Siyasetin nihai amacı seçmenlerin mutluluğunu sağlamak değil midir? Siyasilerimiz bunu yaparken boş vaatlerde bulunup, sonradan kıvırabiliyor, hatta işi entrikaya kadar götürebiliyor. Siyaset bu değil. Siyasette hizmet ederken 'aferin' almayı da beklememek gerekir. Seçmen bir gün el üzerinde taşıdığı siyasetçiyi ertesi gün bırakabilir. Bunu anlayabilmek lazım. İbrahim Duraklı, 2009 trenine binmeye çalışırken trenin neresinden tutacağını bilememişti ve düşmüştü. Şimdi 2014 trenine ilk adımını attı, ama aklı hala iki oyla kaçırdığı 2004 seçimlerinde kaldı. 2009 treninden inenler, tekrar 2014 trenine bindiler. Bindiler binmesine ama, bu trende yolculuğun nasıl yapıldığını dün binenlere mi sormak gerekir? Yoksa Sayın Süleyman Demirel'in de dediği gibi Türkiye siyasetinde dün dündür bugün bugündür anlayışıyla mı hareket etmeli.
Şu izlediğimiz siyaseti ben yolculuğa benzetiyorum... Amacımız ve hedefimiz neresi? Belediye Başkanlığı.... Başarılı olan başkanlar bu yolculuk için otobüsü tercih eder... Ya da treni. Çünkü orda her tür insan vardır. Şoförün ya da makinistin başka partiden olmasına aldırış etmezler. Ön koltukta oturan kadının başı açıkmış kapalıymış dert etmezler. Çünkü başkan olmak için onlara ihtiyaçları vardır. Aralarına karışırlar. Boş da olsa vaatleri, inandırırlar kendilerine...
Ama halk samimi olanı, kendi gibi olanı sever. Kendinden uzak olanı değil. Oynanacak en iyi rollerden biri halktan biri olma rolüdür.
TRENDEN İNENLER ARTIK BİNEMEZ Bu sözler tamamıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a aittir. Tarih: 27 Ocak 2009 Salı Başbakan grubunda yaptığı konuşmada partisinden ayrılarak farklı partilerde siyasi hayatlarına devam edenlere ve küskünlere şöyle seslenmişti: "Onlarda milletvekillerinin hepsini çağırıp görüş almak, temayül yoklaması yapmak gibi şeyler yok. Biz bunu neden yapıyoruz. Kalbimiz mutmain olsun. En doğru adayı seçelim diye yapıyoruz. Biz hata yapmıyor muyuz? Tabii ki bizim de hatalarımız oluyor. Ama bu gösterdiğimiz hassasiyetin karşılığını 29 Mart'ta alacağız"
"BU TRENDEN İNEN BİR DAHA BİNEMEZ" Aday olmadığı için kırgınlık gösterenlerin olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Siz aday olunca her şey cici güzel, aday olmayınca feryat figan. Bazı arkadaşlar hemen saf değiştirip başka saflara geçiyor. Bu tren çok hızlı bir tren. Bu trenden inen bir daha binemez. AK Parti'nin hizmet kervanında bir nefer olmaktır esas. Siyaset uzun soluklu bir iştir. Aday olmayan bazı arkadaşların, AK Parti'yi yıpratmaya yönelik çalışmaları daha da çirkin. Artık aday belirleme sürecini geride bırakarak, tüm teşkilatlarımızın seçim için canla başla çalışmalarını bekliyorum" dedi. İşte bu konuşma, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009 yerel seçimlerinde sarf ettiği konuşmalardan kısa bir kesit. 2009 treninden düşen İbrahim Duraklı, şimdi 2014 trenine asılıyor. Bilmiyor ki, trenden inen bir daha binemez...
|