Moved Permanently

       Katılım Bankası diye anılıyor. Topladığı tasarruflara, faiz yerine “kar payı” veriyor. Ödenen bu paranın,  faizden korkanlar için ne kadar geçerli olduğu tam bilinemiyor. Kimi ilahiyatçılar “uygundur” derken, kimileri, “Adı ve olursa olsun,  bu bir faizdir.” diyorlar.

      İlahiyatçılar, bu durumu tartışa dursun, biz Bankanın hali hazır durumuna bakalım. Bank Asya genç bir Banka, 1990’lı yıllarda kuruldu. 250 kadar ortağının olduğu söyleniyor. Kurulduğu günden itibaren toplumun ilgisini çekti ve kısa sürede müşteri sayısı beklenenden fazla oldu.

      Son Genel Müdürü Ahmet Beyaz; genç, dinamik, bilgili ve çalışkan bir yönetici. Bankanın işlevini, çalışmalarını ve yatırımlarını çok iyi anlatıyor. Enformasyonu ile halkımıza ve özellikle müşterilerine güven veriyor.

      Bankanın şube sayısı, yurt sathında ve geçen zaman içinde giderek artıyor. Edindiğimiz bilgilerle, Genel Müdür’ün verdiği bilgilere göre, Banka tüm yasalara ve ekonomik kurallara aksaksız uyuyor. Bu güne kadar yasa dışı hiç bir faaliyeti görülmediği gibi, Bankacılık mevzuatına harfiyen uyarak çalışmalarını sürdürüyor.

                    “PARALELCİ” DAMGASINI YEDİKTEN SONRA…

     Bankanın ortaklarının çoğunun dindar vatandaşlardan oluşması, son olaylarla birlikte ona da “Paralelci” damgasını vurdurdu. Ve Banka, tez zamanda “Cemaat yanlısı” olarak ilan edildi.

    İşin o tarafını fazlaca bilemeyiz, ama ülkenin ekonomisine ciddi katkıda bulunan, halkın güvenini kazanıp parasını emanet ettiği ve yasalara harfiyen uyan bir Bankaya böyle bir yafta yapıştırıp, onu karalamaya kalkmak, doğru bir iş olarak katiyen kabul edilemez.

    Ülke ekonomisinde önemli bir yeri olan Bankaları durduk yere karalamaya kalkmak, onların itibarlarını zedelemek ve hele batmaları için gayret sarf etmek, değil ülkeyi yönetenlere, sıradan bir vatandaşa bile yakışmaz.

    Bu konuda yürürlükte olan Kanun da, böyle bir duruma zaten izin vermiyor.

                      ESKİ BAŞBAKAN İSE, TAM AKSİNE DAVRANIYOR

      Fethullah Gülen Cemaati’ni “Paralelci” diye hedef alan eski Başbakan Tayyip Bey, şimdi Bank Asya ile yatıyor, Bank Asya ile kalkıyor. Ve, bu bankanın bir an evvel batırılması için, elinden geleni yapıyor.

     Çok iyi biliyor ki, bu memlekette kısa adı BDDK olan “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu” diye bir kuruluş var. Bu kuruluş, bağımsız çalışır ve hiç kimseden emir almaz. Bir Banka kapatılacaksa, sadece bu kurum karar verir ve kapatır. Yasası gereği de, bir Bankayı kimilerinin keyfi için durduk yere kapatmaz, kapatamaz.

     Ama, bizde öyle değil. Tayyip Bey, “Bu Banka kapatılacak ya da batırılacak” diyor, başka bir şey demiyor.

     İşin ilginç yanı, hükümetin ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı’yla Maliye Bakanı, “Kapatma diye bir şey söz konusu olamaz. Bank Asya, durduk yere suçlanamaz ve kapatılamaz.” mealinde demeçler verirken, yeni Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aksini söylemesi ve Bankanın batırılmasını istemesi, aklı başında hiç kimse tarafından kabul edilemez.

   İşin başka bir ilginç yanı, Tayyip Bey Bankanın batmasını isterken, Genel Müdürün açıklamasına göre müşteri sayısı daha çok artıyor.

     Bütün bunlara rağmen, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, salt Tayyip Bey istedi diye bir bahane bulup, bu Bankanın kapatılmasına karar verirse, daha sonra da kendisinin kapatılmasına karar vermelidir.

                                                              ***

        Büyükyoncalı, Galiba Kopmayacak!

       Köy iken Belde, Belde iken de birden Mahalleye dönüşen Büyükyoncalı, şimdi Kapaklı’ya bağlanmayı bekliyor.

      Yapılan oylamada, halkın çoğunluğu böyle istedi. Böyle bir isteğin neden zuhur ettiğini, halkımız artık iyi biliyor. Bu köşeyi izleyenler, burada da okumuşlardır.

     Halkın Kapaklı’ya katılma kararı, Kapaklı Meclisi’nde de görüşüldü ve onandı. Sıra  şimdi, Tekirdağ Büyükşehir Meclisi’nde.

   Edinilen bilgilere göre, karar son olarak burada görüşülecek ve muhtemelen yılbaşına kadar sonuçlanacak.

         Sonuçlanacak, ama belki de beklendiği gibi olmayacak. Yani, bu karar Tekirdağ tarafından pekala reddedilebilir. Veya, karar kısmen onanıp, Kapaklı’ya yakın olduğu için, sadece Yeniköy Mahallesi Kapaklı’ya bağlanabilir.

         Bu satırların yazarı olarak daha önce de ifade ettiğim gibi benim düşüncem, Büyükyoncalı mahallemiz,  Saray’ın bünyesinde kalmalıdır.