN İHLAL ETTİM, AMA NEDEN?

      1986 yılında, öteki görevlerimin yanında Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı’nın İstanbul Müdürlüğü’nü de yürütüyordum. Dönemin İstanbul Valisi, Vakıfla yakından ilgileniyor ve görevinden ötürü Vakfa büyük destek veriyordu.

      Vakfın, Ümraniye’de yaptırdığı bir okula ad vermeyi düşünürken, katkılarından ötürü İstanbul Valisi’nin adının verilmesini istedim.

     Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğe aykırı bulup, teklifimi kabul etmedi. Ancak, ben ısrar ettim ve kabul ettirdim. Çünkü, okulu devlet değil, Vakıf yaptırmıştı. O nedenle, Yönetmeliğe herhangi bir aykırılık yoktu.

     İşte, ne olduysa ondan sonra oldu. Bu durumu gören kimi Valiler, Yönetmeliği delik deşik ettiler.

    İllerinde devletin yaptırdığı en az bir okula adlarını vermeye başladılar. Bu durum, yurt çapında iyice yaygınlaştı. Şimdi, okullarından birinde Vali adı taşımayan, hemen hiç bir ilimiz kalmadı.

Oysa, bu okulların hepsi devlet tarafından yaptırılmıştı ve Valilerin, o İlin Valisi olmaktan öte hiç, ama hiçbir katkısı yoktu.

  BAKANLAR DA HEVESLENDİ

    1993 yılına gelindiğinde, Milli Eğitim Bakanları da heveslendiler ve adlarını vermeye başladılar.

   Dönemin Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan sırf adını verebilmek için, 1951 yılından beri doğru uygulanan yönetmeliği değiştirdi ve bir okula adını verdirdi.

   Ondan sonra Bakan olan Nevzat Ayaz ise, kısa süreli Bakanlığı sırasında, tam 6 okula adını verdirdi.

    Bu durumu gören öteki Bakanlar da geri kalmadılar ve isteyenlerin adları hep verildi. Mesela, kamuoyunda“sivri dilli” olarak tanınan ve en başarısız Milli Eğitim Bakanlarından olanHüseyin Çelik, okuldan başka, bir Öğretmenevi’ne de adını verdirdi.

                  AKP İKTİDARI’NDA,  İŞİN SUYUNU ÇIKARDILAR

    Bu iktidar döneminde başta Başbakan olmak üzere kimi Bakanlar, kendilerinden başka, ana-babalarının bile adlarını verdirdiler.

   Hepsi böylece, yurt çapında birer kahraman(!) oluverdiler

Bu zevat, okullarla sınırlı kalmayıp, Üniversitelere de adlarını verdirdiler. Rize Üniversitesi “Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi” olurken, Kayseri Üniversitesi’ne, Abdullah Gül’ün adı verildi.

Bu iktidarınyalakalarıo kadar ileriye gitti ki, Rize Üniversitesi’nde güya yeni keşfettikleri iki balığa da,Recep ve Emine adını verdiler.

   Orman Bakanı’nın açıkladığına göre, devlet büyükleri dedikleri, aslında devleti kullanan bu kişilerin adları, şimdi de kimi ormanlara veriliyormuş.

   Bu haksız, sebepsiz ve mesnetsiz ad verme işini, çok kere bu meraklıların gözüne girmek isteyenyalakalar yaptılar. Mesela, Başbakanlığı döneminde kendisi hiç istemediği halde, Tansu Çiller’in adını Sakarya’da bir Ticaret Lisesi’ne, Tokat/Zile’de de, bir İlkokula verdiler.

 KENAN EVREN, KATİYEN KABUL ETMEDİ

    Kenan Evren, ülkenin kaderini değiştiren bir oluşumun ve devletin Başkanı’ydı. Önce, kimi okullara adı verildi, o katiyen kabul etmedi. Peşinden, Adana’da büyük bir Bulvara verilmek istendi, onu da kabul etmedi ve dedi ki; “Bugün görevdeyim, ama yarın ayrılınca adımı kaldırırlar. Bu da, beni üzer. Adımı, hiçbir yere sakın vermeyin”

    Dedi, ama direnmesine rağmen verilen bu adlar, bu iktidar döneminde bir bir kaldırıldı ve Evren haklı çıktı.

    HIRSIZ VE YOLSUZLARIN ADI DA OKULLARDA

     17 Aralık Büyük Yolsuzluk Operasyonu’nda, İçişleri Bakanı ile Ekonomi Bakanı, çocukları marifetiyle rüşvet suçundan baskına uğradılar. Daha doğrusu,“suçüstü” yakalandılar.

     Çocukları hapse atılırken, kendileri de Bakanlıktan uzaklaştırıldılar. Biri hakkında, 700 bin liralık kol saati ve 52 milyon dolar rüşvet aldığı suçlamasıyla fezleke düzenlenirken, diğeri ise yakalandığı para kasaları ve para sayma makineleriyle, 10 milyon dolar rüşvet aldığı ifade edilerek, hakkında fezleke düzenlendi.

    Onlar rüşveti topladığı sırada, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın adı Muş’ta bir İlkokulla Ortaokula verilirken, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in adı da, Gaziantep’te bir Ortaokula, İstanbul Beylikdüzü’nde de bir Anadolu Öğretmen Lisesi’ne veriliyordu.

BU AD’LAR, DERHAL KALDIRILMALI

       Değerli okuyucularım; AKP iktidarı döneminde okul ve eğitim kurumlarına kendi adlarını verme furyası, halen devam ediyor. Bu furya sürerken, bu adların kaldırılacağını şimdilik ve sakın ümit etmeyin.

      Ne var ki, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan’ın adları, kamuoyunu ve özellikle bu okullarda okuyan öğrenci ve velilerini ciddi biçimde rahatsız ediyor.

 Beni tanıyıp arayanlar, haksız yere verilen diğer adlarla beraber, bilhassa İstanbul/Beylikdüzü’ndekiMuammer Güler Anadolu Öğretmen Lisesi’nin adından son derece rahatsızlar.

    Bu adlara, muhalefet partileri de tepki göstermeli ve kötü şöhret bulan bu adlar,en kısa zamanda kaldırılmalıdır.

 Daha açık bir ifadeyle;  iktidarda olmayı fırsat bilip, gerek bu iktidar döneminde, gerekse daha önce konulan öteki ad’lar, mutlaka kaldırılmalıdır.     

     Onların yerine, doğuda ve görevi başında yurt bütünlüğü için canını feda eden “şehitlerimizin” adları verilmelidir.

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 26.11.2024
Bugün
7 - 10
Çarşamba
8 - 11
Perşembe
9 - 12
Tekirdağ

Güncelleme: 26.11.2024
İmsak
06:33
Sabah
08:03
Öğle
13:02
İkindi
15:29
Akşam
17:51
Yatsı
19:16
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
34
33
0
1
11
12
2
Fenerbahçe
29
33
1
2
9
12
3
Samsunspor
26
25
3
2
8
13
4
Eyüpspor
22
19
3
4
6
13
5
Göztepe
21
23
3
3
6
12
6
Beşiktaş
21
21
3
3
6
12
7
Sivasspor
18
17
5
3
5
13
8
Başakşehir
16
17
4
4
4
12
9
Rizespor
16
12
6
1
5
12
10
Gaziantep FK
15
18
5
3
4
12
11
Kasımpasa
15
16
4
6
3
13
12
Konyaspor
15
15
6
3
4
13
13
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
14
Kayserispor
12
13
4
6
2
12
15
Trabzonspor
12
12
3
6
2
11
16
Alanyaspor
11
10
5
5
2
12
17
Bodrumspor
11
10
8
2
3
13
18
Hatayspor
7
11
7
4
1
12
19
A.Demirspor
2
9
9
2
0
11
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı