|
||
DEVLET BAHÇELİ İLE MHP ye Yazık Oluyor | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Ülkücü Gençliğin bel bağladığı Milliyetçi Hareket Partisi, yerinde sayıyor. Gerilediği de söylenebilir. Devlet Bahçeli’nin başarısız olmasına rağmen hala partinin başında durması, partiye büyük zarar veriyor. Ülkücüler, artık yeni bir lider çıkarmak zorundalar. Devlet Bahçeli, uzun yıllar içinde akademik hiçbir unvan alamadığı halde, bir Üniversite elemanı. Lakin, bu görevini yapmıyor, siyasetle uğraşıyor. Adı hiç bilinmezken, Alpaslan Türkeş’in 1997 yılında vefatı üzerine, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı oldu. Onun, göze batan iki özelliği var. Birincisi hiç evlenmemiş olması, ikincisi ise 2002 genel seçimlerinde partisinin barajın altında kalması üzerine, parti Başkanlığı’ndan istifa etmesi ve bir daha bu göreve dönmeyeceğini söylemesi. Ancak o, sözünde durmayıp kısa süre sonra tekrar geri döndü ve partinin başına geçti. Partinin yetkili kurulları onu tekrar seçtiğine göre, söylenecek bir söz olamaz. Ne var ki, onun yeniden seçilmiş olması partisine hiçbir şey kazandırmadı. Parti, iki seçimde sadece barajın altına düşmekten kurtuldu. ÜLKÜCÜ GENÇLİK, ÜLKENİN SİGORTASI Alpaslan Türkeş’in örgütlediği “Ülkücü Gençlik”, özellikle 12 Eylül 1980 darbesinden önce, sol fraksiyonlara karşı iyi bir sigorta görevi yaptı. Azgınlaşan kimi sol örgütlerin eylemleri, bu gurubun sayesinde önlenebildiyse de, her iki taraftan çok sayıda can kaybı oldu. Komünizm’in çökmesinden sonra da, ülkücüler varlıklarını sürdürdüler. Siyasi örgütlenmelerini önce Milliyetçi Çalışma Partisi, daha sonra da Milliyetçi Hareket Partisi’nin çatısı altında yaptılar. Aşırı sol akımlarla, bölücü akımlara karşı, memleketin hep sigortası oldular. DEVLET BAHÇELİ, HEDEFİ SAPTIRDI Devlet Bahçeli’nin, yeniden MHP’nin başına geçmesi, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin işine yaradı. İktidara karşı muhalefet yapıyormuş gibi görünen Bahçeli, bir anda AKP’nin stepnesi oluverdi. 2007 yılında, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, partisinin Milletvekillerini Meclise sokunca, Cumhurbaşkanı seçimini yaptırdı ve AKP ye büyük bir nefes aldırdı. Daha sonra, başörtüsü yasağının kalkmasından tutun da, bir çok konuda AKP iktidarına hep destek verdi. Bunu yaparken, iktidara karşı sürekli esip-gürlediyse de, samimi olmayan bu tavrını hiç kimse yutmadı. Bugün hala esip-gürlemeye devam eden Bahçeli, Başbakan’ın en beğendiği muhalefet liderlerinden. Dikkat ederseniz CHP liderine gün boyu ver-yansın eden Başbakan, Devlet Bahçeli’ye toz kondurmuyor. Devlet Bahçeli’nin bu iki yanlı tutumu, onun hedef saptırdığını ve ciddi muhalefet yapmadığını açıkça gösteriyor. ÜLKÜCÜLER SUSKUN, MİLLETVEKİLLERİ ŞAŞKIN ! Bahçeli’nin kişiliğine, düzgün ahlakına ve medeni bir insan oluşuna dair hiçbir sözümüz ve şüphemiz yok. Üstelik, ağır başlı tavırlarıyla ciddi ve beyefendi bir durum sergiliyor. Ancak, iyi bir parti lideri olamadığı gün gibi ortada. Onun bu ikilemli ve başarısız haline, ülkücülerin neden sessiz ve tepkisiz kaldığını, anlamak mümkün değil. Kendisini, iktidara karşı muhalefet yapar gibi gösterse de, Milletvekillerine bu hakkı vermiyor. Parti içinde yönetim kadrosunda bulunan bir-iki kişiden başka, hiçbir Milletvekilinin ortaya çıkıp konuştuğu ve iktidarı eleştirdiği görülmüyor. Bahçeli, bunu yapmak isteyenleri, sürekli engelliyor. Cümle alem Gezi Parkı eylemcilerine destek verirken, o Milletvekillerine ve partililerine “Karışmayın” talimatını verdi ve bunu açıkça söyledi. Bölücü terör örgütünün isteklerine boyun eğen iktidar, ülkemizi adım adım bölünmeye götürürken, çok iyi biliyorum ki ülkücülerin içi kan ağlıyor. Bahçeli’nin, bu konuda iktidarı eleştirmesi samimi bulunmuyor ve onları tatmin etmiyor. Etmiyor, ancak neden sessiz kaldıklarını anlamak da mümkün olmuyor. YEREL SEÇİMLER, EN İYİ FIRSAT ! 3,5 ay sonra yapılacak olan yerel seçimler iktidar için yeni bir sınav, muhalefet içinse kaçırılmaması gereken çok önemli bir fırsat. Zaman, gittikçe daralıyor, ancak muhalefetin bu fırsatı kaçırmama konusunda hiçbir gayreti yok. Onlar hala, aday belirlemenin derdindeler. İki ya da üç il veya ilçede fazla sayıda Belediye Başkanlığı kazansanız, ne yazar? Siz, bu küçük hesapları yaparken, iktidar bir çok yerde seçimi kazanıp, sizi yine ortada bırakacak. CHP ve MHP’ye bir kere daha söylemenin zamanı. Yasaları çiğnemeden neden ittifak yapmıyorsunuz? Güçlü olduğunuz yerlerde, neden birbirinizi desteklemiyorsunuz? İktidarın, seçim hilelerine karşı hangi tedbirleri aldınız? Kamuda çalışan bir hademenin bile aday olduğu takdirde istifasını isteyen ancak, Bakanların istifalarına gerek olmadığına karar veren Yüksek Seçim Kurulu hakkında, neden hiçbir eleştiri getirmiyorsunuz? Kurulu, neden ikaz etmiyorsunuz? Kamuoyunun, bu yönde dikkatini neden çekmiyorsunuz? Daha sonra yapılacak Genel Seçimler için, bu yerel seçimlerin iyi bir fırsat olduğunu neden görmüyorsunuz? Ülkücülerin ve liderleri Devlet Bahçeli’nin; ”Biz, iktidar olmak istemiyoruz. Ülkeyi idare etmek gibi bir sorumluluğun altına girmek istemiyoruz. Maaşlarımızı alıp, muhalefet gibi görünmek ya da dışarıdan seyretmek bize yetiyor.” Şeklinde bir düşünceleri varsa, bütün bu söylediklerim beyhudedir. Cümlenize hayırlı olsun. *** T.C Ziraat Bankası Müdürü’nü Kutluyorum AKP iktidarı Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alınca, T.C logoları da tabelalardan sökülmeye başlandı. Bölücü örgüt, uygulamadan son derece memnun. T.C Ziraat Bankası, logo sökenlerin başında geliyor. Bankanın Kapaklı Şubesi de, geçen hafta logoyu sökmüş. Saray Şube Müdürü ise, sökmemekte direniyor. Halkın büyük takdirini kazanan Şube Müdürünü, buradan ben de kutluyorum. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.