"Birilerine yaranmak için siyaset yapılmaz. Tehdit ve şantaj ile siyasette tutum ve tavır belirlenmez. Dürüst bir siyasetçi herhangi bir parti ile nikah yapmaz. Hele iyi ve dürüst bir siyasetçi ise, yalakaları hiç ama hiç çevresine sokmaz.
Ülkemizde birilerine yaranmak için, yok efendim a partisi iyidir, yok efendim b partisi candır demek, pembe siyasetten öte bir şey değildir. Birilerine yaranmak için yalakalık yapmaya da hiç gerek yok. Düşünce yalakalığını kast ediyorum tabi. Ama sadece burada. Diğer türlerini konuşmak bile istemiyorum yalakalık ve bir nevi fahişelik. Evet, bu kavram oldukça yeni. Hatta ilk defa böyle bir kavrama denk geldiniz de diyebilirim. Eminim gözünüze ilk çarptığında çoğunuzun aklına da yalaka siyasetçi gelmiştir. Keşke öyle olmasa idi. Fakat ne yazık ki benim yalaka siyasetten kastım, ilçemizdeki halkın kendi arasında yaptığı siyaset.
Yan yana oturulup konuşulunca, gülümsemeler, kahkahalar, empatiler havada uçuşuyor. Fakat içerde, yani insanların içlerinde en ufak bir kıpırdama yok. Bu siyaset türü en çok da yalakalık yapan ve yalakalık yapanlara prim verenler yanılıyor. Keşke bu yalakalar konuştuklarında cevap verilse de bu yalakalar bu kadar çoğalmaz ve prim yapamazlar. Anlatmak istediğim ilçemizdeki yalakaların her geçen gün çoğalmasıdır. İNSANLARI AYRIŞTIRDILAR Sen şu sun, ben buyum demek yerine daha dürüst, ilkeli ve dik durmak. Türkiye genelindeki konuşulan politik ağızlar şöyle: Kürt en azından özerklik istiyor, Türk de Kürt'ü potansiyel bir terör örgütü elamanı olarak görüyor. Hal böyle olunca ister istememez insanlar arasında bölünmeler oluyor. Bunlar çok yanlış bir tespit ve yanlış suçlama. Yıllardan beri hep böyle insanları yadırgaladılar, yargıladılar, ötekileştirdiler ve sonunda böldüler. Fakat bunu yüz yüze konuşmaktan çekiniyorlar. Bundan sonra da pembe siyaset yapıyorlar. Cümleler aynen şu şekilde sıralanıyor: Yoksa birilerine yaranmak için, yok efendim Türk'ler iyidir, yok efendim Kürtler candır demek, pembe siyasetten öte bir şey değildir. İnsanın düşüncesi ne ise odur. Birilerine yaranmak için fahişelik yapmaya da hiç gerek yok. Düşünce fahişeliğini kast ediyorum tabi. Ama sadece burada. Diğer türlerini konuşmak bile istemiyorum fahişeliğin. Düşüncen ne ise, siyasetin de odur. Gerçekler ne ise siyasetin de odur. Siyasetin göz önünde olanları görmektir. Fakat gördüklerini söyleyebilmektir, eleştirebilmektir. Pembe siyaset üç kelimeyle şudur: Evet ama hayır. Pembe siyaseti objektif olmayan insanlar yapar. İhanetçi insanlar. Evli bir kadının, kocasını aldatmaya benzer bu siyaset. Ya da kocanın. Son olarak şunu söyleyip bitiriyorum. Pembe siyaset; düşüncesini ortamdaki düşüncelerin altına yatırmaktır. Bu da bir nevi kendini yatırmaktır. "Bunu sana yazdığımı biliyorsun. Ben de okuduğunu biliyorum."
|