Bugün, 1 Nisan. Yerel seçimler bugün yapılsaydı, sonuçlarına “1 Nisan Şakası” derdim. Ancak, şaka değil, her şey gerçek oldu.  

           Bu köşeyi izleyenlerin hatırlayacağı üzere, 07 Mart 2014  günü yayınlanan “Keşke, Ben de Çalsaydım!” başlıklı yazımda, bu memlekette “dürüstlüğün” artık prim yapmadığını, muteber olmak için “hırsız ve yolsuz” olmak gerektiğini belirtmiştim. Demek ki, doğruyu söylemiştim.

         “Keşke…” diye başlayan o yazım da, tabii ki bir pişmanlık yoktu. Tamamen, ironi amaçla kaleme alınmıştı. Ancak, iktidar mensup ve yandaşlarının yolsuz, halkımızınsa umursamaz tutumu, insana böyle dedirtiyordu.

      İktidarın en önde gelenlerinin hırsızlık boyutundaki odalar dolusu paraları, daha yeni ortaya çıkmıştı. Bu olaydan sonra alınan seçim sonuçları, yasalara göre suç olan hırsızlığın, halkımıza göre suç olmadığını ortaya koyuyordu.

      Oysa, düşüncelerini benimle paylaşan bir çok okuyucum, iktidarın bu seçimden büyük bir ders alacağını, onca hırsızlık ve yolsuzluğun mutlaka karşılık bulacağını ve sandıkta hesabının sorulacağını söylemişlerdi.

    Söylemişlerdi,  ama halkımızın çoğunluğunun öyle düşünmediği ortaya çıktı.

                  DAHA NELER OLDU ?  BUNDAN SONRA NELER OLABİLİR?

·       İlçemizdeki seçim, tam bir centilmenlik içinde ve bir bayram havasında geçti. Saray halkının ve özellikle gençlerin dostluk ve kardeşlik gösterileri, büyük takdir topladı.

·       Başkan adayları da, bu dostluk ve kardeşliğe destek vererek, seçim ortamının bayram havasına dönüşmesine büyük ölçüde etkili oldular. Onları, bu tavırlarına bakarak kutlamak gerekir

·       Yolsuzluklara  geçit vermeyen Trakya halkı, bu seçimde de iktidara büyük bir ders verdi.

·       İktidara yandaş ve yalakalık yapmayan ulusal ve yerel basın yayın organlarında, “seçim hileleri” ne karşı halkın ve özellikle muhalefet partilerinin dikkati çekildiyse de, olası hilelere karşı gerekli tedbirler, ne yazık ki yine alınmadı.

·       Özellikle oyların sayımı sırasında, bir çok yerde elektriklerin durduk yere  kesilmesi, bu kuşkuyu doğrulamaya yetti. Yapılan başka hileler de, çabası oldu.

·       İktidardan ağlaşanların bile, bu seçimde iktidara oy verdikleri görüldü. Mesela, iktidar 2007 seçimlerinin arifesinde Karadeniz’deki fındığın fiyatını 4 liradan 2 liraya düşürmüştü. Ordu’da halk yollara döküldü. Sahil yolu kesildi, yollar ateşe verildi, geçişler önlendi. İki ay sonra yapılan seçimde, Ordu’da 6 Milletvekilinden 5’ini, yine iktidar partisi kazandı. Halkımızın, iktidarın  zulmünü hak ettiği, daha o zaman anlaşılmıştı.

·       İstanbul ve Ankara halkı, İzmir halkı kadar duyarlı olamadı. CHP beklenenin aksine, bu iki en büyük şehirden özellikle Ankara’da “kıl payı” denecek kadar az bir farkla kaybetti. Ancak, oylarını artırdı.

·       “Sana sevdanın yolları, bana kurşunlar” diyen şarkıdaki gibi, Kemal Kılıçdaroğlu’na ayrılık yolları, Mustafa Sarıgül’e ise, Genel Başkanlık yolları görülür gibi oldu.

·       Bu seçimde, Fethullah Gülen Cemaati’nin bir oy potansiyelinin olmadığı ortaya çıktı. “Onların oyu % 1’dir.” diyen Başbakan’ın, haklı olduğu görüldü.

·       Başbakanın, seçim akşamı  yaptığı geleneksel balkon konuşması, yine ilgi çekti. Esas ilgi çekense, ailesi efradının da bu törene katılmasıydı. “Sıfırlama” konusunda yetenekli olan oğlunun, mağrur bir eda ile o dik duruşu, izleyenlerin gözlerini yaşarttı. Ve herkese; “İşte, hayırlı evlat dediğin böyle olur.” dedirtti.

                              NAZMİ ÇOBAN,  GÜVEN TAZELEDİ

       CHP, Saray’da 5 dönemdir peş peşe yerel seçim kazanıyor. Nazmi Çoban ise, seçildiği bu ikinci dönemle, güven tazelemiş oldu.

       Bütün telkin ve uyarılara rağmen; CHP ile MHP, yurt genelinde kuvvetli oldukları yerlerde birbirleriyle ittifak yapmadıkları için kaybettiler. İlçemizde de, MHP ile DP’nin adayları Hakan Özgül’le, Özgen Erkiş aynı hatayı yapınca, sandıktan Nazmi Çoban çıktı.

      Çoban, uygulamaya koyduğu ancak tamamlayamadığı projelerini, böylece tamamlama imkanı buldu.

     Bu ikinci başarısından ötürü onu, halkımızla birlikte tekrar kutluyorum.

     Geçen dönemde yaptığı hataları, edindiği tecrübelere dayanarak bu dönemde yapmayacağını umut ediyorum. Çalışma arkadaşlarını yeniden gözden geçireceğini ve bu dönemde halkın sorunlarına karşı daha duyarlı olacağını tahmin ediyorum.

                            TRAKYA, CHP’NİN  KALESİ

      Bu seçimde, Cumhuriyet Halk Partisi’nin beklendiği gibi başarılı olduğu söylenemez. Trakya, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde göze batan bir başarı sağladıysa da, Orta Anadolu da, Karadeniz’de ve bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da başarılı olamadı.

      Milliyetçi Hareket Partisi’nin de, kimi yerlerin dışında oy oranında fazlaca bir artış görülmedi.

     Önümüzdeki genel seçimler için her iki partinin, Genel Başkanları üzerinde düşüneceğini ve yeni ve doğru kararlar alacağını  umut ediyorum.

     İktidarınsa, kaybettiği İl ve İlçelerdeki Belediye Başkanlarını tarassut altına alacağı ve en küçük hatalarını mesele yapıp, tahkikata tabi tutacağı tahmin ediliyor.

     Bunu söylerken, Ergenekon tutsaklarının serbest bırakılmasından sonra, Silivri İnfaz Kurumu’nun boşaldığını ve yeni konuklarını beklediğini de ifade etmeliyiz.

                       SONBAHAR’DA ERKEN SEÇİM OLABİLİR.

     Bu yıl Ağustos ayı’nda Cumhurbaşkanlığı, gelecek yıl da Genel Seçim var.

     Bölücü Örgüt, ortalığı tekrar karıştırmazsa iktidar, yerel seçimlerde elde ettiği  başarıya güvenerek, iki seçimi birleştirir ve bu yıl bir erken seçim yapabilir.

    Tayyip Erdoğan, bu seçimde kendisini Cumhurbaşkanı seçtirmek isteyebilir. Başkanlık olmasa da, Yarı Başkanlık Sistemi’ni getirmeyi düşünebilir.

     Halkımız ise,  şimdi onun kimilerinin inlerine nasıl gireceğini merak ediyor.

    Benim merakımı sorarsanız, onca yolsuzluklara rağmen halka hakaret edip, onu ikiye bölen bir liderin oylarının nasıl arttığını, doğrusu çok merak ediyorum.