30 Mart yerel seçimlerinin hemen ardından başlayan imza kampanyasına kulak asmayanlar şimdi mi Büyükyoncalı'yı 'namus davası' haline getirdi? Şimdiye kadar hiç duymadınız mı, Büyükyoncalı'nın Kapaklı'ya bağlanması için imza kampanyası başlatıldığını? Tavşan bayırı aşmış çoktan. Yeni mi uyandınız? Büyükyoncalı'nın Kapaklı'ya bağlanması için birileri imza kampanyası başlattı. İmza kampanyası başlayalı 100 günü geçti. 100 gün içinde kimse mi kampanyayı duymaz, görmez veya kampanyaya imza atmaz. İmza listesini inceleyin bakalım kimlerin imzası var. Hangi çapanoğlu çıkacak bu işin arkasından o zaman anlayacaksınız.
Aldığım bilgilere göre, Büyükyoncalı ve Yeni Mahalle'de yerleri olan ve ayrıca dışarıdan gelip buralardan yer edinen kimi yatırımcılar, gelecek için Saray'da istikrar görmediklerinden dolayı Büyükyoncalı'nın Kapaklı'ya bağlanması konusunda Belediye Başkanı İrfan Mandalı ile iletişime geçip, Mandalı'dan destek istemişler. Ee Başkan Mandalı da buna hayır diyecek değil, onun istediği de bu. Yani Mandalı'nın istediği bir göz, Allah verdi iki göz...
"MANDALI, GÖZÜ KARA BİRİ" Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, cahil ve gözü kara davranıyor. Bir insanın cahil ve gözü kara olması, o insana önüne geçilemez şeyler yaptırabilir. İşte o tür adama, "Cahil ve gözü kara" derler. Mandalı yaptığı her konuşmada, "Büyükyoncalı bize bağlanmak istiyor. Hatta Saray'ın mahallelerinden biri olan Safaalan Mahallesi de bize bağlanmak istiyor. Halk isterse ben kimseyi geri çevirmem. Elbette insanların taleplerine cevap vermeye çalışacağım. İnsanlar büyük bir istekle bize doğru gelmeye çalışıyorlarsa neden geri çevireyim. İsterse Saray'da bize bağlanabilir. Biz de hizmet var. Huzur var. Herkes memnun. İsteyene kapımız açıktır" diyor.
YUMURTA KAPIYA DAYANDI Büyükyoncalı'nın Kapaklı'ya bağlanması konusu gündeme bomba gibi düştü. Belediye Başkanı Nazmi Çoban başta olmak üzere meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütlerini bir telaş sardı. Belediye Başkanı Çoban meclisi toplayarak olağanüstü bir toplantı yaptı. Hatta toplantılar yapıldı. Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı ile görüşmeler de gerçekleştirildi. Anlayacağınız ilçemizde adeta bir kaos yaşandı. Her yerde aynı konu konuşuldu. Büyükyoncalı Kapaklı'ya gitti gidecek derken, yapılan toplantılar ve görüşmelerden şu ana kadar bir sonuç çıkmadı. Netice 27 Temmuz 2014 Pazar günü yapılacak evet hayır oylamasına bağlı.
"BAŞKAN ÇOBAN İMDAT DİYOR" Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, bu veya buna benzer olaylar yaşandığında güzel laf, gaf ve demagoji yapar. Çoban'ın 'Saray birlikte yönetelim' sözü gibi bir çok söylediği söz de samimiyetten uzak. Bunu hatırlatmak istedim. Başkan Çoban, bir toplantıda Saray ve Büyükyoncalı halkıyla, belediye başkanıyla, belediye meclis üyeleriyle, siyasi parti temsilcileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, eğitimcileriyle ve muhtarlarıyla bir bütün olduğunu ve Büyükyoncalı'nın Saray'dan koparılmasına karşı olduğunu söyledi. Bu söylemine kim inanır sanıyorsun Başkan Çoban. Toplantıya katılan herkesin bir tek amacı vardı. O da Büyükyoncalı'nın Saray'dan kopmaması. Herkes Saray'ın küçülmemesi için uğraşıyor. Olayların bu noktaya gelmesinin sorumlusu sen değil misin? Sen yaklaşık 4 aydır bu mahalleye ne verdin? Bu insanları ne kadar sahiplendin? Kime sahip çıktın? Sayın Çoban, bu işi zamanında önemsemezken, meclis üyeleri de buna ses çıkarmadı, seyirci kaldı. Meclis üyeleri içerisinde emlak sektöründe çalışanlar var. İmza kampanyasından haberleri olmalıydı. Soruyorum kendilerine, neden müdahil olmadınız? Yoksa oldunuz da ilgilenmediler mi?
AK PARTİ GRUP SÖZCÜSÜ ERTAN İNANÇ Meclis toplantısında AK Parti Grup Sözcüsü Ertan İnanç söz alarak, "Canımızdan can koparılmasına kesinlikle karşıyız" diyor ve şöyle devam ediyor: "Gerekirse Büyükyoncalı'ya çadır kuralım, gece gündüz demeden etkili bir çalışma yürütelim. Birkaç tane arazi mafyasının isteğiyle bu noktaya gelen durumun Büyükyoncalı ve Saray için büyük bir yıkım olacağını herkese göstermemiz gerekiyor. Bu işin önüne geçemezsek, daha sonraki süreçte de Küçükyoncalı ve Safaalan için aynı girişimler olacaktır." Ertan kardeşim, arazi mafyasından bahsediyorsun. Benim bildiğim ve araştırdığım kadarıyla Büyükyoncalı'da yeri olan herkes arazilerinin değerlenmesini istiyor. Bu da herkesin doğal hakkı. Sen emlak sektöründe çalışıyorsun. Sana birileri bana arsa veya tarla lazım diyerek geldiğinde, sen onlara arazi mafyası mısınız diyeceksin? Haliyle müşterilerine yer göstereceksin, karşılıklı alış verişini yapacaksın. Yeri alan da satan da kazanacak, sen de kazanacaksın. Ayrıca Ertan kardeşim, çadırdan bahsediyorsun. Sana tavsiyem Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu çadır kelimesini duymasın. Sen de biliyorsun ki, Başbakan çadır konusunda çok hassas, ismini bile duymak istemiyor. Gezi olaylarındaki çadırlar ile ne kadar mücadele ettiğini bilirsin. Yerin kulağı var. Demem o ki, bu tarz konuşmaları bir tarafa bırakın da, Büyükyoncalı'ya hizmet götürün. Oradaki insanların yaşamını kolaylaştırın. İmar konusunda yatırımcılara kolaylık gösterin, imar izni verin. Oranın şartlarına göre inşaat katlarını yükseltin. Yükseltin ki, hem inşaat yapan kazansın ve hem de toprak sahibi kazansın. İnsanlara farklı şekillerde kazanç kapıları açın, ekonomi konusundaki ufkunuzu genişletin. Tek kelimeyle herkes kazanç peşinde...
KENT KONSEYİ BU İŞİN NERESİNDE? İlçemizde bir Kent Konseyi var. Kent Konseyi bu işin neresinde. Büyükyoncalı ile ilgili isteseydi çalışma yapabilirdi. Oradaki sorunları istekleri belediye meclisine iletebilirdi. Çünkü, Kent Konseyi vatandaşla belediye arasında köprü görevi yapmaktır. Kent Konseyleri 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 26313 sayılı Kent Konseyi Yönetmeliği’ne dayanarak kurulmuş yapılardır. Kuruluş amaçları; “kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmek”tir. Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzmanlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını ifade eder. |