|
||
Kadıköy Belediyesi nin Zulmü ! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Selami Öztürk, Kadıköy’ün çok başarılı Belediye Başkanı. 1994’ten beri, 4 dönemdir seçim kazanıyor. Muhalefette olmasına rağmen, halkın desteğiyle çok önemli işler yapıyor ve herkese sözü geçiyor. Ama, kimi maiyetinde çalışanlara, nedense geçmiyor! Kadıköy, İstanbul’un özel ve pek güzel ilçelerinden biri. O kadar güzel ki, hem kendisi, hem de kimi semtleri için şiirler, şarkılar yazılmış. İstanbul’da olup da Kadıköy’de oturmak ve Kadıköy’lü olmak, zaman içinde bir ayrıcalık olmuş. İlk defa İstanbul’a gelen Nevşehir’li, Kadıköy’de otobüsten inince etrafına bakınmış ve semtin adını öğrendiğinde patlamış. “Nevşehir’e şehir, Kadıköy’e köy diyenin taaa...” deyivermiş. KADIKÖY’Ü, KADIKÖY YAPAN BELEDİYESİ 1984 yılına kadar Kadıköy’de Belediye hizmetleri merkeze bağlıydı ve bir Şube Müdürü eliyle yürütülüyordu. 1984 yılında İlçe Belediyelerinin kurulmasından sonra, Belediye hizmetleri daha da kolaylaştı ve yoğunlaştı. Yapılan Belediye Başkanlığı seçimlerini, ilk iki dönemde iktidar partisinin adayı kazanmasına rağmen, 1994 ten itibaren hep muhalefetin adayı ve Selami Öztürk kazandı. Bir Köy Öğretmeni’nin oğlu olan ve Avukatlık yapan Öztürk, tam bir halk adamıydı. Halkın teveccühüne layık oldu ve Kadıköy’e çok önemli hizmetler getirdi. Tekraren ifade etmeliyim ki, bunu muhalefet partisinden seçilmesine rağmen yaptı. HİZMETLERİ, SAYMAKLA BİTMİYOR Selami Bey, önce İmar İşleri’ne el attı. İlçedeki yapılanmanın, modern bir mimari ile bütünleşmesi için çok çalıştı. Muhalefette olduğu için engellendi. Belki de, tehdit bile edildi. Ama o, uygar bir Kadıköy’ün ortaya çıkması için yılmadı ve kimseden korkmadı. Modern şehircilik anlayışı ile kalıcı eserlere, hep yeni ve kalıcı eserler kattı. Mesela, güvenli kent yaşamını sağlamak ve halkın güvencesi olan binalarının korunması için, 7 yıl önce “Afet Yönetim Projesi”ni başlattı. Depreme ve doğal afetlere karşı riskli binaların yenilenmesi için, önemli bir projeydi bu. İnsanların bizatihi kendilerine yönelik Psikolojik, Pedagojik, Hukuk ve Sağlık konularında katkı sağlayan ve danışmanlık yapan, “Sosyal Destek Merkezleri” kurdu. Eğitim çağındaki çocukların başarısına yönelik “Çocuk Etüt Merkezleri” kurarken, yine çocuklar için kimi okullarda “Yüzme Havuzları” yaptı. Hepsinden önemlisi, her türlü sanat etkinliği için “Kültür ve Sanat Merkezleri”ni kurarken, Atatürk’e sahip çıktı. İlçesinde, hangi yönden gelirse gelsin, Atatürk düşmanlarına katiyen taviz vermedi. Yaptıkları, sadece bunlar mıydı? Hayır! Bunlar, sadece bazılarıydı. Selami Bey, kişisel yeteneği, hukuk bilgisi ve hız kesmeyen hizmet aşkı ile Kadıköy’e, daha pek çok hizmet getirdi. Muhalefette olmasına rağmen, sözünü herkese geçirdi. Ne var ki, onun sözü nedense kimi memurlarına geçmiyordu. İlginç değil mi? Bakın anlatayım. BİR ÖRNEĞİNİ, KENDİM YAŞADIM. Bu güzel İlçenin cazibesine kapılıp, yıllar önce buradan ben de bir daire edindim. Bu dairede, tam 10 yıl süreyle oturdum. 1319 numaralı Kanun’un 8’nci maddesi, tek evi olan ve başkaca geliri olmayan emeklilere, bu tek evi için “Emlak Vergisi Muafiyeti” tanıyordu. Bu tek evin sahibi, bu evde oturmak zorunda değildi. İsterse kiraya verebilir, kendisi başka bir evde oturabilirdi. Kanun, emekliye bu kolaylığı da sağlıyordu. Kiralık taşınmazların vergilendirilmesinde, mecur’un her ne kadar “konut” ya da “işyeri” olmasına bakılıyorsa da, muafiyeti tanıyan kanunda ve konuyla ilgili genelgelerde, bu tür evlerin “konut” ya da “işyeri” olarak kiraya verilmesi konusunda bir açıklık yoktu. Hal böyle iken, soru üzerine Maliye Bakanlığı “Özelge” adı verilen iki açıklamayla, mükelleflere “İşyeri” uyarısı yapmıştı. Bunun anlamı şuydu. “Emekli vatandaş, bu haktan yararlanmak istiyorsan, bu tek konutunu işyerine çevirme.” KİRACIM, “OFİS” GİBİ KULLANMIŞ. Apartmanın ortasında bulunan, Mimari Projesi’ne ve Ruhsatına göre “mesken” olarak inşa edilen ve her türlü kuyudatında “mesken” olarak görünen bu tek evimi, ben de kiraya verdim. Kiracım, bir çok meskende olduğu gibi burayı hem mesken, hem de “Ofis” gibi kullanmış. Yani, kimi işlerini buradan takip etmiş. Bu durumu belirleyen Kadıköy Belediyesi, “Burası, işyeri olmuş.” diyerek, benim vergi muafiyetimi kaldırmış. DURUMU, MALİYE BAKANLIĞI’NA SORDUM Bana yapılan bu haksızlık üzerine, durumu hem yazılı, hem de sözlü olarak Maliye Bakanlığı’na sordum. Bakanlık, işin mahiyetini fazlaca araştırmadan, herkese verdiği rutin ve yuvarlak bir cevap vererek, işyeri olarak kiralamalarda vergi ödenmesi gerektiğini bildirdi. Cevap veren birimi arayıp, konuyu daha detaylı anlattığımda; “Haklı olduğumu, bir mecurun mesken ya da işyeri olmasına Belediyelerin karar verdiğini, işyeri olması halinde ‘İşyeri Ruhsatları’nın da Belediyelerce verildiğini” belirttiler. Ne var ki, başta Maliye Bakanlığı olmak üzere herkese anlattığım bu durumu, Kadıköy Belediyesi’ne bir türlü anlatamadım. ŞİMDİ, GELELİM İŞİN HUKUKİ BOYUTUNA Kat Mülkiyeti Kanunu’nun “Yasak İşler” başlıklı 24’ncü maddesinin 2’nci fıkrası aynen; “Anagayrimenkulün, kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bölümünde İşyeri, ancak Kat Malikleri Kurulu’nun oybirliği ile vereceği kararla açılabilir.” diyordu. Bizim binamızda da zaten, alınmış böyle bir karar yoktu. Demek oluyor ki, ben istesem bile Kat Malikleri Kurulu’nun, üstelik oy birliği ile alınmış bir kararı olmadan, burayı işyerine çevirmem, burada işyeri açmam ya da işyeri olarak kiraya vermem, katiyen mümkün değil. Belediye eğer, buraya İşyeri Ruhsatı vermiş ise, kanuna aykırı davranmış. Yani, kanunsuzluk yapmış. Bununla da kalmayıp, kendi hatası sebebiyle benim vergi muafiyetimi kaldırıp, ikinci bir kanunsuzluk daha yapmış. Belediyenin bu yaptığına, hukuk dilinde “Kanunu dolanma” deniyordu. DİĞER BELEDİYELERE DE SORDUM. Uygulamayla ilgili olarak, İstanbul’un içindeki ve dışındaki ve başka İl ve İlçelerdeki bir çok Belediye’ye giderek sordum. Hepsi, aynı cevabı verdiler. El cevap; “Biz, inşaatın Mimari Projesine ve Yapı Ruhsatı’na bakarız. Bina ya da konu edilen bölümleri ‘Mesken’ olarak inşa edilmiş ve mesken olarak gösterilmişse, bizim için meskendir. İşyeri’ne dönüştürülmek istendiği takdirde, inceler ve ona göre işyeri ruhsatı veririz. O bölüm, bizim için ancak o zaman “işyeri” sayılır. O sebeple, hak sahibi hiçbir emekliyi mağdur etmeyiz.” dediler. BU DURUMU, BELEDİYE’YE DEFALARCA YAZDIM “Dil bilmez Gürcü” konumunda olmadığım için, bu durumu Kadıköy Belediyesi’ne (Mali Hizmetler Müdürlüğü’ne) defalarca yazdım. Ama, anlatamadım. Ben anlattım da, onlar anlamak istemediler. Ne var ki, ben yorulmadan yazarken, onlar da yorulmadan cevap verdiler. O sebeple, devlet hizmeti anlayışları ve nezaketleri, hala takdirimdedir. Oysa, Selami Öztürk gibi başarılı bir Başkanın yönetimindeki bir Belediyenin, “haksız yere bu derece taannüt göstermesi”, katiyen doğru değildi. SONUNDA, BAŞKANA DA YAZDIM. Bu, tam bir zulümdü. Bütün bu olup bitenleri sonunda, Başkan Selami Öztürk’e de yazdım. Sekreterini aradığımda, yazımı aldıklarını söyledi. Yazımı, ya okudu ya da okumayıp, ilgili birime havale etti. İhtimal o ki okumadı, ilgilenmedi ve sadece havale edip, işi oluruna bıraktı. Hukukçu olan Başkan eğer okusaydı, hataya dikkat çeker ve hatadan dönülmesini mutlaka sağlardı. Başka bir ihtimal ise, her yerde ve herkese sözü geçen Başkanın kimi personeline, demek ki sözü geçmiyordu. Başkanın, Kadıköy İlçesi’nde 19 senelik kamu hizmeti vardı. Bendenizse, 35 senelik kamu hizmetimin 21 senesini, İstanbul’un eğitimi yönetmekle geçirmiştim. Gelen her mektubu bizzat okur, ne yapılması gerektiğine dair talimatı bizzat verirdim. Doğru olan da, zaten buydu. Bir çok sohbette bu konu açılınca ortak fikir ; “Bir hukuk adamı olan Selami Bey’in kanunları çok iyi bileceği ve bir gün kendisinin de emekli olacağı” noktasında birleşiyordu. Her şeye rağmen, yukarıda da anlattığım gibi, Selami Bey’i Belediye Başkanı olarak çok başarılı buluyorum. Halkımız da öyle düşünmüş olmalı ki, 4 dönemden beri, onu aynı göreve seçiyor. Aday olduğu takdirde, önümüzdeki seçimlerde de koltuğunu koruyacağına inanıyorum. Şimdi ondan, bu hatayı düzeltmesini ve kendisine iletilenlerin gözünden kaçtığını söylemesini bekliyorum. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.