|
||
Kaç Paralık Canımız Var ki? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Aziz Torun, Tayyip Bey’in İmam Hatip’ten sınıf arkadaşı. Tayyip Bey, hem Başbakan, hem de zengin olurken, o sadece zengin olmuş. Ali Sami Yen Stadı’nın arsasına yaptığı binadan düşen asansörün içindekiler, işte onun kurbanı oldular. Önce size, küçük bir anı’mı anlatayım. Sene, 1995’di. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir okulun açılışı için İstanbul’a geldi. Vali ile birlikte onu karşılayıp, tören mahalline götürdük ve okulu açtık. Tören bitiminde Cumhurbaşkanı, “Gelin, bir de şu Ali Sami Yen’i görelim.” dedi. Stadyuma gittik. Stadyum satılacak ya da takas edilecekti. Yenisi yapılarak, böylece şehir dışına taşınacaktı. Stadyumda bizi karşılayanlar, Cumhurbaşkanı’na bilgi verdiler ve oracıkta Cumhurbaşkanı’nın onayını aldılar. İşlemler uzadı, ama yenisi yapılınca, Ali Sami Yen Stadı’nın yerinde rezidanslar yükselmeye başladı. AZİZ TORUN, STADIN YENİ SAHİBİ Aziz Torun’un adını, daha önce hiç duymamıştım. AKP iktidar olunca, Tayyip Bey’in İmam Hatip’ten sınıf arkadaşı olduğu anlaşıldı. O da, bu yakınlıktan istifade edip, hemen “Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı” adlı şirketini kuruverdi. Nasıl kurdu? Sermayesini nereden buldu? diye sormayın. Belki, yastık altında vardı ve ortaya çıkardı. Aksini söyleyemediğim için, buna inanabilirim. Ancak, herkes inanmaz. Tayyip Bey’in sınıf arkadaşı olduğuna göre, muhtemelen Yüce Yaradan ona da; ”Yürü ya Aziz Kulum” demiş olabilir. Biliyorsunuz Torunlar Şirketi, burada şimdi gök delen tarzı yeni rezidanslar yapıyor. Kaba inşaatları bitmiş gibi. Buraya kadar iyi de, bundan sonrası pek iyi değil. Çünkü, dört gün önce inşaatın çöken asansörü, tam 10 işçi vatandaşımıza mezar oldu. ŞU REZALETE BAKINIZ ! İlk büyük hata, buranın imara açılmasıyla yapılıyordu. Çünkü, başlangıçta stadyum buradan kaldırılırsa yeri, “Deprem Toplanma Alanı” yapılacaktı. Karar öyleydi. O bölgede, deprem ve olağanüstü bir durum karşısında, halkın toplanabileceği başka büyük alan yoktu. Ama, rant uğruna bu büyük hata yapıldı ve insanın canının bu memlekette beş para etmediği, bir kere daha anlaşılmış oldu. İkinci hata ise, inşaatın denetlenmemesi ve asansörlerin bakımlarının yapılmamasıydı. AKP iktidarı, eskiden 3 ayda bir yapılan bu tür asansör bakım ve denetimlerini, bir yıla çıkarmıştı. Çünkü, yandaş ağalar öyle istemişlerdi. Çünkü, onlar için para, insanın canından daha kıymetliydi. Biliyorsunuz, aynı denetimsizlik Soma Kömür Madeni’nde de yaşanmış ve 117 gün önce, 301 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu kaza üzerine toplanan büyük miktardaki yardımlar da, hak sahiplerine tam olarak verilmemişti. Ve bu memlekette, son 8 ay içinde toplam 1270 işçi, çeşitli ihmaller yüzünden hayatını kaybetmişti. BAŞBAKAN KONUŞUYOR Asansör kazası üzerine yeni Başbakanımız; “Gerekli inceleme ve soruşturma yapılacaktır.” demiş. Aksini de söyleyebilir, o da Aziz Torun gibi, ölen işçileri suçlayabilirdi. İşte, Başbakan dediğin böyle olmalıdır. Ben şahsen, gerekli inceleme ve soruşturmanın yapılmayacağını sanmıştım, yanılmışım. Şu teselli aldatmacasına bakınız. Elbette yapılacak. Yapılacak, ama Soma’da can veren 301 madenci için yapıldı da ne oldu. Kim, işlediği suçun cezasını gördü? Hiç kimse! Ölenler, öldükleriyle kaldılar. Gencecik canlar bir bir toprağa verilirken, Aziz Torun kesin teşhisi koyuyor ve diyor ki, “Bunlar sektörel kazalardır.” Yani, “Olur böyle vakalar.” demek istiyor. Peki, olursa böyle vakalar, Aziz Torun’u acaba kim yakalar? Hiç kimse! Siz, bütün bunlara karşı zihninizi yormayın. “Bu memlekette ve bu iktidar döneminde, kaç paralık canımız var ki?”diye kendinize bir sorun bakalım. Size, o yeter. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.