Eğitim-İş, Eğitim Sen ve Türk Eğitim-Sen Saray Şubesi üyeleri, Çarşamba günü bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.
Eğitim-İş, Eğitim Sen ve Türk Eğitim-Sen üyeleri, Atatürk Anıtı önünde bir basın açıklaması düzenleyerek Milli Eğitim Komisyonunda kabul edilen Milli Eğitim Bakanlığı Yasa Tasarısını protesto ederek bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kamu ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildi. Bu yasa tasarısının tehlikeli olduğunu söyleyen sendika temsilcileri, komisyonda sakıncaların bir bir dile getirilmesine, değiştirilmesi gereken hususların gündeme taşınmasına rağmen hükümetin yine bildiğini okuduğunu ileri sürdüler.
"ŞİDDETLE VE NEFRETLE KINIYORUZ" Eğitim-İş, Eğitim Sen ve Türk Eğitim-Sen Saray İlçe Temsilcilerinin ortaklaşa düzenlediği protestolu basın açıklaması Eğitim Sen Saray Temsilcisi Nizamettin Omput tarafından yapıldı. Omput, "Dört yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, okul yöneticilerinin kaderlerinin Valilerin, İl Milli Eğitim Müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılması, okul yöneticilerinin atamasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması, iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez teşkilatının yeniden değiştirilmesi, stajyer öğretmenlere getirilen uygulamalar ile AKP iktidarının kendi yandaşlarını öğretmen olarak atamasının önünün açılması, eğitimde korkunun hakim kılınması, okulların siyasallaştırılması sindirilmiş, bastırılmış, ezilmiş eğitimci ordusunun yaratılması, bakanlık teftiş kuruluna düşmanca yaklaşımlarda bulunulması, il eğitim denetlemelerinin taleplerinin karşılanmaması, insanların sosyal statülerinin ellerinden alınması gibi asla kabul edilemeyecek birçok hususu barındıran bu yasa tasarısını şiddetle ve nefretle kınıyoruz" dedi.
"EĞİTİMDE ADETA KIYIM YAŞANACAKTIR" Sendikaların mücadelesi sonucu okul yöneticilerine getirilen sınav uygulamasının bu tasarı ile kaldırılması, 19 yıl öncesine dönülmesi adil olmayı, kul hakkı yememeyi, ehliyeti, liyakati hayatının merkezine alan hiç kimsenin kabul edeceği bir durum değildir diyen Omput," Düşünebiliyor musunuz; okul müdürlerinin, müdür baş yardımcılarının ve müdür yardımcılarının 4 yılını doldurduğu taktirde görevleri sona erdirilecek, bu kişilerin yerine getirileceklerde sınav şartı aranmayacak, karar merci Valiler yada İl Milli Eğitim Müdürleri olacaktır. Bu durumda 73 bin okul yöneticisinin olduğu hesap edildiğinde, eğitimde adeta bir kıyım yaşanacaktır" diye konuştu.
"SÖZLÜ SINAV TORPİLDİR" Omput, "Eğitim Fakültesini kazanmanın ne kadar zor olduğun hepimizin malumudur.Tasarıyla eğitim fakültelerinden mezun olanların artık KPSS 'de yeterli puan alması yeterli olmayacaktır. KPSS'den yeterli puan alanlar, performans değerlendirmesinden başarılı olursa bir yılın sonunda yazılı veya sözlü sınava girmeye hak kazanacaktır. Peki performansı kim, neye göre ölçecek? Bu durumda yandaş ve arkası sağlam olanlar, siyasi görüşü AKP ile uyuşanlar mı öğretmen yapılacaktır? Öte yandan sözlü sınav ne anlama gelmektedir? Sözlü sınav, akılla, izanla açıklanabilecek bir şey asla değildir. Herkes bilmektedir ki, sözlü sınav torpildir. Bu tasarı ile iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatı yeniştirilecektir. Şu anda 600 kişinin havuzda olduğu göz önüne alındığında, bu tasarının yasalaşmasıyla da 300 kişinin daha havuza alınacağı düşünüldüğünde, MEB'in hafızasının tamamen silineceği bir gerçektir. İki yılda bir üst düzey bürokrat yemenin amacı ne olabilir, doğrusu merak ediyoruz. Merkez teşkilatındaki tecrübeli şube müdürlerinin eğitim uzmanı yapılmasını da aklı selim hiç kimse açıklayamaz" dedi.
"ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERE HAKSIZLIK" Torba yasada teftiş sisteminde yapılan değişikliklerin büyük sakıncalar doğurduğunu ifade eden Omput, "Bakanlık denetçileri ve il eğitim denetmenlerinden oluşan teftiş sisteminin, tasarıyla sadece eğitim denetmenlerinden oluşan bir sistem haline getirilmesi, böylece bakanlık denetçilerinin haklarının gasp edilmesi, mevcut statülerinin ellerinden alınması büyük bir olumsuzluktur. Öte yandan İl Eğitim denetmenleri Bakanlık denetçilerinin haklarına sahip olmak istiyordu. Bu tasarı ile eğitim denetmenlerinin talepleri de karşılanmamıştır. Dolayısıyla tasarı, hem Bakanlık denetçilerini hem de İl Eğitim Denetmenlerini mutlu etmemiştir. Dershane öğretmenlerinin KPSS şartı aranmadan mülakatla MEB kadrosuna atanması bu tasarının ucube maddelerindendir. Bu durumun atama bekleyen 350 bin öğretmene, atanamadığı için intihar eden, psikolojileri bozulan, ellerinde diplomalarıyla sokaklara itilen öğretmenlere haksızlık olduğunu göremeyenler ocaklara ateş düşürmüştür. Bu tasarıyla kendi adamlarını MEB kadrolarına alacağı şimdiden belli olan iktidar, eğitimi baştan sona kendi görüşlerine göre dizayn etmektedir" şeklinde konuştu.
"YAPILANLARIN DEMOKRASİYLE ALAKASI YOK" Bu yasa tasarısıyla adam kayırmaların eğitimin her alanında hissedileceğini vurgulayan Omput, Türk Milli Eğitimini yüz yıl geriye götürecek olan bu yasa eğitimde torpili, adam kayırmaları, yandaşlığı, ideolojik ve siyasi yapılanmaları hakim kılacaktır" dedi. Omput, ''İKTİDARIN ADAMI' mantığını eğitimin her hücresine yerleştirecek olan bu yasa tasarısı çok açık söylüyoruz ki, sivil bir darbedir. Yapılanların demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bu tasarı insan hakkı ihlalleri ile doludur. Kazanılmış hakları budamaktadır. Eğitimin yandaşlıkla birlikte anılmasına neden olacaktır" dedi.
"OKULLARDAKİ BAŞARI DÜŞECEK" Torba yasa içerisinde bulunan maddelere karşı olduklarını her fırsatta dile getiren Omput, "Tasarı tek adam olma hevesiyle nasıl yanıp tutuşulduğunu, Milli Eğitimde anti demokratik uygulamalarının nasıl yapıldığını görmek açısından da son derece önemlidir. Herkes bilmelidir ki, bu tasarıyı hazırlayanlar tebeşir tozu yutmamıştır. Öğretmen mesleğinin çilesini bilmemektedir. Bu tasarı MEB'in çalakalem yönetildiğini de göstermektedir. Oysa masa başında alınan kararlarla, makam koltuklarında bacak bacak üstüne oturmakla, burnu Kaf dağındaki zatlarla, tek adam olma hevesiyle eğitimde başarı sağlayamazsınız. Çok açık söylüyoruz ki tasarı bu haliyle yasalaştığında eğitim yönetilemez hale gelecektir ve okullardaki başarı düşecektir. MEB'in hafızası silinecektir, MEB yandaş yetiştirme kurumu haline gelecektir" diye konuştu.
"TASARI GERİ ÇEKİLENE KADAR EYLEM YAPACAĞIZ" Tasarı geri çekilmediği takdirde önümüzdeki günlerde binlerce kişinin katılımıyla Ankara'da miting yapacaklarının haberini veren Omput, "Ve hükümeti MEB'i, bu tasarıyı hazırlayanları en yüksek perdeden bir kez daha protesto edeceğiz. Hükümet bu tasarı ile Türkiye'de tarihi görülmemiş gerginliklerin fitilini ateşlemiştir. Herkes emin olmalıdır ki biz eğitimciler, gerginlik ise gerginlik üzerimize düşen her şeyi sonuna kadar yapacağız. Bu tasarıyı bizlere reva görenleri, tasarı geri çekilene kadar rahat bırakmayacağız. Kibirli olanlar, her türlü kudreti kendisinde görenlere son sözümüz şudur; eğitimciler kendilerine yapılan zulmü, gücü elinde bulunduranların eziyetini görmektedir. Dolayısıyla inatlaşmanın eğitimimize faydası değil, aksine çok büyük zararları olacaktır. Eğitim atınızı istediğiniz gibi oynatacağınız bir alan değildir. Eğitim, bilgi ve tecrübenin birlikte harmanlandığı, hak edenin makamlara getirildiği, korkunun, zulmün değil, doğruları söyleme cesaretine sahip insanların olması gereken bir alandır. Dolayısıyla intikam hırsı ile hareket edenler, eğitimi yerle yeksan ettiğinin artık farkına varmalı ve bu ucube tasarıyı ivedilikle geri çekmelidir" dedi. Basın açıklamasının ardından grup olaysız şekilde dağıldı. |