Koca bir kışı geride bıraktığımız şu günlerde, güneşin kendini göstermesiyle birlikte bahar ayına merhaba dedik. Ancak baharın gelmesiyle birlikte görülen ani iklim değişiklikleri ve mevsimler arası geçiş, bazı mevsimsel hastalıkları da beraberinde getiriyor. Konu ile ilgili görüşlerinizi aldığımız Ecz. Sevinç Akalın Temür, mevsim geçişlerinde kişilerin neler yapması gerektiğini, ilkbahar nezlesi belirtilerini, polen alerjisini ve belirtileri hakkında bizlerle şu bilgileri paylaştı: ''Ani iklim değişiklikleri ve mevsimler arası geçiş yüzünden bahar aylarında bazı hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Mevsim değişikliği durumunda kişilerin beslenme alışkanlıklarının, hayat düzenlerinin değişmesi ile birlikte bağışıklık sisteminin de etkilenmesi sonucu hastalıklarda artış gözlenebilir. Genellikle ısınan havanın ve çevre şartlarının da rolü ile bazı parazit ve bakterilerin ortamda çoğalması enfeksiyonların gelişmesinde etkili olur.
SOĞUK ALGINLIĞI Soğuk algınlığı özellikle mevsim geçişlerinde en çok görülen hastalıktır. İlkbaharda soğuk algınlığına polenlerin sebep olduğu alerji ve saman nezlesi de eklenince insanı rahatsız eden bir durum ortaya çıkar. İlkbahar aylarında soğuk algınlığı neredeyse kış aylarında olduğundan daha sık görülür. Yeni mevsime ve hava koşullarına alışmaya çalışan vücudun bağışıklık sisteminin direnci bu aylarda azalır. Virüsler vücuda kolaylıkla girerek nezle, burun akıntısı, hafif ateş gibi hastalıklara neden olur.
İLKBAHAR NEZLESİ İlkbaharın başlamasıyla birlikte bazı kişilerde hapşırık, burunda akıntı ve kaşıntı, gözlerde kızarıklık, burunda, dudakta, damakta ve boğazda kaşıntı, öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkar. İlkbahar nezlesi olarak bilinen bu hastalığa genellikle havada uçuşan polenler, yani çiçek ve bitki tozları yol açar. Toplumun yüzde 10 - 20'sinde polen alerjisi vardır. İlkbahar nezlesi önem verilmesi gereken bir hastalıktır. Polen alerjisi, tedavi edilmediği durumlarda astım ve bronşit gibi hastalıklara neden olabilir. Şikâyetler ciddiye alınmalı ve bir hekime başvurulmalıdır. Tedavide temel yöntem, tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjenden korunmaktır. Hekimin vereceği alerji tanısı doğrulandıktan sonra uygun tedavi başlatılmalıdır. Dikkat edilmesi gerekenler; sigara içmeyin, tozlu ve polenli ortamlarda bulunmayın, polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencerelerinizi kapalı tutun ve/veya hava temizleme cihazı kullanın, klimalar ortam nemini çok düşürür, dolayısı ile havayı çok kurutur. Ortam nemini arttırmak için bir hava nemlendirici kullanın. Klimalarda kullanılan filtreleri her ay değiştirin veya temizleyin. Evinizde tüylü hayvan ve bitki beslemekten kaçının. Giysilerinizi açık havada kurutmayın. Toz barındırabilecek tarzda kilim, halı gibi ev eşyalarını kullanmamaya özen gösterin.
ALERJİK NEZLE VE ASTIMIN SIKLIĞI ARTIYOR En yaygın olarak bahar aylarında ortaya çıkan polenler, nefes alıp verme esnasında solunum yollarına yerleşir ve alerjik faktör gösteren kişilerin burun ve gözlerinde iltihaplanmaya neden olur. Vücut polene karşı hapşırma, burun ve göz akıntısı, gözlerde kaşıntı ve iltihaplanma gibi tepkiler gösterir. Polen sezonunda, bazı hastalarda astım da görülür. Bu belirtiler hastanın etrafındaki kişiler tarafından kolayca anlaşılır fakat diğer tür rahatsızlıklar sadece hasta tarafından hissedilebilen belirtilerdir. Polen alerjisi olan kişi yorgunluk ve halsizlik hisseder, kişinin konsantre olma ve öğrenme kabiliyetinde azalma olur. Kişinin şikâyetleri havada bulunan polen miktarına bağlı olarak artma veya azalma gösterebilir. Polen alerjisi kişinin günlük hayatını olumsuz yönde etkiler. Alerjisi olan kişi duyarlı olduğu bitkinin polen yaydığı mevsimde o bitkinin yoğun olduğu bölgeden uzak kalmalıdır. Bu konuda gelişmiş ülkeler hazırladıkları polen haritası ile polen alerji vakalarının azalmasına büyük katkıda bulunur. Polen alerjisi çoğunlukla 5–40 yaş grubu arasındaki kişilerde görülür ve bu hastalığa yakalanan kişi sayısının günümüzde daha da arttığı görülmektedir. Bahar aylarında çeşitli sıkıntılar yaşayan kişilerin iğne testi sayesinde hassasiyetlerini öğrenilebilirler. Bu testten 3–10 gün önce herhangi bir alerji karşıtı ilaç kullanılmamalı.
POLEN ALERJİSİNE KARŞI YAPILABİLECEKLER Havanın nemli ve bitkilerin polen saçtığı günlerde ya da esinti nedeniyle polenlerin uçuştuğu anlarda çok zorunlu değilse, evde kalmaya gayret edin. Eğer olanaklarınız varsa, evinize klima cihazı taktırarak pencereleri kapatın, içeride yeterli serinliği sağlayın aynı zamanda havadaki aşırı nemi giderin ve havanın süzülmesini sağlayın. Araçta giderken camları kapalı tutmaya çalışın. Polenlerin yoğun olarak havaya karıştığı 14 ile 16 saatleri arasında dışarı çıkmayın. Yeşillikli, ağaçlı yerlerden uzak durun. Tatilinizi yeşillikten uzak yerler, örneğin plajlar için planlayın. Polenin yoğun olduğu günlerde eve döner dönmez giysilerinizi değiştirin ve duş yapın, böylece giysilerde ve saçınızdaki polenlerden kurtulmuş olursunuz. Yıkanmış çamaşırlarınızı kapalı yerlerde kurutun.
SAĞLIKLI BESLENMENİN ALTIN KURALLARI Uzayan gündüz süresi ve aktivitelerle birlikte güne sıkı bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Öğün atlamamak çok önemlidir. Lifli sebze ve meyvelerin tüketilmesi önerilir. Sağlıklı beslenmede karbonhidrat yağ ve proteinleri dengeli ve yeterli biçimde almak gerekir. Taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi ile vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineraller karşılanabilir.
SU İÇİN, İÇİRİN Erişkinlerin günde 2- 2,5 lt sıvı tüketmesi uygundur ancak bilindiği gibi en sağlıklı içecek sudur. Havanın daha sıcak olduğu ve aktivitenin artığı zamanlarda çay, kahve, meyve suyu, çorba tüketimi ile birlikte 2,5- 3 lt sıvı tüketilmelidir.”
|