Saray Bahar ve Kültür Festivali, 2006 yılında dönemin Kaymakamı Yaşar Karadeniz'in öncülüğünde başlatılmıştı. İlk dört yıl tam anmalıyla festivale yakışır etkinliklerin düzenlendiği Saray Bahar ve Kültür Festivali, son yıllarda bir anda panayır havasına dönüşü verdi. 2006 yılında Saray Bahar ve Kültür Festivali'nin mimarı Kaymakam Yaşar Karadeniz, o dönemin kamu görevlileri ve ben de dahil olmak üzere birçok vatandaşımız bu festivale neden 'Bahar ve Kültür Festivali' isminin verildiğini iyi hatırlıyoruz. Çünkü Bahar ve Kültür Festivali başladığı tarihten itibaren farklı etkinliklere ev sahipliği yaptı. Ve özellikle de kültürel etkinliklere, bilgilendirici konferanslara daha çok önem verildi. Ama son yıllarda yapılan festival tam anlamıyla özelliğini yitirdi, bir panayır görüntüsünü andırıyor. Bunun böyle olduğunun sadece ben değil ilçemizde yaşayan çok sayıda vatandaş bilincinde. Festival başladığı günden beri ilçemizde büyük bir heyecan yarattı. Vatandaşlarımız ertesi sene yapılacak olan festivali iple çekmeye başladı. Ama her yıl dört gözle beklenen bu festivalde, alana kurulan stantlar tamamıyla bir panayır ortamı estiriyor. Ayrıca stantlarda satışa çıkan yiyecek ve içecekler ne kadar hijyenik kimse bilmiyor.
Suyun olmadığı ortamda temizlik de beklenmez aslında. Özellikle bu konunun önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Stantlarda neler satılıyor denetleyen var mı? Komitenin görevi sadece esnaftan para almaktan ibaret olduğunu görüyoruz. Esnafın ihtiyaçlarına yönelik hiç bir hizmet verilmiyor. 2006 yılında Saray Bahar ve Kültür Festivali'nin ilk adımları atılırken, festivalin ilkbahar ayları bitmeden yapılmasına karar kılınmıştı. Çünkü bu festivale "Bahar ve Kültür Festivali" adı ondan dolayı verildi. Yani, festivale "Bahar" ismi bahar aylarında yapılacağı için, "Kültür" ismi de kültürel etkinliklerin ağırlıklı olması nedeniyle verildi. Ama son yıllarda tanık olduğumuz festival manzaraları kültürel etkinliklerin dışına çıkıldığını gösterdi bize.
Her çağda, kültürde ve toplumda çok değişik şekillerde kutlanan festivaller daha çok topluma mal olmuş kahraman, lider veya sanatçıların doğum ya da ölüm yıldönümleri, bir mevsimden diğerine geçiş zamanı, bir kurum ya da ülkenin kuruluş veya kurtuluş yıldönümleri vb. gibi ortak duyguların sembolik olarak paylaşımı ve etkinliği şeklinde kutlanır. Duygu, düşünce, tasarı veya bir güzelliğin anlatımında kullanılan üstün yaratıcı yöntemlerin bir bütünü olarak tanımlanan sanat ise festivallerin kuşkusuz en önemli yönünü oluşturur. Bir topluluğun veya yörenin tarihini, sosyal görüşünü, oyunlarını, gelenek ve görenek gibi kültürel değerlerini yaşatıp bunların diğer topluluklar tarafından tanınmasını sağlayarak aynı zamanda da sonraki kuşaklara aktarmak gibi birçok amaç ve işleve sahip olan festivaller, çoğunlukla gelenekselleşmiş tarih ve günlerde kutlanmaktadır. Temsil ettiği yöre veya sosyal grubun sembolik simgesi haline gelmiş olan bu etkinlikler, aslında ortak hüzün ve duyguların etkileşiminin somutlaştığı beklide hiç farkında olunmamış yaşanmışlıklardır. Başladığı tarihten günümüze kadar olgunlaşıp gelen ve yapısında farklı tarihsel süreçlerden motifleri bulunduran bu şölenleri, tarihsel bir derinliği olan etkinlikler olarak algılamak bunların önemini daha anlaşılır kılar. Çoğu zaman yapıldığı gibi bunların sadece müzik dinletisi, eğlence veya şenlik olarak algılanması ise bu etkinliği gerçek amacından uzaklaştırmaktadır. Günümüzde yüklendiği toplumsal işlevleri ile gelenekselleşen festivaller, aynı zamanda önemli ekonomik işlevlere de sahiptir. Çeşitli sanat ve kültürel gösterilerin yapılması, ulaşım-konaklama, yiyecek-içecek, kıyafet ve hediyelik eşya pazarı gibi birçok bileşeni bu etkinliklere ekonomik bir boyut kazandırmaktadır. Farklı sosyal gruplar veya toplumlararası kültürel ilişkilerin geliştirilmesi, dostluğun ve hoşgörünün yerleşmesi ve güçlendirilmesi ancak bir araya bunların bir araya getirilmesiyle mümkün olur. Ayrıca etkinlikler kapsamına toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bilgilendirici panel ve konferansların düzenlenmesi ise sosyo-kültürel gelişime ivme kazandırır. Başta İl ve İlçe İdareleri olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yerel Yönetimler, Üniversiteler ve diğer kurum ve kuruluşlar tarafından yapılacak her türlü destek ve katkılar etkinlikleri layık oldukları bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. Sonuç olarak, festivaller amacına uygun bir şekilde iyi organize edilip yönetildiklerinde yapıldığı bölgenin sosyal ve kültürel gelişimine, turizmine ve dolayısıyla da ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır.
|