|
||
Çözüm Süreci mi Çöküş Süreci mi? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının “Kürt Sorunu” için başlattığı “Çözüm Süreci”, iktidarın “Çöküş Süreci” olarak gösteriliyor. Son kamuoyu yoklamaları, bu partiye kimi oy verenlerin bile, iktidara artık güvenmediklerini gösteriyor. Çok bilinen bir olayı tekrar ederek söze başlayalım. Çocuk, evinin tavanında bir hırsız yakalıyor. Telefonla babasını arayıp, ne yapacağını soruyor. Babası, “Yanına çağır, maksadını sor.” diyor. Çocuk, “Gelmiyor” deyince. baba bu defa, “Bırak gitsin.” diyor. Çocuk, “Onu da denedim, ama gitmiyor.” diyor. İşte iktidar şimdi, tıpkı hırsızı yakalayan o çocuk gibi. “Kürt Sorunu’nu çözeceğim” diyerek bir “açılım” icat etti, ama ne çözebiliyor, ne de vazgeçebiliyor. Çünkü, laf ağzından, top ayağından çıktı. Şimdi, ikisini de geri alamıyor. MEDYA, İKTİDARA TESLİM ! Değerli okuyucularım, çocukluğumdan yani 1950 yılından beri siyaseti izliyorum. Hiçbir iktidar döneminde, basının AKP iktidarına verdiği desteği, o iktidarlara verdiğini görmedim. Satılık bir-iki gazete patronu ve kalemden başka, bütün basın organları iktidara karşı tıpkı bir muhalefet partisi gibi çalışıyorlardı. Doğru olan da, zaten o’ydu. Basın, gördüğü yanlışları eleştirecek, iktidar da o yanlışları bir daha yapmayacaktı. AKP iktidarı döneminde, her şey tersine döndü. Üstelik, gazetelerin yanına özel televizyon kanalları da eklendi ve adına “medya” dedikleri basın-yayın organlarının sayısı oldukça arttı. Ne var ki, medya organlarının büyük bir bölümünün iş adamlarının sahipliğinde olması, onların da iktidardan korkmaları sonucu, medya dize geldi ve iktidara teslim oldu. Nasıl teslim olmasınlar ki? Aleyhte yazdıkları bir yazı, ya iş adamına vergi incelemesi getirtiyor, ya da yazıyı yazan gazeteden hemen kovuluyor. İKTİDARI, ARTIK MEDYA DA KURTARAMIYOR ! Geçen haftanın sonunda, en büyük medya patronuna ait bir televizyon kanalında, Başbakanın açıklamalarını izledik. Yukarıda anlatmaya çalıştıklarımı, bu programı izleyen herkes gözleriyle gördü. Biri “moderatör” dedikleri programın yöneticisi, diğer üçü ise Başbakana soru sormakla görevli gazetecilerdi. Başbakanı incitmemek için, hepsi özel seçilmişti. Edinilen bilgilere göre, sorular da hükümet kanadınca hazırlanmış ve önceden gazetecilere verilmişti. Sizin anlayacağınız, sorular ÖSYM’nin çalınan sınav soruları gibiydi. Yani, önceden biliniyordu. Başbakan, hazırlattığı sorulara – elektrikler de kesilmediği için – çok iyi çalışmıştı. Hepsine, doğru cevaplar verdi. Yayından sonra, tanıdık-tanımadık bir çok kimseye sordum. “Katakulli”yi herkes fark etmişti. Ne sorulara, ne de Başbakanın cevaplarına, fazlaca itibar eden yoktu. ANKETLER, ARTIK TERSİNE DÖNÜYOR ! Nevruz bahane edilerek, bölücü örgütle iktidarın Kürt Sorunu’nun çözümü için sergiledikleri tablo, Türk halkını asla hoşnut etmedi. Yandaşlarının bile iktidara olan güvenini ve umutlarını kırdığı gibi, büyük bir karamsarlığa sürükledi. “Gezici Araştırma Şirketi” adlı bir kuruluş 23, 24 Mart 2013 günlerinde 46 Vilayette, 5270 kişiyle yüz yüze görüşüp ilginç bir anket yapıyor. Bilgisi olmayanlar için, işte sonuçlar; * Bugün yerel seçim olsa, AKP’nin oy oranı % 38, CHP % 28, MHP % 20 * Bugün genel seçim olsa, AKP’nin oy oranı % 43, CHP % 29, MHP % 19 * Halkın % * Halkın % 59’u, Türkiye’de işlerin iyiye gitmediğini söylüyor. * Halkın % 71’i, bölücülerle yapılan pazarlığı onaylamıyor. * Halkın % 69’u, iktidarın Kürt Sorunu’nu çözeceğine inanmıyor. * Halkın % 76’sı, PKK’nın silah bırakacağına ve dışarı çıkacağına inanmıyor. * Halkın % 89’u, Başkanlık Sistemi’nin gelmesini istemiyor. Bu sistemin, ülkeyi diktatörlüğe götüreceğine inanıyor. Benim kanaatim de o ki, bölücü örgütün tutumunda hiçbir değişiklik olmayacak, istediklerini elde etmeden geriye bir adım bile atmayacaklar. İktidarın, halka tepeden bakması, halkın beslediği sempatiyi giderek ortadan kaldırıyor. Mesela, Başbakan’ın İzmirlileri hedef alıp; ”Gavur İzmir” betimlemesinden sonra, aynı yörenin din anlayışına Diyanet İşleri Başkanı’nın olumsuz anlamda ve istihza ile yaklaşması, halkımızı derinden üzüyor. Sonuç olarak halkın büyük çoğunluğu gidişattan memnun değil ve iktidarın icraatını tasvip etmiyor. İktidarın oyu, giderek azalıyor. “ATATÜRK DÜŞMANLIĞI” BÜYÜK TEPKİ ALIYOR ! Hepsi bir yana, iktidarın Türk Milleti’nin kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e karşı olan olumsuz tutumu ve aleni Atatürk karşıtlığı, halkı üzüyor ve çok kızdırıyor. Bütün milletler kurtarıcılarıyla övünürken, iktidarın büyük kurtarıcımız Atatürk’e olan düşmanlığı, ona oy kazandırmıyor, aksine kaybettiriyor. İktidardan destek alarak yayın yaptığı söylenen “Sancaktar” adlı bir derginin Mart 2013 sayısında, Atatürk hakkında yazılanları, burada yazmaktan büyük utanç duyarım. O sebeple yazmıyorum. Değerli okuyucularım, onlar “Atatürk karşıtı” olsalar da, iyi işler yaptıklarında ben “onların karşıtı” değil, yanlarındayım. Yeter ki, ülkemi bölüp, batırmasınlar. Ama, gidişat öyle görünmüyor. O sebeple, süreç bir “çözüm”e değil, bir “çöküş” e işaret ediyor. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.