Moved Permanently

      Elimizden düşürmediğimiz cep telefonları hem kullanırken, hem de bu yayınları alırken bizi adım adım ölüme götürüyor. Ama, onların yayınlarını sağlayan o “Baz İstasyonları” var ki, işte onlar tam bir felaket.

     Bu istasyonların yaydıkları radyasyon, bütün çevreyi büyük bir ölüm çemberi içen alıyor. Bu illet, doğrudan kanser yapıyor ama, bu amansız hastalık hemen ortaya çıkmıyor.

     Zaten, bütün sıkıntı da orada. Birden ortaya çıksa, herkes tehlikenin farkına varacak ve tepkisini gösterebilecek. Ancak, öyle olmuyor ve tehlike zamana yayılıyor.

     Gençlerde, birkaç yıl gibi daha kısa sürede, yaşlılarda ise biraz daha geç zamanda kendini gösteriyor.

                             HALKIMIZ, TEHLİKEYE KARŞI İLGİSİZ !

       2000’li yılların başında konu, Türkiye genelinde ve sürekli gündemde tutuluyordu. O sebeple, bir çok yerde GSM şirketleriyle vatandaşlar arasında kavgalar oldu. Tepki üzerine, kimi istasyonlar kuruldukları yerden söküldü.

     Ve nihayet, konu yargıya taşındı. Yerel mahkemelerden kimileri, bu istasyonların bulundukları yerden kaldırılıp, yerleşim yerlerine daha uzak bölgelere kurulması gerektiğine dair karar verdiler. Bu kararlar, Yargıtay’ca da onandı. Ancak, değişen bir şey olmadı.

    Daha güçlü çıkan bu şirketler, ne vatandaşların tepkilerini, ne de mahkeme kararlarını dikkate almadılar. Hükümet nezdinde adamlarını bulup, bu istasyonları sökmediler ya da daha uzak yerlere taşımadılar.

    Vatandaşlarımız da her zamanki duyarsızlığını gösterip, tehlikenin üstüne gitmeyince, tehlike herkesin kapısını çalmaya devam ediyor.

                    GÖZLEM GAZETESİ, YENİ BİR HABER YAPTI

     Elinizdeki Gözlem Gazetesi, tehlikenin boyutlarına bir kere daha dikkat çekmek için, geçen hafta detaylı bir haber yaptı.

     Araştırılarak yapılan habere göre, ilçemizde bu istasyonlardan tam 4 tane vardı ve halkımız bunu çok iyi biliyordu. Biliyordu, ama tepki gösteren bir Allah’ın kulu çıkmadı, çıkmıyordu.

   Biri ilçemizin tam merkezinde, diğerleri ise Pazarcık Mahallesi, Çukuryurt sapağı ve İstanbul Caddesi üzerine kurulmuştu. Bir tane de, Küçükyoncalı Mahellesi kırsalındaydı ve çanakları köye doğru yönelenmişti.

     Bu aparatlar, 24 saat süreyle radyasyon yayıyor ve halkımızı sinsi bir biçimde o ölümcül hastalığa bir adım daha yaklaştırıyordu.

     Yaptığım araştırmaya göre, bu hayati konuya sadece Pazarcık Mahallesi sakinleri tepki veriyor, başka hiçbir hemşerimiz oralı olmuyordu.

       RADYASYON’UN, İNSAN SAĞLIĞINA İLK ETKİLERİ ŞÖYLEYDİ

    Baz  İstasyonları’nın yaydığı radyasyon, insanın genetik yapısını bozduğu gibi, hücrelerin kimyasal yapısını da bozuyordu. Sinir Sistemi’ne de etki ederek, depresyon, uykusuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, baş dönmesi ve unutkanlık yaparken, Alzheimer ve Parkinson hastalığını da tetikliyordu. Ancak, en büyük ve en belirgin etkisi, kanser yapıp öldürmesiydi.

    Kendisinde bu gibi durumları hisseden vatandaşlar, bütün bunları hayatın doğal bir rahatsızlığı gibi görse de, esas sebep radyasyondan başka bir şey değildi.

                                     MEDET  EY  YETKİLİLER !

     Oysa,  sorunun takibi ve çözümü yetkililerin elindeydi, ama o yetkililer acaba neredeydi?

     Kısaca söylemek gerekirse, İlçemizin Sağlık Gurup Başkanlığı var. Onun başında İlçe Kaymakamlığımız var. Devlet Hastanemiz var. Belediyemiz var. İlimizin Sağlık yetkilileri ve Sağlık Kuruluşları var. Ve de, Sivil Toplum Örgütleri var. Amaaa… her şeyden önce, esas  tepki vermesi gereken hemşerilerimiz var.

     Ayrıca, bu istasyonların meskun mahallerden kaldırılması gerektiğine dair, mahkemelerin verdiği bir sürü karar var.Var da var, ancak elde yine “sıfır” var.

      Son olarak Yargıtay; 8 Mart 2012 tarihli ve 2011/13424 E. ve 2012/ 2613 K. sayılı kararında son noktayı koyuyor ve “Bu istasyonlar, meskun bölgelerden kaldırılsın.” diyordu.

    Şimdi, içinizden geçeni biliyorum. “Devletin başı, mahkeme kararlarını dinlemiyor ve binlerce ağacı katledip, kendisine Saray yaptırıyorsa, GSM Şirketleri neden dinlesin?” diyorsunuz.

    Ne derseniz deyin, ortada hepimizin canı v ar.

     Biz yine de; ilçemizdeki bu istasyonların ilçe dışına taşınması ve halkın sağlığının korunması için, yetkili ve sorumluları  göreve davet ediyoruz.