301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
04 Kasım 2013 - Pazartesi 21:56 Bu haber 1113 kez okundu
 
DEVLETE MEYDAN OKUYORLAR Ve Laiklik EldenGidiyor
Köşe Yazıları Haberi


 Siyasi iktidar, hedefine her gün bir adım daha yaklaşıyor. En büyük hedefleri, “Laik Cumhuriyeti” yıkmak. Bu vahim durumu, beyni uyuşmuşlar gibi sadece seyrediyoruz. Tarihçiler, bu “vahameti” bir gün utanarak yazacaklar.

Değerli okuyucularım;  bu satırların yazarı olarak, onların hepsinden daha iyi bir Müslümanım. Sakın, övündüğümü filan sanmayın. Yanlış anlaşılmaksa, en büyük korkularımdan. Lakin,buradan söylemek zorundayım. Onlar gibi Müslüman olmayı reddediyorum. Hac’cı da, Umre’yi de yaptım. Namazımı, aksatmadan kılıyorum. Dinimin bütün gereklerini yapmanın gayretindeyim. Ama, onlara katiyen benzemek istemiyorum.

O halde, “Daha ne korkuyorsun?” derseniz, şeytanın nefsime galebe çalıp, onların durumuna düşmekten korkuyorum. Ancak, onların şu son yaptıklarını da görünce, nefsimin ve irademin beni o durumlara düşürmeyeceğini iyice anladım.

                                                        ***

       Yüce yaradan, bütün dinleri  insanlara, kendisinden korkmaları ve aralarında doğruluktan sapmadan, huzur ve mutluluk içinde yaşamaları için göndermiştir. Başka bir ifadeyle, bu kutsal kavramı vasıta yapıp, birbirlerini aldatmamaları ve birbirlerini sömürmemeleri için göndermemiştir.

       Hele, birbirlerini “Allah ile aldatmamaları gerektiğini” o mübarek kitabında açıkça belirtmiştir.

Bugün iktidarda olan siyasi oluşum, bütün bunları sanki bilmiyor mu? Benden de, bir çoğumuzdan da çok iyi biliyorlar. Ama, o nefisleri yok mu? O zayıf iradeleri, o doymayan mideleri, o ar etmeyen yüzleri ve olmayan o Allah korkusu, işte onları böyle korkusuz ve doyumsuz hale getiriyor.

     Hedeflerindeki “laiklik” konusuna geçmeden, iktidar sahiplerinin bu memleketi nasıl talan ettiklerine dair size yeni bir örnek vereyim.

CHP  MİLLETVEKİLİ, BENİ İYİCE KORKUTTU!

Üç gün önce, CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’yu televizyonda izledim. Yayın, gecenin biraz geç vaktinde yapıldı. Keşke erken yayınlansaydı ve herkes, ama herkes bu yayını izleseydi.

      Mamafih, bir gün sonra Vekilin başka bir kanalda, hem de gündüz vakti daha geniş ve çok daha ilginç açıklamalar yaptığını dehşet içinde izledim. Umarım, halkımızın önemli bir kısmı da izlemiştir.

       Vekilin, CHP’li olması kafanızı sakın karıştırmasın. Onun kimliği değil, kanıtlı olarak ortaya koydukları önemliydi.

 Vekil, topladığı resmi belgelerle ve bir kucak dolusu dosya ile ekrana çıkmıştı. Söyledikleri ve kanıtladığı pislikler, insanın tam anlamıyla dudaklarını uçuklatıyordu.

     Bu kadarı da olamazdı. “Peki, neydi bu pislikler?” derseniz, onları bu satırlara sığdırmak katiyen mümkün değil. Ancak, mümkün olan neden yapılmıyordu? Yani;

     Yüce dinimizi referans yapıp, insanları Allah korkusuyla kandırarak, bu milleti ve memleketi soyanlara karşı bu millet neden hala tepki göstermiyordu? Bu milletin yarısına yakını neden hala bu gafletten, bu uykudan uyanmıyordu?

     Bilen varsa, anlayan varsa ve bu durumu  bana anlatabilecek birileri varsa, onlara dilediği yerde mükellef bir ziyafet vermeye hazırım. Başka ne yapabilirim ki?

     Vekil, çok açık konuşuyordu ve bütün söylediklerini belgeliyordu. Başta İstanbul olmak üzere, memleket talan ediliyordu. Talan edilmekle kalmıyor, bu güzel vatanımız, adeta yaşanamaz bir hale getiriliyordu.

      Sakın örnek istemeyin. Sayısız örnek var.Verilecek bütün örnekler, “malumu ilam”dan ibaret olur. Yani, artık gizli kapaklı hiçbir yanları kalmamış. Hiçbir korkuları yok.  Kurdukları“Vurgun Düzeni”,alenen ve tam gaz olarak almış başını gidiyor.

ŞİMDİ, GELELİM  HEDEFLERİNDEKİ “LAİKLİĞE

     Yüce dinimizi iliklerine kadar sömürebilmek için Atatürk’ü “din düşmanı” ilan eden ve “laik düzeni” yollarında önemli bir engel olarak gören siyasi iktidar, şimdi onu yok etmenin derdinde.

 “Hem dindar, hem laik olunmaz.”diyen Başbakan, bu konuda kararlı olduğunu göstermekten hiç çekinmiyor.

 Değerli okuyucularım, hem dindar, hem de laik olunur. Laik Cumhuriyetimiz, bu güne kadar hangi Müslümanın dinine ve ibadetine karıştı? Hangi Müslümanın ya da başka bir din erbabının dini inançlarını ve ibadetlerini engelledi?

Bayram ve Cuma Namazları’nın dışındaki namazlarda, ancak iki saf oluşturabilen tam 100 bin civarında Camimiz var. Bunların yapımına bu güne kadar hangi iktidar engel koydu?

      Söyler misiniz, bizim ülkemizdeki kadar ibadetini rahatça yerine getiren başka hangi milletler var?  Bizim gibi dinini dilediği gibi yaşayan, inançlarını yerine getirmek için devletinden destek gören başka hangi dinler ve ülkeler var?

İyi biliniz ki, bütün bu kolaylıkları  bu“laik düzen” sayesinde elde ettik.Bütün ibadetlerimizi huzur içinde, işte bu sayede yerine getiriyoruz.

LAİKLİĞİ HEDEF ALAN YENİ BİR  ÖRNEK

     Siyasi iktidarın, bu düzeni yıkma gayretlerinden birine, üç gün önce yeni bir örnekle tanık olduk.

İktidar Partisi olarak, 4 Milletvekilini önce Hac’ca gönderdiler. Sonra da, “Örtünmeniz gereklidir” deyip, başörtülü olarak TBMM’ne soktular.Ve 14 yıl sonra, intikam alır gibi bir kere daha “devlete meydan okudular.”

 Makyajlarını tazeleyip, Meclise gelen bu 4 Milletvekili,“Biz artık  kirlilikten kurtulduk.” diyerek ve  böylece önceki kirliliklerini hatırlatarak, başı açık diğer arkadaşlarını “kir-pas” içinde bıraktılar(!)

Oysa, ne onlar kirliydi, ne de başını örtmeyen öteki arkadaşları. Onların, sadece kafalarının içi kirliydi.

Çünkü, laik düzeni yıkmak için onlar birer figüran, birer vasıta olarak seçilmişlerdi.

Bilmezler ki mahşer gününde Yüce Yaradan, bu kafalara kadınların örtüsünü değil, yedikleri haram lokmaların hesabını soracaktır.

       Bir taşla iki kuş vurmaya alışmış olan Başbakan, türban serbestisinden yararlanarak, önümüzdeki seçimlerde kızını Milletvekili olarak Meclise sokacaktır. Bunu, bir tarafınıza yazın.

       CHP, yerel seçimlerde iktidarın başörtüsünü yine bir koz olarak kullanmaması için, bilinçli olarak olaya tepkisiz kaldı.

      MHP ise, iktidara  destek verip, her zaman ki gibi “stepne” görevini yerine getirdi. Bunu yapan MHP’nin lideri ertesi günü esip gürledi, ama  onaartık  kimse inanmıyor.

      Başbakan, “Askerler, Polisler, Hakim ve Savcılar özel görevlilerdir. Onların dışındaki bütün kamu görevlileri, inancı gereği başörtüsütakabilirler.”diyor.

Diyor, ama Asker’in, Polis’in, Hakim ve Savcı’nın inancı yok mudur acaba?

    Merak etmeyin, yakında ona da bir çare bulup, onları da örtünün içine sokabilirler. Baksanıza  İçişleri Bakanı, yakında türbanlı Vali atayabileceklerini ima etmekten hiç çekinmiyor.

     Değerli okuyucularım, Türkiye adım adım bir “Din Devleti”ne doğru gidiyor. Tıpkı, 40 yıl önceki Afganistan, İran, Irak, Cezayir gibi.

 Başbakan,  artık açık konuşuyor ve;“Eğer, bu millet isterse, laikliği de kaldırabiliriz.” diyor.

   Bunu isteyen kafaların zararı yalnız kendilerine değil, bütün millete olacaktır.

Uyan Ey Millet !Bu karanlık düşüncelere sessiz kalma ve çanak tutma. Sonra pişman olacaksın!

 ***

Mustafa Sarıgül’le,İstanbul Kurtarılabilir!

    Yerel seçimler yaklaştı. İktidarın bütün derdi, İstanbul ve Ankara’yı kaçırmamak, bu arada İzmir’i  ele geçirmek.

     İstanbul’lular, Belediyeyi bu defa AKP’ye vermek niyetinde değiller. Konuştuğum bütün çevreler, iktidarın Belediyedeki denetlenemeyen ve yandaşlara peşkeş çıkar ilişkilerinden ve yapılan soygunlardan iyice tiksinmiş durumda.

       İstanbul’u, bu çıkarcıların elinden kurtarmak, top yekünmuhalefetin tabii ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin iyi bir aday çıkarıp, parti içi muhalefetten kendini kurtarması ile mümkün olabilecek.

       Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP için bulunabilen en iyi aday.

      Gençliği, dinamizmi, tecrübesi, Şişlideki başarıları ve birden fazla seçim kazanarak bunu kanıtlaması, bu görüşümü doğruluyor.

      Mustafa Sarıgül’ün maddi hiç bir sıkıntısı yok. Seçildiği takdirde, eğer kendi partilileri AKP’nin yaptığı yanlışları, daha doğrusu yolsuz teklifleri yapmazsa, İstanbul bu iktidarın“yağma” düzeninden kurtarılmış olur.

      Ne var ki, Sarıgül’ün görevi İstanbul’u sadece bu düzenden kurtarmak değil, bu yiyicilerin yediklerini kursaklarından dışarı çıkarmak olmalıdır.

Sarıgül bunu yapabilir mi? Bal gibi yapar. İkinci bir defa seçilmemeyi göze alarak, bu pislikleri temizleyip, İstanbul’u kurtarabilir.

     Bunu yaptığı takdirde, İstanbul halkının duaları, Hz. Peygamberin şefaati kadar Allah katında onu bahtiyar eder.

 

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 27.11.2024
Bugün
7 - 12
Perşembe
9 - 12
Cuma
9 - 14
Tekirdağ

Güncelleme: 26.11.2024
İmsak
06:33
Sabah
08:03
Öğle
13:02
İkindi
15:29
Akşam
17:51
Yatsı
19:16
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
34
33
0
1
11
12
2
Fenerbahçe
29
33
1
2
9
12
3
Samsunspor
26
25
3
2
8
13
4
Eyüpspor
22
19
3
4
6
13
5
Göztepe
21
23
3
3
6
12
6
Beşiktaş
21
21
3
3
6
12
7
Sivasspor
18
17
5
3
5
13
8
Başakşehir
16
17
4
4
4
12
9
Rizespor
16
12
6
1
5
12
10
Gaziantep FK
15
18
5
3
4
12
11
Trabzonspor
15
17
3
6
3
12
12
Kasımpasa
15
16
4
6
3
13
13
Konyaspor
15
15
6
3
4
13
14
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
15
Kayserispor
12
13
4
6
2
12
16
Alanyaspor
11
10
5
5
2
12
17
Bodrumspor
11
10
8
2
3
13
18
Hatayspor
7
11
7
4
1
12
19
A.Demirspor
2
9
10
2
0
12
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı