CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Trakya’nın göz bebeği, temiz hava kaynağı ve doğal yaşam alanı olan Güngörmez Ormanları meclis gündemine taşıdı. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı ve ağaçlarımız maden ocaklarına, termik santrallere kurban edilmeyecektir. CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Dünya Çevre Günü’nde TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Trakya’da yaşanan doğa katliamlarını dile getirdi. Yüceer, “Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli mirasımız, suyumuz, ormanlarımız, dağlarımız, doğamız katlediliyor” dedi.
CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Dünya Çevre Günü’nde TBMM’de Trakya’daki doğa katliamlarını dile getirdi. Yüceer, “Üstün kamu yararı ve ekonomik yararlar gibi gerekçelerle havamız, suyumuz, toprağımız ve ağaçlarımız maden ocaklarına, termik santrallere kurban edilmektedir” dedi.
ERGENE ZEHİR AKIYOR Ergene Nehri’nin etkilerinin bertaraf edilemediğini kaydeden Yüceer, Trakya’nın can damarı olan 283 kilometrelik Ergene Nehri’nin Trakya’nın kanayan yarası olduğunu, dünyanın en verimli tarım arazilerinin, yaklaşık 2 bin sanayi tesisinin atıkları ve evsel atıklar nedeniyle kurşun, cıva, kadmiyum gibi ağır metaller; arsenik ve boya gibi zehirli kimyasallarla kirlenirken, bölgede kanser vakalarında da adeta patlama yaşandığını kaydetti. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Balkan Onkoloji Hastanesi’nin verilerine göre Trakya bölgesinde yılda 3 bin civarında kanser vakası görüldüğünü bildiren Yüceer, “Sorun sadece Trakya’nın değil, tüm Türkiye’nin sorunudur, Ergene havzasında yetişen ürünler memleketin her köşesinde tüketilmektedir. Ancak Ergene için atılan adımlar göstermelik, çözümden uzaktır” ifadelerini kullandı.
BAKANLIĞIN GÖREVİ ÇEVREYİ KORUMAK OLMALI Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın asli görevi çevreyi korumak olduğunu, ancak bunun tersine hareket ettiğini söyleyen Yüceer şöyle devam etti: “Tekirdağ bölgesinde yer alamayacak yasaklı sanayi türleri arasında “termik santraller” olmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, plan değişikliğine ‘enerji depolama ve üretim alanları hariç’ ibaresi ekleyerek termik santrallerin, yapılmasının önünü açmıştır. Deprem riski altındaki Malkara ilçesi İbrice Köyü Ovası’na, Şarköy’ün Kızılcaterzi mevkiine ve Marmara Ereğlisi’ne termik santral kurulmak istenmektedir.”
GÜNGÖRMEZ’DEKİ KATLİAM KABUL EDİLEMEZ Trakya’nın göz bebeği, temiz hava kaynağı ve doğal yaşam alanı olan Güngörmez Ormanı’nın “kuvarsit ocağı” tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığını hatırlatan Yüceer, “İnsan sağlığını ve doğayı tahrip edecek bu girişim, gerek Saray halkından, gerekse belediyeden destek görmemesine rağmen ısrarla sürdürülmek istenmektedir” dedi. Yüceer, Kuvarsit ocağıyla beraber bölgede binlerce ağacın kesileceği, su kaynaklarının kirleneceği, bölgede tarım-hayvancılık biteceği uyarısını yaparken, oluşacak sağlık sorunlarına da dikkat çekti.
ŞİMŞİRLİLİ KADINLARIN DİRENİŞİ Yıldız Dağları’ndaki taş ocaklarının yarattığı doğa katliamına da dikkat çeken Yüceer, Rize İkizdere Şimşirli Köyü’nde HES protestosu nedeniyle şiddet gören köylülerle görüşmesini de aktardı. Kadınların direnişinin zaferle sonuçlandığını kaydeden Yüceer, Şimşirli Köyü’ndeki HES inşaatının durdurulmasının sevindirici olduğunu kaydetti. Halkın doğaya sahip çıktığını belirten Yüceer, "Ben gurur duydum oradaki halkla. 'Biz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz' diyorlar. Hepsine selam olsun" ifadelerini kullandı. Çevre Günü’nde çevrenin, doğanın, ağacın, derelerin ve havanın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekilmesi gerekirken, çevreyi koruyan, doğa, toprak, taş ve hava ile maden suyu diyen Şimşirli köylülerinin yargılandığını belirten Yüceer şunları söyledi:"Bugüne anlam yükleyeceğimize tam tersine, doğayı koruyanlar yargılanıyor. Bu dünyada tek örnektir diye düşünüyorum. Yargılanan Şimşirli köylülerinin tek yaptığı doğasına, suyuna sahip çıkmak. Maalesef son süreçte gelir ve enerji kaynağı olarak görülen suyun yaşam kaynağı olduğu unutuluyor.
|