Belediye Başkanı Nazmi Çoban göreve geldiği günden beri yaptığı çalışmaları anlatıyor. Nazmi Başkanın 5 yıllık icraatlarından yani Saray'a kazandırdıklarından ve kaybettirdiklerinden ben de bahsetmek istiyorum. Halkçı Başkanın ilk icraatı, bir önceki dönemden kalan su sorununu çözmeye çalışmak oldu. Çoban, Dr. Mahmut Halilcikoğlu döneminde yarım kalan Kavacık Su Projesini tamamlayarak işin takipçisi oldu. Bu su projesine karşı Güneşkaya bölgesi Akçasa firmasına feda edildi. Önümüzdeki yıllarda Güneşkaya diye bir bölgenin de kalmayacağını hatırlatmak isterim.
AK Parti Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Yel, seçim projesinde Güneşkaya mağaralarını koruma altına alacağını belirtmişti. Ancak görünen o ki, Mustafa Yel Güneşkaya mağaralarını sadece harita üzerinde görüyor. Bu da işin üzücü tarafı. Başkanın 5 yıllık icraatlarını ve 2009 yerel seçimlerinde hazırladığı projelerden hayata geçirdiklerinden ve geçiremediklerinden bahsetmeye devam ediyorum. Halkçı Başkan, özellikle bu projeler içerisinde "Reklam ve Tanıtım Projesini" Saray'da hayata geçireceğini beyan etmişti. Oysa 5 yıl doldu bu konu ile ilgili hiç bir gelişme yaşanmadı.
Hatta Saray'ın içinde bulunan billboardlar üç yıl boyunca bedelsiz başkalarına kullandırıldı. Yani kamuya ait billboardlar birilerine menfaat sağlamak amacıyla iki yıl bedelsiz, bir yıl da sadece bin 400 yüz lira alınarak kullandırıldı.
YILDA 1400 TL KİRA BEDELİ ALIYORSUN 30 BİN'LİK İŞ YAPTIRIYORSUN Başkan Çoban, billboardlardan yılda bin 400 lira kira alıyor. 30 bin liralık da iş yaptırıyor. Ve belediyenin en büyük gelir kaynağı reklam ve tanıtım gelirleridir diyor. Halkçı Başkan bu projeyi tamamıyla iki yıl boyunca başkalarına menfaat sağlamak amacıyla kullandı. Ben de şimdi başkana soruyorum; Sen hangi hakla kamuya ait mallarını birilerine peşkeş çekmek için kullanıyorsun. Bir yılda firmadan billboardların bedeli olarak bin 400 lira alıyorsun ve firma billboardlarla ilgili belediyeden 30 bin Türk lirası alıyor. Benim derdim firmanın ne aldığı değil. Benim anlamak istediğim, neye dayanarak, billboardların iki yıl hiç para alınmadan kullandırılması.
"KAMUYU ZARARA UĞRATMAK" Başkan Çoban, reklam ve tanıtım sayesinde belediyelerin bütçelerini arttırmak ve işyerlerinin kendi tanıtımlarını yaparak pazar paylarını artırma şansına sahip olacakları için seçim projesinde bunlara da yer vermişti. Ve 2009 yerel seçim projesinde "Reklam ve Tanıtım Projesi"nin gelir kaynağının büyük olduğunu söylemişti. Evet, Reklam ve Tanıtım Projesinin gelir kaynağı yüksek ve kamuya bu şekilde ek gelir sağlanabilirdi. Peki şimdi ben halkçı başkana soruyorum. "Reklam ve Tanıtım Projesi" gelirinin çok yüksek olduğunu bildiğin halde neden kişilerden iki yıl boyunca hiç kira almadan kamu malını birilerine peşkeş çektin. Ayrıca yine bir yıl daha bin 400 liraya billboardları ihale yaparak birilerinin sömürmesine izin verdin. Tüm bunlar bir kenara şimdi, iki yıldır 34,200 liraya kira geliri elde ediliyor.
"BAŞKAN NANKÖR OLMA" Halkçı Başkan Nazmi Çoban, 5 yıldan beri her platformda yaptıklarını anlatıyor. Ancak anlatırken, bazı gerçeklerden hiç bahsetmiyor. Peki, nedir bu gerçekler? 2004 yerel seçimlerinde SHP'den belediye başkan adayı olan Başkan Çoban'ın aldığın oy 880. 2009 yerel seçimlerinde CHP'den aday olduğunda aldığı oy ise 5 bin 700. Sen bugün eğer belediye başkanı isen, bunu CHP seçmenine borçlusun. Ama bugün kalkıyorsun bir başka yerde hiç sıkılmadan utanmadan CHP'lilerin yüzüne tükürüyorsun. Halkçı Başkan, Saray Belediyesini başka bir muhalif partiden almış gibi bir hava estiriyor. Halkçı Başkan 'Ben kimin oyu ile Saray'a belediye başkanı oldum' diye kendin hiç sorgulamıyor.
"BAŞKAN HİÇ SIKILMIYOR MUSUN?" 2009 yerel seçimlerinde birlikte yürüdüğü ve o dönem oy veren ve daha sonra bazı nedenlerden dolayı ters düştüğü CHP'lilerin yüzüne tükürene Halkçı Başkan diye hitap edilmez. Bu yüzden bundan sonra Halkçı Başkan diye hitap etmeyeceğim size. Nazmi Başkanın Samsunlular Derneği'nde yapmış olduğu konuşma şöyle: "Ben herkesin Belediye başkanıyım. Sadece kendi partililerime değil, başka partilere de yakın oldum. Bana geldiklerinde onların sorunlarını her zaman çözmeye çalıştım.Onların içinde de çok sevdiğim saygı duyduğum insanlar oldu. Bazı kendi partililerim var suratına tüküresim gelir, başka partilerden de bazı sevdiğim insanlar var onları da sarılıp öpesim gelir." Şimdi açıklar mısın, Cumhuriyet Halk Partililerin içerisinde yüzüne tükürülecek kadar kirli partili veya partililer kimlerdir? |