Moved Permanently

      Demokratik düzene adım attığımız 1946 seçimlerini, babamdan öğrendim. 1950 seçimlerinde ise, İlkokula yeni başlamıştım. 14 Mayıs 1950 günü yapılan seçimi, çok iyi hatırlıyorum.

      Babamın siyaset merakı, benim de ilgimi çekti. Çekti, ama siyaset sadece ilgimi çekti, içine çekemedi.

      Bunun sebebi, Eflatun’un siyasetçiyi; “Utanmaz yüzlü ve tükenmez sözlü” olarak tarif etmesi, pekala olabilir.

    1950, 1954 ve 1961 yıllarında yapılan genel seçimler, yağlı pehlivan güreşleri gibiydi.Yani kıran kırana yapılmıştı. Buradaki “kıran kırana” sözü, “vurdulu, kırdılı” anlamında olmayıp, aksine heyecanlı bir mücadelenin ifadesidir.

      Halk, siyasete ilgiliydi ve siyasetçilere güveniyordu. 1965 seçimlerinden itibaren siyaset sulanmaya başladı. Devlet adamlığı ağırlığından giderek kaybetti ve siyasetin yüzü, halkımıza giderek sevimsiz görünmeye başladı.

    Ne var ki o sevimsiz yüze, halkımızın beklediği bir güzellik hala getirilemedi.

                          TEKİRDAĞ,  SİYASETÇİ  İTHAL EDİYOR !

     Demokrat Parti’nin iktidar olduğu 1950-1960 döneminde, Orhan Öztrak, Şevket Mocan, Zeki Erataman ve Muhtar Mahramlı gibi vekillerimiz, ilimize göze batan bir hizmet getiremediler.

     1960 dan sonra Tekirdağ halkı, Tekirdağ dışından  adeta vekil avına çıktı. Ve, takip eden seçimlerde adaylar ve seçilenlerin çoğu, Tekirdağ dışından gelenler oldu.

      Bu tercih geleneği, bu gün de devam ediyor gibi. Geriye dönüp baktığınızda, ya da biraz araştırdığınızda, 1960 sonrasında bu yabancılaşmayı kolayca görebilirsiniz.

      Bunun, hukuki hiç bir sakıncası, tabii ki yok. Ancak, insanın aklına iki soru geliyor. Birincisi, Tekirdağ halkı kendi içinden, kendisini temsil edecek kimse bulamıyor mu? İkinci soru da, Tekirdağ halkı, kendi hemşerilerine acaba güvenmiyor mu?

                       CANDAN HANIM DA, TEKİRDAĞ’LI  DEĞİL

     Şimdi, başarılarından bahsedeceğim Milletvekilimiz Candan Yüceer de, Tekirdağ’lı değil. Bir kere daha belirteyim ki, böyle olmasının hiçbir sakıncası yok. Aksine, başarılı çalışmalarıyla onun, ilimize pek çok faydası var.

     Candan Yüceer, Malatyalı ve henüz 41 yaşında. Malatya’nın Hekimhan İlçesinde doğmuş. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirip, doktor olmuş. Kendisi gibi, bir tıp doktoru ile evlenmiş, iki erkek çocuk sahibi.

     Ankara ve Samsun’da bir süre görev yaptıktan sonra Çerkezköy’e gelmiş ve genellikle İşyeri Hekimliği yapmış.

     Benim ilgimi çeken, ancak içine çekemeyen siyaset onu içine çekince, 2011 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Tekirdağ Milletvekili seçilmiş.

     Candan Hanım, seçilmeden önce bir taraftan mesleğini sürdürürken, sosyal aktivitelerden de uzak kalmamış. Adı pek duyulmasa da, “Kadınlar El Ele Derneği” gibi, kimi sosyal kuruluşlarda görev almış.

     Milletvekili seçilince de, “Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu” na üye seçilmiş.

      Seçildiği 12 Haziran 2011 gününden, bu yazının kaleme alındığı güne kadar geçen 2 yıl, 7 ay, 16 gün içinde, hiç boş durmamış.

      Gerek Meclis içinde, gerekse halkın arasında ve seçim bölgesinde, görevini büyük bir özveriyle yapmış ve yapmaya devam ediyor.

                       CANDAN YÜCEER, HEP HALKIN ARASINDA

      İktidar Partisi’nin Milletvekilleri Özlem Yemişçi Çorlu civarında, öteki Vekil Ziyaeddin Akbulut ise, İl merkezinde eş-dost ziyareti yaparken, Candan Yüceer’i, Tekirdağ’ın bütün İlçelerini ve ulaşabildiği bütün köylerini dolaşırken görüyoruz.

      Muhalefet Milletvekili olmasına, yani iktidar gücünü kullanma imkanı bulunmamasına rağmen, halkın sorunlarıyla yakından ilgilenen ve çözümüne katkıda bulunmaya çalışan Candan Hanım, hem daha çok tanınıyor, hem de hak ederek seviliyor.

      Mesela, yıllardan beri tam bir “Yılan Hikayesi”ne dönen Çerkezköy-Saray Duble Yolu’nun bitirilmesi için, iktidar Milletvekillerinden daha çok uğraş veriyor.

       Bununla da kalmayıp, gittiği her yerde hekim olarak da. halkın acil sağlık sorunlarına müdahale ediyor. Tıp Doktoru olduğu için, halkın sağlığı ile yakından ilgileniyor. Halk onu, bu yönüyle de seviyor ve takdir ediyor.

                     YÜCEER,  MECLİS’TE DE BOŞ OTURMUYOR

       Meclisteki vekillerin çoğunu, sadece yemin ederken kürsüde görüyor ve bir daha kürsüye çıktıklarını, ne yazık ki hiç göremiyoruz.

       Özellikle iktidar Milletvekillerinin, Başbakan’ın talimatına göre hareket ettiklerini ve onun işaretine göre oy kullanmaktan başka bir iş yapmadıklarını, artık herkes biliyor.

       Candan Hanım ise, öyle değil. Gerek kendisinin teklif ettiği, gerekse öteki kanun teklif ve tasarıları hakkında, 6 defa kürsüye çıkmış ve görüş bildirmiş. Bunların dışında çeşitli konularda görüş bildirmek ve çok kere de iktidarın yanlışlarına tepki vermek için, 60 dan fazla sayıda kürsüye çıkmış.

    Mesela, Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda değişiklik, Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilat Yasası hakkında değişiklik, Cezaların İnfazı Hakkında kanun teklifi, İş Kazalarında hayatlarını kaybedenler hakkında kanun teklifi, Köy Kanunu’nda değişiklik teklifi, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda değişiklik teklifi, 1739 numaralı Milli Eğitim Temel Kanunu hakkında değişiklik teklifi ve Silahlı Kuvvetler İç Hizmetler Kanunu’nda değişiklik teklifinde bulunan Candan Yüceer, ayrıca Başbakan ya da Bakanların cevaplaması için, tam 154 tane de “Yazılı Soru Önergesi” vermiş.

       O, bu önergelerin bir kısmının cevabını alırken, diğerlerinin hala cevaplanmasını bekliyor.

       Yüceer, Özürlülerin Rehabilitasyonu hakkında verdiği soru önergesine ise, 2011 den beri hala cevap alamamış. Mecliste açılması istenen iki Genel Görüşme Önergesi’ne de imza koydan Yüceer, ayrı bir önerge vererek, yargıya müdahale eden Başbakan hakkında da, Meclis Soruşturması açılmasını istiyor.

       6 Gensoru teklifini imzalayan Candan Yüceer, çeşitli konularda Meclise 19 tane de “Araştırma Önergesi” veriyor.

       Görevlerini kötüye kullanan Adalet ve Dışişleri Bakanları hakkında da önerge veren Yüceer, Deniz Feneri ve Başkent Doğalgaz Dağıtımı’nda yapılan yolsuzluk hakkında da elinden geleni yapıyor, ama iktidarın engellemesi üzerine, bu girişiminden sonuç alamıyor.

       Malatyalı olmasına rağmen, artık Tekirdağ’lı ve bizim hemşerimiz sayılan Candan Yüceer, sosyal medyayı da çok iyi kullanıyor.

       Mütedeyyin bir aileden geldiği ifade edilen, yüce dinimize ve onun kutsal değerlerine son derece saygılı olduğu belirtilen Candan Yüceer, laik düzene ve Atatürkçü düşünceye olan bağlılığıyla da dikkati çekiyor.

       Sokakta sorduğum hemen bütün vatandaşlar, bu güzel ve zarif hanımı  hemen tanıyor ve “Keşke, bütün vekillerimiz onun gibi olsa...” diyorlar.

                                                              ***

                “Dilsiz Şeytan” Olduk !

      İmam Hatip Lisesi mezunu bir AKP Milletvekili’nin, Başbakan’ı “Allah’ın yerine koyması” herkesi şok etti.

      Bu edepsiz adama, kimi cılız seslerden öte hiç kimseden, hiçbir tepki gelmedi. Hepimiz, “Dilsiz Şeytan” olduk.  Oysa, ilk tepkiyi Başbakan’dan beklemiştik. Ondan da “tık” yok. Demek ki bu sözü, o da benimsedi.

      Değerli okuyucularım, bu söz mesela CHP lideri için söylenseydi, ortalık çoktan ayağa kalkmıştı. Cuma Namazları’ndan sonra, Cami çıkışları savaş alanına dönmüştü.

      İşte bizim Müslümanlığımız! Allah, müşrikler hariç, cümlemizi affetsin.

                                                       ***

                  AKP, “İbrahim Duraklı” Dedi !

       Saray Belediye Başkanlığı için, Adalet ve Kalkınma Partisi de nihayet adayını açıkladı ve “İbrahim Duraklı” dedi.

       AKP’nin, 2004 seçimlerinde de adayı olan ancak, seçimi “kıl payı” kaybeden Duraklı, bu defa “İddialıyım ! ” diyor.

       Telefonla arayan ve ilk demecini veren Duraklı; “Bu defa benimle birlikte, esas Saray kazanacak!” dedi.

        Seçildiği takdirde; iktidarın bütün imkanlarını kullanıp, iki yıl içinde Saray’ın çehresini değiştireceğini, ilçeye göze batan kalıcı eserler kazandıracağını söyleyen Duraklı, “Milli Eğitim’den alınıp hazineye devredilen, ancak inşaatı yarım kalan Öğretmenevi’ni,  her ne şekilde olursa olsun öncelikle ve kısa sürede tamamlayacağım. Burasını ve bahçesini hem Saray halkı, hem de dışarıdan gelecek konukları için mükemmel bir sosyal tesis haline getireceğim.” dedikten sonra, halkın ilgisini çekecek olan esas programını ise, yakında açıklayacağını ifade etti.

        Görünen o ki, CHP adayı halen Başkan olmanın, AKP adayı da,  iktidarda olmanın avantajını kullanarak bu seçime girecekler. Renkli sahneler izleyeceğiz.

         MHP adayı Hakan Özgül’ü, sakın yabana atmayın.izmetleri Kanununde değişiklik teaklfinde bulunan Candan Yüceer, tam 154 HH