|
||
Demokrasi Kültürü | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Kültür, tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünüdür. Diğer bir deyişle kültür, bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserleridir. Demokrasi ise halkın egemenliğine dayalı yönetim biçimi ve toplum hayatını düzenleme bakımından bir kurallar topluluğudur. Demokrasinin başlangıcı çok eski tarihlere dayanır. Eski Yunan sitelerinin yönetim şekli asıl demokrasiye en güzel örnek olarak gösterilmektedir. Yunanca “Demos” (Halk) ve “Kratos” (İktidar) sözcüklerinin birleşmesinden oluşan Demokrasi ile Kültür öğeleri birleşince “Demokrasi Kültürü” oluşur. Kültür ve demokrasi insana özgü yapılardır ve tarih boyunca yaşatılan sistemlerdir. Rönesans’ın tamamlayıcı unsuru ise Humanizmadır. Humanizma insan sevgisidir. Buna bağlı olarak da her şey insan içindir, insan değerlidir. Rönesans ve Reform hareketleri aydınlanmaya yol açan düşünsel gelişimlerdir. Aydınlanma Çağı’nın ana fikri akıl ve akıl yoluyla doğru verilere ulaşabilme ve bu doğruları toplum yararına kullanabilme becerisidir. Akıl, kültür ve demokrasi kavramları birbirlerinden bağımsız kavramlardır. Ancak bu kavramlar beraber ele alındığında son derece verimli bir ilişki ortaya çıkacak ve insanoğlu doğru sonuca, değere ulaşacaktır. Kant'a göre aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmayış durumundan kurtulup, kendi aklını kullanmaya başlamasıdır. Aydınlanma çağının en temel fikri akıldır. Akıl aracılığı ile insan doğru bilgilere ulaşabilir ve bunları toplum yararına kullanabilir. Bilim aklın en büyük yardımcısıdır. Aydınlanma, akıl, bilim, kültür ve demokrasi birbirlerine ihtiyaç duyan kavramlardır. Bu kavramlar eğitimle bütüne ulaşır. “Demokrasi” ve “İnsan Hak ve özgürlükleri” kavramları iç içe kullanılan, birbirlerini tamamlayıcı unsurlardır. İnsan Hakları tüm insanların eşit ve özgür oldukları bilincini taşır. Her birey yeteneklerini geliştirme hak ve bağımsızlığına sahiptir. “Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler." Çağdaş toplum, demokrasi ve cumhuriyet ilkelerine uyan, temel düşünce ve inançlarını bu iki kaynaktan alan, insanca yaşamı ve gelişimi hedefleyen, bilinçli vatandaş yetiştirmeyi öngören, paylaşan, toplumsal bütünleşmeyi arzu eden toplumdur. Demokrasi kültürünün en temel öğeleri, özgürlük, eşitlik, insan hak ve özgürlüklerine saygı, sosyal adalet düşüncesidir. Özgür iradeli ve özgür ifadeli bireylerden oluşan toplumda demokrasi kültürü gelişir. Atatürk’ün demokrasi anlayışı milli egemenlik ilkesinde belirginleşmektedir. Atatürk milli egemenlik ilkesini millete mal etmek isteyen ilk Türk lideridir. O’nun bu ilkesi cumhuriyet rejimiyle şekillenmiştir. Atatürk tam bir demokrasi aşığı idi: “Demokrasi eşit severliktir. Bu nitelik, demokrasinin bireysel olması niteliğinin mecburi bir sonucudur. Kuşkusuz bütün bireyler aynı siyasal hakları taşır olmalıdırlar. Demokrasinin bu bireysel ve eşitlik sever niteliklerinden genel ve eşit oy ilkesi çıkar.” |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.