|
||
BU YAZIYI DİKKATLE OKUYUNUZ Tayyip Bey in Villaları | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Son yaptırdığı Urla Villaları, bitmek üzere. Her biri, göz kamaştırıyor. Yandaş olmayan Gazeteci gidip, resimlemiş. Hem denizi, hem de havuzları var. Denizdeki plajı, tesettürlü. Havuzları ise, kadın ve erkekler için ayrı. Lafın kısası, ihtişam pek büyük. Bendeniz, İstanbul Milli Eğitim Müdürü iken o, Refah Partisi’nin İstanbul İl Başkanı’ydı. Evinin kirasını, partisinin ödediği söyleniyordu. Başbakan olunca, bu ifade doğrulanmıştı. Daha sonra, Ülker Fabrikaları’nın ürünlerini pazarladığı söylendiyse de, zenginleşmesi söz konusu edilince Ülker, “Bizim ürünlerimizi dağıtmakla, hiç kimse zenginleşemez.” dedi ve o kapı kapandı. Lakin, onun nasıl zengin olduğunu merak edenler peşini bırakmadılar, ancak zenginleşmesini sağlayan “meşru” hiçbir kaynak bulamadılar. Bütün yazılıp çizilmelere karşın, kendisi de hiçbir kaynak gösteremedi. İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANI OLUNCA … O, 27 Mart 1994 günü yapılan yerel seçimlerde, Nurettin Sözen’in tembelliği ve başarısızlığı yüzünden İstanbul Belediye Başkanı seçildi. 15 gün içinde eski çalışanları değiştirip, Belediye’de yeni kadrosunu kuruverdi. Tebrik etmeye gittiğimde, bu kadro kurulmuştu bile. Çok sık olmasa da, İstanbul Belediyesi’ne defalarca gitmiş, böylece pek çok görevliyi tanımıştım. Bu ziyaretimde, onların yerini artık başkaları almıştı. Tayyip Bey, süresini bitiremeden Adliyelik olunca, hakkında yapılan tahkikatlar, başta “Akbil Olayı” olmak üzere, Belediye’de kimi yolsuzluklara işaret ediyordu. Daha sonra yazılıp çizilenlere bakılırsa, Candan Eren adlı Mülkiye Müfettişi bütün yolsuzlukları ortaya koymuş, Hüseyin Avni Coş adındaki başka bir Mülkiye Müfettişi ise, düzenlediği raporda, onu temize çıkarmıştı. Tayyip Bey iktidar olduğunda, Candan Eren sürgüne tabi tutulmuş; Adana halkına, hem de alenen “Gavat” diyen Hüseyin Avni Coş ise, sırasıyla Bingöl, Aksaray, Kırklareli, Aydın, Adana ve nihayet Sakarya Valilikleri ile ödüllendirilmişti. YÜRÜ, YA KULUM … Kemal Kılıçdaroğlu’na göre Allah ona; “Yürü Ya Kulum.” demişti, ama o bu sözü “Yürüt Ya Kulum.” olarak algılamıştı. O da, Tanrı buyruğuna uyup, yürüttükçe, yürütmüştü. Bendeniz Milli Eğitim Müdürü olduğumda, kışlık evim de vardı, yazlık evim de. Hatta, arabam da vardı. Yaklaşık 35 seneden beri, bu devlete hizmet ediyordum. Oturabilecek bir evi bile olmayan Tayyip Bey’in ise, evinin kirasını partisi ödüyordu. Milli Eğitim Müdürü iken, iki takım elbise ile iki çift ayakkabı edinmiş ve bu görevden öyle ayrılmıştım. Tayyip Bey ise, iki yıl süren Belediye Başkanlığı’ndan ayrıldığında, artık çok zengin bir kişi olmuştu. Cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Selahattin Demirtaş, bu yazının kaleme alındığı sırada televizyondan, Tayyip Bey’in 1993 yılında şöyle konuştuğunu söylüyordu. “Recep Tayyip Erdoğan bir gün zengin olursa, bilin ki hırsızlık yapmıştır.” Daha öncede, yeri geldiğinde ifade ettiğim gibi; yasal olmayan isteklerine engel koyduğum kimi çıkar odaklarıyla, megaloman/yalancı bir gazetenin baskısı üzerine yargılanmıştım. Edindiğim mallarım Müfettişlerce ve Mahkemece bir bir incelenmiş ve hepsinin meşru olduğuna karar verilmişti. Ne var ki; gazetenin baskısı artınca, bu kere 3628 numaralı Mal Bildirimi Yasası kapsamına sokup, “Mal bildiriminde bulunmamak, eksik bildirimde bulunmak, böylece mal gizlemek” savıyla bana ceza verilmişti. Daha sonra açtığım karşı davalarla bütün hakkımı geri almış, Sabıka Kaydı’m silinmiş ve bu duruma ilişkin Mahkeme Kararı da, 11 Ağustos 2002 tarihli ve 24843 numaralı Resmi Gazete’de yayınlanmıştı. PEKİ, TAYYİP BEY NE YAPTI? Tayyip Bey, zenginleşmeye devam etti. Dünyadaki Bankaları ve finans çevrelerini çok iyi tanıyan Rahmi Koç, 2002 yılında seçimlere girerken onun için “Tam bir milyon doları var.” deyince, herkes şaşırmıştı. O ise, hiç tınmadı, inkar etmedi ve Rahmi Koç hakkında dava açıp, onu ispat etmeye çağırmadı., Yazılanlara ve söylenenlere göre; yasa gereği mal beyanında bulunması gerektiğinde o, 3628 numaralı yasanın boşluklarından yararlanıp, mallarını yakınlarının üstüne aktardı. Bir kısmını da, erişkin çocuklarının üstüne geçirdi. Son beyanına bakılırsa, parası 4 milyon liraya yükselmiş. Rize/Güneysu’daki 2 bin m2 lik arsası ise, sembolik taşınmaz malı olarak yerini hala koruyor. Maaşını hiç harcamadan biriktirip saklasa bile, o 4 milyon lirayı biriktirmesi mümkün olmadığı halde, öteki servetinin yanında bu para cep harçlığı gibi kalıyor. ŞİMDİ, GELELİM ESAS SERVETİNE Değerli okuyucularım, Recep Tayyip Bey, dünyanın en zengin devlet adamlarından biri olarak gösteriliyor. Amerika’nın yayınladığı “Wiikiliks Belgeleri”ne göre, İsviçre Bankaları’nda 8 ayrı hesabı olduğu ifade edildi. Deniz Baykal, kendisi hakkındaki iddialar üzerine İsviçre’ye gidip, hiçbir hesabının olmadığını belgeleyip, geldi. Tayyip Bey ise, bütün ısrarlara ve uyarılara rağmen, bunu yapmadı. Servetinin, çocukları ve yakınları üzerinde olduğu iddialarına da sessiz kaldığına göre, “sükut, kabulden geliyor.” “Gemicik” dediği büyük oğlunun gemileri, zaten denizlerde dolaşıyor. Küçük oğlu, evdeki paralarla meşgul olduğuna ve onların yerlerini değiştirmekle görevli olduğuna göre, tespit edilen konuşmalardan, miktarını artık herkes biliyor. Tayyip Bey, bunları ortaya çıkaran konuşmalara düzmece filan dediyse de, yabancı uzmanların raporları, bunların gerçek olduğunu gösteriyor. Kendisine bağlı olan TÜBİTAK’ın 6 ay sonra verdiği rapor ise, bebeleri bile güldürdü. Kısıklı ve Çatalca Villaları’ndan sonra, Urla Villaları da bitmek üzereymiş. Yandaş olmayan bir gazetecinin çektiği resimlere bakılırsa, bakanın gözleri kamaşıyor. Villalar, tabii ki yine yakınlarının üstünde görünüyor. Bendeniz, gidip görmüş değilim. Bütün bilgileri, görenlerden ve basın yayın organlarından derliyorum. Bir hususu önemle belirtmeliyim ki, öne sürülen iddialara karşı, Tayyip Bey’den ya da adli vekillerinden yalanlayıcı hiçbir açıklama gelmiyor. Ve sükut, ikrar getiriyor. Değerli okuyucularım, yeri geldiğinde yine yazacağım. Bana; kızıma harcadığım 500 liralık çeyiz parasının, babamın babasından kalma iki parça tarlasının, kayınvalideme babasından kalma iki parça fındık bahçesinin hesabını soran bu devlet, Tayyip Bey’e bu kadar malın/mülkün hesabını sormazsa, iyi bilin ki payidar olamaz. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.