AK Parti İlçe Başkanlığına atanan Özkan Yaman, gördüğüm kadarı ile ilçe yönetimini kurarken seçici olmaktan yana ve bu durum da kendisini yönetimi kurmakta zorluyor. Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var ve bu seçime nasıl hazırlanacak, sandık görevlilerini bu kadar kısa sürede nasıl görevlendirecek bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey var ki, aday adaylığı sürecinde bir ön çalışma yapılabilirdi. Hayali de olsa bir yönetim şekli ortaya konabilirdi. Bugün de fazla düşünmesine gerek kalmazdı. Neyse biz asıl şimdiye bakalım. Bakalım yeni başkan ilçemize neler yapacak? İlçemizde yapılan devlet yatırımlarını ne kadar yakından takip edecek ve bir an önce bitmesine nasıl vesile olacak?
AK PARTİ BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI KONUSUNDA ÇOK ZORLANDI 30 Mart yerel seçimlerinde AK Parti Saray'da belediye başkan adaylık konusunda çok zorlandı. Gerçi Genel Merkez Saray'ı kazanmayı pek düşünmese de ilçe teşkilatının hedeflediği ve önüne koyduğu bir projesi vardı. Neydi bu proje, "Saray Belediyesi'ni kazanmaktı." Genel Merkez ilçe teşkilatını hiçe sayarak hayal kırıklığına uğrattı. Genel Merkez ile ilçe teşkilatının adaylık konusundaki frekansı da tutmadı. Frekans tutmayınca Genel Merkez, "Öyle veya böyle bir adayın üzerinde karar kılalım" diyerek aday belirledi.
Tabii ki bunda 17-25 Aralık operasyonları da çok bir büyüktü etkendi. AK Parti Türkiye genelinde olduğu gibi Saray'da da yerel seçimi alabilmek için aday adaylar arasında karar vermekte ince eledi sık dokudu. Ancak Saray'da seçimi kazanamayacağını da biliyordu. Ama seçimi alabilecek aday da bulamadı. Aday bulamayınca 2009 yerel seçimlerinde partiye "İhanet" eden İbrahim Duraklı'da karar kıldı. Duraklı'yı aday olarak gösterdiklerinde seçimi kazanamayacaklarını da kendileri çok iyi biliyorlardı. Ama olan yine ilçe teşkilatına oldu. Yani fatura teşkilata kesildi.
FATURA TEŞKİLATLARA KESİLDİ AK Parti 30 Mart yerel seçimlerinde Türkiye'nin bazı bölgelerinde olduğu gibi Tekirdağ'da da fatura il başkanı ile ilçe teşkilatlarına kesildi. Neye dayanarak bu yapıldı bilmiyorum. İstediğin adayı sen göstereceksin, ilçe hakkında kararı sen vereceksin. Ondan sonra da kalkıp ilçe teşkilatını başarısızlıkla suçlayarak görevden alacaksın. Sen tam yetki vereceksin ki, teşkilat başarı göstermek için canla başla çalışsın. Burada yalnız teşkilat mı suçlu? Genel Merkezin hiç mi kabahati yok. Bana göre en büyük kabahat Genel Merkezin. Genel Merkez bölgenin yapısını ilçe teşkilatı kadar bilmiyor. Aday belirlerken, teşkilatların görüşü alınıyor mu? Evet alınıyor. Ama alınıyor gibi yapılıyor, fakat bu asla uygulanmıyor. Genel Merkez, dediğim dedik, çaldığım düdük mantığı ile hareket ediyor. Genel Merkez, il başkanları başta olmak üzere ilçe teşkilatlarını ve partilileri "Maraba ve ırgat" gibi kullanıyor, sonra işi bittiği zaman bir kenara atıyor.
AK PARTİ'NİN YANLIŞ KARARLARI? Yerel seçimlerin üzerinden 3 buçuk ay geçti. Seçim öncesi ilçe teşkilatı iyi organize olmaya başladı. İlçe teşkilatı öyle organize oldu ki, iyi bir adayla CHP'yi ezip geçeceğiz derken Genel Merkezin yanlış aday göstermesi tüm hesapları altüst etti. Teşkilat kime gitti ise, yerel seçimlerde Saray Belediyesi'ni CHP'den almanın zor bir iş olduğu görüldü. Bir de belediye ile iş ilişkileri olanlar, inşaat sektöründe iş yapan kimi işadamları korkmuş olacak ki, kimse AK Parti'ye yeşil ışık yakmadı. Yine 5 yıl önce partiye "İhanet" edip seçimleri kaybetmesine sebep olan İbrahim Duraklı'ya bel bağladı. Zar zor meclisini kurarak bir şekilde seçmenin karşısına çıktı. Seçimler bitti ve AK Parti hüsrana uğradı. Yani AK Parti yanlış aday tercihinden dolayı üçüncü parti oldu. Partiyi üçüncü sıralara düşürenler bu hesabı vermelidir. Yeni kurulacak olan yönetimde görev alacak birkaç isim duydum. Ben de şimdi soruyorum; bu isimler seçim öncesi nerdeydi? Hatta yeni başkanın eşi Mimar Elif Hanıma, belediye başkan adaylığı teklifi yapıldı. Peki bu neden o zaman değerlendirilmedi? Elif Hanımın bir mimar olarak ilçeye faydalı olacağına kesindir. Ayrıca, şu anda ismini duyduğum bu arkadaşlar neden seçimde partiye sahip çıkmadı? Bu arkadaşların sorunu ilçe teşkilatıyla mıydı, belediye başkan adayı ile miydi, merak ediyorum. Bu soruları benim yerimde olsanız sizler de sorarsınız.
İLÇE TEŞKİLATI İYİ VEYA KÖTÜ SEÇİMİ BİTİRDİ 17-25 Aralık operasyonlarında ayakkabı kutusu olayları gündeme oturmuştu. 30 Mart yerel seçim çalışmalarını sürdüren ilçe teşkilatı gittiği yerlerde zaman zaman tepki ile karşılanıyordu. Vatandaşlar "Hırsız" diye bağırıyordu. O da yetmiyordu, kovalamaya çalışıyorlardı. Ama teşkilat yine yılmadı, seçim sürecini günün şartlarına göre sürdürdü.
Hatta o haldeyken bile partisini bırakmadı. Ben zaman zaman bu köşede ilçe yönetimini eleştirdim. Yapılan hiç bir eleştirime kızmamışlar, hep hoşgörü ile yaklaşmışlardır. Bundan dolayı teşkilatı kutluyorum. Yeni seçilecek olan yönetim, 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarında gittikleri köylerde nasıl oy isteyecekler? Ve oy isterken nasıl bir tepki ile karşılaşacaklar? Bunu biliyorlar mı? 17-25 Aralık çok büyük bir iz bıraktı. Teşkilatlar seçim çalışmalarında bu konuda çok zorlandılar. Yeni başkan bunları nasıl organize edecek, bilmiyorum. Bildiğim tek şey var, o da insanların "Barut" gibi olduğu. Benim yeni başkana bir tavsiyem olacak. Yeni başkan, görevden alınan teşkilat ile bir toplantı yapmalı ve onları kazanmalı. Bunun adına helallik istemek de denilebilir. Artık birileri büyüklük yapmalı. Yazıma noktayı koymadan önce yeni başkana ve kurulacak olan yönetime başarılar dileyerek, özellikle Büyükyoncalı'nın ilçemizden kopmaması için gerekli çalışmalara öncelik vermesini gerektiğini düşünüyorum. Umarım yeni başkan ilçemiz için güzel çalışmalara imza atar.
|