Günümüz yalakalık, dalkavukluk devri. Gerçi önceleri dalkavuk, şimdi ise yalaka diye tabir ettiğimiz bu durumun hiçbir zaman modası geçmiyor doğrusu yalakaların şekli, şemali, işi gücü, beklentileri ve umutları değişse de… Önceleri de vardı bunlardan bir dolu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sadece dalkavukluklarıyla hak etmedikleri yerlere gelmiş ve devleti ciddi zarara uğratmış niceleri yok mudur? Şimdi değişen ne? Maalesef değişen pek bir şey yok, zaman akıp geçse de bunların hesap ve kitapları hep aynı. Şimdi de var olmaya devam ediyorlar hele de "Yerel seçimde" bunlar hep böyle devam eder. Ayrıca sosyal medyada da bu yalakalardan sürüsüne bereket. Bazıları saygıyla yalakalığı karıştırsa bile, biraz dikkatle incelediğinizde onların hal ve tavırları bir başka olduğu için hemen anlayabiliyorsunuz. Saygılı insanda bir gurur, onur ve nezaket vardır. Yalakada gurur zaten yoktur, yalakalığını en iyi sığdıracağı kap mutlak nezakettir. “Nezaket gösteriyor, çok saygılı, çok kibar insan” diye düşünür sanır karşısındakini ama yanılır. Çünkü yalakalık yaptığı kişi de onun esas niyetinin farkındadır. Günü geldiğinde yalakalığı ve sempatikliğiyle prim toplayarak bir yerlere gelmeyi ya da olduğu konumu en iyi şekilde korumayı ilke edinmiştir. Çıkarları doğrultusunda yaranmak için her yolu deneyen kişidir onlar. Yalakalık yaptığı insan bir şey söyler "offff be abii ne koydun lafı ne söyledin beee" şeklinde cümleler kurar. Ömrü billah bu tarzda sürekli okşayan cümleler kurar. Karakteri de oturmaz, mizacı da oturmaz. Kısaca mal gelmiş, mal gidecek tiplerdir aslında. Haksız rekabete yol açtıkları için de çevrelerinde pek sevilmezler aslında. Ancak genellikle yükselmeyi becerirler, tabii yalakalardan nefret eden bir yöneticiye rastlamazlarsa. Bu gibi tipler oldukça da ödlektirler, kişilerin arkasından atar, önünden yalarlar. Yapılan bir araştırmada yalakalığın genetik olduğu ortaya çıkmış biliyor musunuz? Maalesef Dünya durdukça yeni yalakalar da hep var. Bazen insanın sırtının sıvazlanması hoşa gider doğrusu. Etrafında yalakaların, dalkavukların daima var olduğu nice yöneticiler, siyasetçiler vardır. Çünkü bu durum olumlu motive eder ama uzun vadede daima yanıltıcıdır çünkü yalaka hiçbir zaman gerçek dost, gerçek insan değildir. Hiçbir zaman “Kral çıplak” demeyecektir, buna cesareti yoktur. Bu gibilere kapılıp gitmemek ve yalakalara prim yaptırmamak gerekir.
Çünkü bu gibiler yeni gelene ağam paşam demeyi ilke edinmişlerdir bir kere, onlar için kişilerin önemi ve değeri yoktur, önemli olan mevkiinizdir o mevkii terk ettiğiniz an, yerine gelen artık onların ağası, paşası ve her şeyidir… Geçtiğimiz yerel seçimler nedeniyle nice yalaka ve dalkavuklar, taze ete üşüşen sinekler gibi aday adaylarının peşini sarıvermiştiler... Ha bu arada gerçek dost ve yardımcı olanları tenzih ederek yazıyorum bunları. Diyorum ki, yarası olan var ise gocunsun yani. Yalaka insan yalakalık yaptığı kişiyi boydan boya yalasa da değerine değer katmaz. Kişiyi gerçek anlamda yönlendiren gerektiğinde acı konuşan ve yaranmak için yanlış yönlendirmeyen insanlardan Allah ayırmasın ve Allah kimseyi yalaka onursuz, gurursuz etmesin.
|