Moved Permanently

Istranca Dağları’nda açılan onlarca taşocağı çevreyi tehdit ediyor. Binlerce ağaç yok edildi. Doğal su kaynakları risk altında. Çevrecilerin seslerini duyurmak için yaptıkları eylemler, farkındalık yaratsa da bölgedeki yatırımların önüne geçmeye yetmiyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı bölgeyi ekoturizm alanı ilan ediyor, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü Istranca Dağları’nın hemen her yerinde taş ocağı açılmasına izin veriyor.

İlçemizdeki çevreciler bölgemizde açılmak istenen kuvarsit ocağına karşı Saray Doğayı Koruma Derneği öncülüğünde seslerini duyurmak için  çeşitli eylemler ve yürüyüşler düzenlediler. Bu konudaki girişimcilerini hala çeşitli şekilde sürdüren ve hiçbir maddi karın, hiçbir değerli madenin insan sağlığından ve doğamızdan daha değerli olmadığını belirten Saray Doğayı Koruma Derneği yetkilileri, bunun için mücadele vermeye devam ediyor. 
Trakya’nın ve ülkenin göz bebeği, temiz hava kaynağı ve doğal yaşam alanları olan Istranca Ormanları ve Güngörmez Köyü çevresine yapılmak istenilen kuvarsit taş ocağına karşı yasal mücadelelerin sürdürüldüğünü kaydeden Avukat Raif Dedeoğlu bir basın açıklamasında bulundu. Dedeoğlu'nun yaptığı basın açıklaması şöyle:

GELECEĞİMİZ KARARTILMAKTADIR
"Günümüzde çevre ile ilgili yüzlerce davada, iktidar icraatlarına karşı; kamu yararı, çevrenin korunması, insan sağlığı gözeterek yürütmenin durdurulması kararı verilmiş, ancak bu kararlara uyulmayarak Yargı Kararları çiğnenmiştir.
Rant eksenli, halkın ve kamunun yararına aykırı olan çevre düşmanı projelerde mağdur olabilecek halk kitleleri, bölge yaşayanları yok sayılarak bilgileri dışında ruhsatlar verilmektedir. Doğa dengeleri gözetilmeden güzellikler katledilip, geleceğimiz karartılmaktadır.
Yakın çevremizde yandaş sermayeyi desteklemek amacıyla doğamıza çok ağır zararlar verebilecek projelere izin verilmekte ve gelecek kuşakların yaşam alanları olan ormanlarımız, su kaynaklarımız yok edilmekte ve sağlıklı bir çevrede yaşam haklarımız elimizden alınmaktadır.Bu hukuksuzluklara rağmen çevreye duyarlı insanlar Sivil Toplum Kuruluşlarında bir araya gelerek, yasal mücadelelerini sürdürmektedirler.
Doğal zenginliğimiz olan madenlerden elbette yararlanmalıyız. Ancak maden alanlarına ruhsat verilirken bu sahalarla ilgili bilimsel araştırma yapılarak, açılacak işletmenin; insan sağlığı, ekolojik sistem, ormanlar, sularımız, orada yaşayan bitki ve canlılara etkileri ile, çevreye olası zararları hassas bir şekilde değerlendirilmelidir.

ÇEVRE DEĞERLENDİRMELERİ ÜSTÜNKÖRÜ YAPILMIŞTIR
Devlet tarafından yakın çevremiz olan; Güngörmez, Bahçeköy, Sefaalan mahallelerinde kuvarsit ocaklarıyla ilgili ruhsat verilirken yukarıda saydığımız çevre değerlendirmeleri bilimsel verilere dayandırılmadan, prosedürü tamamlamak amaçlı üstünkörü yapılmıştır. Doğan kaynakların gerçek sahibi halkın haberi ve izni olmadan, fikri alınmadan işlemler tamamlanmaya çalışılmaktadır.
Patlayıcı depolarına orman içinde ticari amaçlı izin alınması yasal olarak mümkün değilken, patlayıcı ticareti hayati tehlike riskine rağmen denetimsiz bir biçimde faaliyetlerini sürdürülmektedir. Bu konuda kamu yararı açısından denetim yetkisi olan makamları, yasalara aykırı biçimde yürütülen çalışmaları denetleyerek, işlem yapmaya çağırıyorum.
Anayasanın 56.maddesinde “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.”  denilmektedir. Bizler vatandaş olarak bu ödevimizi yerine getirerek hayatımızı, beden ve ruh sağlığımızı, çevremizi korumak için mücadele edeceğiz.
 
HALKIMIZI BU MÜCADELENİN YANINDA YER ALMAYA DAVET EDİYORUM
Anayasamızda belirtilen ormanların korunması ve ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilmemesi için ormanların tahrip edilmesine karşı koyma hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bize emanet olan çevremizi koruyarak çocuklarımıza temiz hava, içilebilir su, yeşil alan bırakmak, doğayı ve çevreyi savunmak bizim gelecek kuşaklara olan borcumuzdur.
Bu amaçlarla kurulmuş “SARAY DOĞAYI KORUMA DERNEĞİ” ‘nin çalışmalarında başarılar diliyor, tüm halkımızı bu mücadelenin yanında yer almaya davet ediyorum."