Hayat bir şey olmak için o kadar saçma kurgulanmış ki, hiç bir şey olmaya başladığında bile saçma.. Bu saçmalığa tanım bulmakta güçlük çekiyorum... Gerçekte hayat, olağanüstü muazzamlıkta kurgulanmış akıl üstü anlamlar bütünü... Ona bu anlamsızlığı ve saçmalığı yükleyenler ise biz mükemmel insanlarız.. Ne yazık ki hayvanlar ve bitkiler kadar yaşamı temsil edemiyoruz.. İnsanlığın inançları ya da inançsızlıkları hep bir aramanın ürünü.. Ne kadar ararsa arasın asla gerçeği görmeyeceğimiz için, hayat her türlü kalıp için saçma.. Yaşadığımız hayatlar aslında birer tiyatro misali.. Sanki perdenin arkasında bir yönetmen bizlere gülüyor, dalga geçiyor. Saçma sapan sadece mali getiri için yapılmış sanatsallıktan uzak filmler gibi, yaşamlarımız.. Hepimiz bulunduğumuz noktanın gerçek olduğunu, bulunduğumuz bölgenin devasa olduğunu düşünüyoruz.. Ama kendimize tepeden baktığımızda, bir uçakta... Ne kadar küçük, ne kadar sıradan, ne kadar anlamsız olduğumuzu görüyoruz. Bir karıncanın bir 1 metrelik duvara tırmanmasını izlediğimiz gibi.. Bizler de kendi 1 metrelik duvarımızda tırmanıyoruz... Hem karıncalar hem bizler, bu duvarın ne kadar büyük olduğunu söyleyip duruyoruz birbirimize.
HAYAT BİR ANDA GEÇMEYEN SANİYELER Bazen hani hayat ömrümde şöyle bir geldi geçti deriz hiçbir şeyi anlamadan hissetmeden geçti deriz ya işte hayat öyle. Hayat bir anda hiç geçmeyen saniyeler bir anda da bir ömür geçen ömür birkaç saniye yaşanmış gibi gelir. Hayatın acıları izleri yüreğimizde derin izler açarak ilerler ne kadar yaşanılası duygu varsa yaşadım ama bir şey anlayamadım da deriz aradan zaman geçtikten sonra. Aslında acıları yaşarken geçmeyen zaman birde bakarsın ki yıllar geçmiş o acılarla geçen zamana verdiğin gözyaşı hiç değmezmiş yürünen bu hayat yolunda yoldaki o çukura takılarak beklemeye değmediğini anlarsın lakin işte olanlar olmuştur zaman bir anda geçmiştir.
Sanki her şey bir rüya ya da hayat bir rüya ya da yaşanılanlar bir rüya. Bazen anlaşılmaz hangisinin rüya hangisinin gerçek olduğu muamma sır. Sadece sorgulamadan yaşamak gerekir. Yaşatmak yaşamak gerekir. Yitirilenleri sonradan görmek en büyük kayıptır. Onaramadan geçen yaşanmışlıklarla bir noktaya takılı kalmak aşkın şarkılarını söylemeden ağlamak, sevildiğini bilmemek adına gönlünü sevgiye kapatmak hep ben demek. Yıkıntılarımız bir deniz kıyısında yıkıntılarımıza bakmak görmek en büyük erdemdir. Yıkıntılarımız görerek inşa etmeye yönelmek en güzelidir. Ödünç hançeri yüreğimize saplamadan önce bunu fark etmek herkese nasip olmaz. Hayat yolunda kendini suçlardan arındırmak için ön yargılı olmamak gerekir. Arkanda kalanlara bakma önünde rast geleceklerine odaklan ilerle durma. Çekilen sıkıntılar aşkı bulmak için belki yanıttır beklide görmek için gönül kapını açmalısın sorgulamadan yaşamalısın. Çok yanılmak belki de kalbini sağlamlaştırmak aşkı anlamak hatta anlamamak içindir aşk anlaşılmaz ki şekil verilmez ki bırakırsın kendini onun kollarına ne gelirse sunarsa yaşarsın gider. Belki o zaman rüyamı gerçek yaşanılan hayat mı gerçek yoksa aşk mı gerçek anlaşılır ya da anlaşılmadan hayat son bulur son bulduktan sonra hayat her şey anlaşılır lakin oraya da bir şeyler götürmek lazım ki karşılaşasın yalnız kalmayasın.
|