|
||
İsmet İnönü Kim Tayyip Erdoğan Kim? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Tayyip Erdoğan, İsmet İnönü’yü her fırsatta yerden yere vuruyor. Erdoğan’la bir dönem, İstanbul’da birlikte çalışmıştık. İsmet İnönü’yü ise, yaptığı bir basın toplantısına katılıp, çok yakından tanıdım. Biri, ülkeyi kurtarmanın uğruna ömrünü tüketmişken, diğeri ülkeyi batırıp, kendini kurtarmanın derdinde. İkisini karşılaştırmak, İsmet İnönü’ye hakaret olur. Yıl 1964. Anadolu’da bir Lisede Matematik Öğretmeniyim. İsmet İnönü Başbakan. Ankara’ya yaptığım bir ziyarette, TBMM’ne de uğradım. Meclis koridorlarında bir telaş var. Gazeteciler koşturuyor. Sordum, “Başbakan, basın toplantısı yapacak.” dediler. Ben de gittim ve en ön sıraya oturdum. Biraz sonra, İsmet İnönü geldi ve karşıma oturdu. Kurtuluş Savaşı’nda batı cephesinin muzaffer Komutanı ve Lozan Konferansı’nın kahramanı İsmet Paşa ile karşı karşıyaydım. Konuşmaya başladı. Ne söylediğinden ziyade, Atatürk ve silah arkadaşlarıyla bu ülkeyi nasıl kurtardıklarını ve yeni Türk Devleti’ni nasıl kurduklarını düşleyerek, onu seyrettim. Onun başarıları karşısında Büyük Atatürk’ün ona çektiği telgrafta; “Sen, orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendin.” dediği günleri gözümün önüne getirmeye çalıştım. GEÇEN HAFTA DA, TAYYİP ERDOĞAN’I SEYRETTİM Erdoğan, bir miting meydanında yine İsmet Paşa’ya çatıyordu. CHP’yi eleştirirken, onun kurucularından olan İsmet İnönü’yü, yerden yere vuruyordu. Başbakan, daha önce de onu ve Atatürk’ü kast ederek, her ikisinden “iki ayyaş” diyerek söz etmiş ve ağzına geleni söylemişti. Tayyip Erdoğan’ın, yıllar sonra İsmet İnönü’nün koltuğuna oturması, onun için büyük şeref olmuştur. Ancak, o koltuğa oturduktan sonra bulaştığı kirli işler, çocuklarıyla birlikte karıştığı yolsuzluklar, yalnız kendisinin değil, maiyetinin de aynı işlere bulaşıp, bu eylemlerinin hırsızlığa dönüşmesi, yaşasaydı İsmet Paşa için büyük “zül” olurdu. İSMET PAŞA’NIN GEÇMİŞİNE BAKTIM Değerli gazeteci Soner Yalçın, İsmet Paşa’nın geçmişini araştırmış. Özellikle, parasal konulara olan ilgisini, eline geçirdiği bütün kaynaklardan bir güzel derleyerek, Paşanın “çıkını”na bakmış. İşte, birkaç örnek. Kayıtlara göre Paşa, 1919 yılından, öldüğü 1973 yılına kadar gelirlerini ve yaptığı bütün harcamalarını özel olarak not etmiş. Hemen belirtmeliyim ki, İsmet Paşa “cimri” değil, ama çok “tutumlu”ymuş. 19 Nisan 1919 günü babasıyla Şehzadebaşı’ndaki dükkanları gezmişler. Cebinde 535 lira 90 kuruş var. O da, eşinin parası. 22 Mayıs 1919 günü kardeşine bir takım elbiselik kumaş, aile için de 6 çift çorap almış. Aynı gün, annesine 50 lira harçlık vermiş. Paşa, ilk defa Başbakan oluyor, ancak parasının hesabını tutmaya devam ediyor. 3 Eylül 1927 günü, elbisesi için 200, kardeşine okulu için 65, akrabadan Abdurrahman’a 50, Fikret’e 150, hizmetliye 5, alışveriş ettiği İrfan’a 15, Hüsamettin’e 10, annesine de 50 lira veriyor. İsrafa karşı olan İsmet Paşa, Not Defteri’nin bu bölümüne “Kadınların israfı her şeyde var.” diyerek, küçük bir not düşüyor. Yıl 1949, İsmet Paşa Cumhurbaşkanı. Amerika’da Fizik tahsil eden oğlu Erdal babasına mektup yazıp, annesi için iki tane kürk gördüğünü, birinin 1000, diğerinin 600 dolar olduğunu yazıyor ve para istiyor. İnönü, bu mektuba 27 Şubat 1949 günü verdiği cevapta; “Kürk hikayesini okudum. Olacak şey değil. O kadar parayı bulamayız. Hemen sözünü geri al. Senin okul paran için üç senedir uğraşıyorum. Hulasa, bu iş olmaz.” diyor. Paşa, Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra, kendi evine taşınıyor. 1959 da tamir ettirdiği evi için yaptığı masrafları, not defterine kuruşu kuruşuna yazıyor. İsmet İnönü, borçlanmayı hiç sevmiyor. Kendisinden borç isteyenlere de dikkatle bakıyor. Bir Milletvekili arkadaşına verdiği 50 lira borcu bile defterine yazıyor ve geri alınca sildiğini ifade ediyor. Basını çok iyi izleyen Paşa, yolsuzluk yapan devlet görevlilerini de, not defterinin başka bir bölümüne yazmayı ihmal etmiyor. Defterine başlık olarak da, hırsız vekiller ya da bürokratlar diye not düşüyor. Mesela bu notlarından birinde, “Torbalı Kaymakamı hırsız.” diyor. Başka bir notunda, “Mersin Valisi de hırsız.” diyor. Ödemesi gereken vergileri de muntazaman ödeyen İsmet Paşa, öldüğü 1973 yılına kadar, bu şekilde not tutmaya devam ediyor. Ben, sadece bu notlardan bir kaçını örnek olarak verdim. PAŞANIN İKİ OĞLU, BİR DE KIZI VARDI Başbakan Erdoğan’ın iki kızı ve iki oğluna karşılık, İsmet İnönü’nün iki oğlu ve bir de kızı vardı. Amerika’da sadece bir oğlunu, bir dostunun bursuyla değil, kendi parasıyla okutmuştu. Öteki iki çocuğunu ise, Ankara’da devlet okuluna göndermişti. Katıldığı hemen hiçbir seyahate, eşini götürmüyordu. Kızını ise, hiç götürmüyordu. Hiçbir villası yoktu. Yabancı Bankalarda parası da yoktu. Maaşını İş Bankası’ndan alır ve harcamadığını orada biriktirirdi. Evinde paraları depolayıp, baskın korkusundan oğlunu arayıp, “Paraları sıfırlayın.” demezdi. Devleti, kendisi yönetirdi. Öyle, cemaatlerle filan işi olmazdı. Gençlik yıllarında beş vakit namaz kılardı, ama dini katiyen siyasete alet etmezdi. Yaşasaydı, bu rezaletleri görünce ,“Hadi canım sende.” deyip, belki de küçük dilini yutardı. Ancak, kendisinin Başbakan Erdoğan’la karşılaştırılmasını, büyük hakaret sayardı. *** Oylarınızı Çaldırmayın ! Bundan önceki seçimlerde olduğu gibi, bu seçimde de “seçim hilesi” yapılacağına ve oyların çalınacağına dair söylentiler dolaşıyor. İktidar, her alanda olduğu gibi, bu seçimde de devletin bütün imkanlarını kullanacak. Bilgisayarlar, seçim hileleri için bulunmaz birer araç durumunda. Bir tuşuna basılarak, sonuçlar bir anda tersine dönebilir. Oylar, sandıklardan çalınabildiği gibi, bilgisayar oyunlarıyla da çalınabilir. Sandıklara ve sandıklardan çıkacak sonuçlara sahip çıkmaları, seçim tutanaklarının birer kopyalarını mutlaka almaları için, Muhalefet Partilerini buradan bir kere daha uyarıyorum. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.