Haber Detayı
04 Temmuz 2013 - Perşembe 23:59 Bu haber 975 kez okundu
 
Tayyip Bey Kıskaçta!
Köşe Yazıları Haberi


Gezi Parkı olayları, Kürt Meselesi’ni azıcık gölgelese de, Başbakanın sıkıntısı ikiye katlandı. Başbakan ve iktidarı, şimdi iki cephede savaşıyor. Tayyip Bey, kıskacın tam ortasında!

    

      Değerli okuyucularım, “Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmak” diye, işte buna denir. Başbakan, önce “Kürt sorunu”, sonra “Demokratik açılım” diyerek başına sardığı terör belasını, icat ettiği bir “Çözüm süreci” ile atlatmaya çalışırken, işler tersine döndü.

       Bir “Gezi Parkı Olayı” ile, derdini şimdi ikiye katlamış oldu.

       Devletin her kademesinde ve bürokrasinin tepesinde görev almış bir kişi olarak hemen belirtmeliyim ki, Başbakan danışmanlarını hatalı seçmiş. Çok güvendiği istihbarat teşkilatı da iyi çalışmıyor.

       Resmi ve özel “Akıl hocaları” onu yanıltıyor ve kendisine doğru bilgiler vermeyip, şaşırtıyorlar.

       Önemli yetki ve sorumlukları olan zevatın etrafındaki bu tip kişiler, o kişiden önce hep kendilerini ve kendi geleceklerini düşünürler. O çevrede kalabilmek için de, yol gösterdikleri kişileri olduğundan çok şişirip, şaşırtırlar ve yoldan çıkarırlar.

      Başına bir hal gelince de, tek bir tanesi  bile etrafında kalmazlar.

                                  HATA, BAŞTAN YAPILDI

      Tayyip Bey, Başbakan olduktan sonra yaptığı ilk Diyarbakır ziyaretinde, “Bu bir Kürt Meselesi” diyerek, bölücüleri hükümete karşı muhatap aldı.

      Bununla da kalmadı, bu meseleyi kendisinin ve hükümetinin çözeceğini, vaatte bulunur gibi söyledi.

      Aynı anda iki hatayı yapınca, bölücüler kendilerine muhatap buldular ve hızı kesilmiş olan terörü yeniden başlattılar.

      “Hızı kesilmiş” diyorum çünkü, Bölücübaşı’nın 1999 yılında yakalanıp, idama mahkum edilmesinden sonra, terör neredeyse tamamen durmuştu. O kadar ki, bölücülerin dikkati artık terör yapmaya değil, liderlerinin asılıp asılmayacağına odaklanmıştı.

       Avrupa Birliği’ne kavuşma umuduyla ölüm cezasının kaldırılması, bölücüleri rahatlatırken, terörü yeniden azdırdı.

       Amaçlarının bölünmek olduğunu tekrarlayan bölücüler, eylemlerini sürdürdüler ve muhatap buldukları Başbakanı, iyice köşeye sıkıştırdılar.

                                 OLMUYOR, OLMUYOR !

          Terörle mücadeleyi çözüm olarak görmeyen Başbakan, terörle müzakere yolunu seçince, bir hata daha yapıp, işin içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

         Onun seçtiklerince değil, esas akil insanlar tarafından çok yanlış bulunan bu tutumda ısrar edince de, Başbakan başına belayı iyice sarmış oldu.

         Önce, teröristlerle mücadeleyi yavaşlattı. Sonra yurt dışında, daha sonra da yurt içinde onlarla toplantılar yaptı, yaptırdı. Bölücübaşı’na, hapishanede istediği konforu sağladı. Canı sıkılmasın diye, yanına aynı düşüncede başka mahkumlar gönderdi. Hasret gidersin diye ayrıca, ailesi efradını da gönderdi. Yetmedi, örgütün siyasi temsilcilerini gönderdi. Nevruz gününde, taraftarlarına gönderdiği mesajları okuttu.

        Yine yetmedi, savunmasız masum insanların gösterilerinde Polisi üstlerine saldırırken, bölücülerin gösterilerine ise hep göz yumdu.

        Türk Bayrağını taşıyanlar coplanırken, örgütün flama ve bezlerini taşıyanlara yan gözle bile bakılmadı.

        Bunlar da yetmiyormuş gibi, bölücülerden yana bir “Akil insanlar” heyeti icat edip, halkın tepkisine rağmen, onları okşayan raporlar bile düzenletildi.

         Ve daha nice tavizler verildi, ama olmadı, olmuyor. Çünkü, onlar bu tür tavizler için değil, bölünmek ve yeni bir devlet kurmak için mücadele ediyorlar.

                                  BARDAK, NİHAYET TAŞTI !

        Bütün bu tavizler ve yapılan yanlış işler, artık bardağı taşırdı. Ve, Taksim’deki Gezi Parkı’nın bozulmasını sebep gösteren halk, patlayıp sokaklara döküldü.

       Hata yapmaya alışık olan Başbakan, burada da hata yapıp, halkı anlayıp dinlemek yerine, Polis’i üstlerine saldırttı. Kimisi, dövüldü coplandı. Kimisi, gazla zehirlendi. Kimisi, kirli ve tazyikli sularla yıkandı. Kimisinin gözleri kör edildi ve kimisi, ne yazık ki öldürüldü. Tutuklanıp, hapse atılanlar da çabası oldu.

       Hele, Başbakanın karşı mitingler düzenleyip halkı “Kendinden olan ve olmayan” diye ikiye bölmesi ve birbirine karşı düşman gibi göstermesi, hepsinden daha beter oldu.

                                 ORTALIK,  DURULMUŞ  DEĞİL !

       Başbakan, çıkarcı dostlarının yazlık villalarında tatil yapsa da, iyi biliyorum ki içi huzurlu değil. Çünkü, ortalık durulmuş değil.

       Baksanıza, ülkeyi terk etmesi beklenen teröristlerin sadece % 15’i dışarıya çıkmış. Kalanlar, kendi Polis örgütlerini kurup, törenle diploma veriyorlar.

       Terörü ilk başlattıkları yeri kastedip, “Eruh’ta başladık, İmralı’da çözeceğiz.” diyerek, pankart asıyorlar. Devlete meydan okuyorlar.

       Kendilerine karşı yeni Karakol yapımına engel koyuyorlar.

       Yeniden şehit cenazeleri gelir diye, elimiz böğrümüzde.

       Gezi Parkı bahanesiyle başlayan olaylar sona ermiş değil. Sona erecek gibi de değil. Halkın, iktidara karşı tepkisi hiç bitmiyor.

       Askerin darbe tehdidini ve gerekçesini ortadan kaldıran İç Hizmetler Kanunu’nun 35 nci maddesinin kaldırılması, hiç bir işe yaramayacak. Çünkü, halkın tepkisini ortadan kaldıracak bir kanun yok.

       Sözün kısası, Başbakan kıskacın tam ortasında.

                             TAYYİP BEY,  SANDIĞA  GÜVENİYOR

      Başbakan, yapılacak seçimlere güveniyor, ama son yapılan anketlere göre, CHP ile arasındaki oy farkı % 8’ lere düşmüş.

      ORC (Objective Research Center) in 81 İl’de yaptığı ankete göre, AKP’nin oyu önümüzdeki  yerel seçimlerde % 41’e düşerken, CHP oyunu % 33’e çıkarmış.

      Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, seçim sonuçlarının manipüle edildiği ve bilgisayar hilesi ile değiştirildiği konusunda halkımızın büyük ölçüde endişesi var.

      Muhalefet partilerinin, bu konuda çok duyarlı olması gerekiyor. Parti müşahitlerinin iyi seçilip, sandık başlarında çok dikkatli olmaları ve sonuç alınıncaya kadar, sandık başından ayrılmamaları gerekiyor.

     Sonuçların ayrıca, sayımdan hemen sonra bu müşahitlere de bir zabıtla teslim edilmesi, bu zabıtların parti merkezlerinde de değerlendirilip toplanması ve resmi sonuçla karşılaştırılması gerekiyor.

     Halkımız, Başbakana sandığa güvenmek yerine, şimdi iki yol öneriyor. Birincisi, başka ülkelerin yaptığı gibi, NATO’nun en güçlü ordusu olan Türk Ordusu’yla terörü bitirmek, ikincisi ise yandaş, yalaka ve yağmacıların destek verdiği bu baskıcı keyfi yönetimi bırakıp, halkın sesine kulak vermektir.

     

      

        

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 17.05.2024
Bugün
12 - 20
Cumartesi
14 - 17
Pazar
13 - 22
Tekirdağ

Güncelleme: 17.05.2024
İmsak
8 Zilkade 1445
Sabah
03:57
Öğle
05:44
İkindi
13:11
Akşam
17:07
Yatsı
20:29
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
99
89
1
3
32
36
2
Fenerbahçe
93
92
1
6
29
36
3
Trabzonspor
61
64
13
4
19
36
4
Başakşehir
58
51
12
7
17
36
5
Beşiktaş
55
49
13
7
16
36
6
Kasımpasa
52
60
14
7
15
36
7
Alanyaspor
50
51
10
14
12
36
8
Rizespor
49
48
15
7
14
36
9
Sivasspor
48
42
12
12
12
36
10
Antalyaspor
45
41
13
12
11
36
11
A.Demirspor
44
51
12
14
10
36
12
Samsunspor
42
40
16
9
11
36
13
Kayserispor
41
41
14
11
11
36
14
Konyaspor
40
37
14
13
9
36
15
Ankaragücü
39
44
13
15
8
36
16
Gaziantep FK
38
46
18
8
10
36
17
Karagümrük
37
45
17
10
9
36
18
Hatayspor
37
41
15
13
8
36
19
Pendikspor
36
42
18
9
9
36
20
İstanbulspor
16
26
25
7
4
36
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı