|
||
Toplanan Vergiler Nereye Gidiyor? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
4 günden beri, ülkemizde “Vergi Haftası” kutlanıyor. Hafta, 3 Mart’a kadar sürecek. Kutlamalar, iyi gidiyor da, toplanan vergiler nereye gidiyor? Vatandaş olarak sadece veriyoruz. Nereye gittiğini, muhalefet partileri dahil, bir Allah’ın kulu çıkıp da sormuyor. 24 ncü Vergi Haftası, 4 gündür bütün yurtta kutlanıyor. Kutlanıyor, ama kutlamaları gören yok. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın güdümünde yürütülen etkinliklerden, vatandaşın haberi bile yok. Medyanın, hafta başında geçtiği habere bakılırsa, bu Başkanlık Radyo, Televizyon, İnternet, yazılı basın ve her türlü yayın ve iletişim organlarında haftanın önemini anlatacak, vergi vermenin en önemli yurttaşlık görevi olduğunu, bir kere daha halkımıza duyuracaktı. Duyurdu mu? Hayır! Çünkü, gerek görmedi. Çünkü, duyurmasa bile halkımız zamanı geldiğinde, nasıl olsa gidip tıpış tıpış vergisini yatırıyordu. Bakanlığın ilgili bu birimi, vatandaşlara ayrıca vergilendirilmiş kazançların kutsal olduğunu anlatacak, vergi verenleri dolaylı da olsa, her iki cihanda mübarek kimseler olarak ilan edecekti. Onu da yapmadı, yapmıyor. Çünkü vatandaş, kazancının kutsiyetine bakmadan, ceza almaktan ve devletin kapısında sürünmekten korkuyordu. VERGİSİZ DEVLET DÜZENİ KURULAMAZ Devlet, millet için vardır ve halkın vergileriyle ayaktadır. Ne var ki, Yaradan’ın yer yüzündeki gölgesi olarak kabul edilen devlet, adalet ölçüleri içinde toplamak zorunda olduğu vergileri, yine adalet ölçüleri içinde milletine hizmet olarak geri vermek zorundadır. Biz, eğitimciler olarak okullarda çocuklarımıza bunu böyle anlatır, vergi vermenin çok önemli bir yurttaşlık görevi ve yükümlülük olduğunu söyleriz. Aksine hareket edenlerinse, büyük suç işlediklerini ve toplumun hakkını yediklerini öne süreriz. Bir kere daha tekrar etmek gerekirse, adalet ölçüleri içinde kazancı olan herkesten vergi alınacak, alınan bu vergiler devlet erki tarafından, yine adalet ölçüleri içinde millete hizmet olarak geri verilecektir. PEKİ, ÖYLE Mİ YAPILIYOR? Tabii ki, öyle yapılmıyor. Devleti yönetenler, kendimi bildim bileli; “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız ya da alıyoruz.” deseler de, hep tersi yapılıyor. Açıklanan vergi listelerine bakıldığında, çok maruf zenginlerin dışında, bilinen, tanınan ve çok kazandığı gayet açık olanların adlarına hiç rastlanmıyor. Adı açıklananların da, gelirleriyle mütenasip vergi vermedikleri, açıkça görülüyor. Bu durumu gören vatandaşlar da, “Çok kazandıkları apaçık ortada iken onlar az vergi ödediklerine ya da hiç ödemediklerine göre, biz niye ödeyelim.” diyerek, “Vergi kaçırma” denilen hadise, işte böyle ortaya çıkıyor. VERGİ ORANLARI, ÇOK YÜKSEK ! Hem Maliye yetkilileriyle, hem de vergi mükellefi vatandaşlarla görüşüyorum. Ortak düşünce, “Vergi dağılımında, adalet yok!” Ayrıca, “Vergi oranları çok yüksek.” diyorlar. Devlet, vergi oranlarını yüksek tutarak, aslında vergi kaçağını artırıyor. Vergi mükellefi olmak isteyenleri caydırıyor. Ödeyemeyenlere uyguladığı ağır cezalarla, sosyal adaleti ve adil devlet olma ilkesini ortadan kaldırıyor. Amerika’da yaygın olan; “Ölümden ve vergiden kaçılmaz.” sözü, Amerikan halkına vergilerini severek ödetir. Çünkü, orada “Vergi adaleti” vardır. Bizdeki vergi adaletsizliği ise, vatandaşı ölümden kaçırır gibi, vergi ödemekten kaçırmıştır. Kullandığımız ya da tükettiğimiz bir çok ürünün fiyatına eklenen ve adına “dolaylı” ya da “vasıtalı” dediğimiz vergilerse, adeta bir sihirbazın elinin marifetiyle cebimizden çekip alınıyor. TOPLANAN VERGİLER, NEREYE GİDİYOR? İşte, zurnanın “zırt” dediği yer de, burası zaten. Bilindiği gibi devlet, doğrudan ya da dolaylı yoldan topladığı vergilerle, her yıl bir bütçe oluşturuyor. Ne miktar paranın, hangi maksatla, nereye harcanacağı bütçede yazılı. Yazılı, ama bu paraların harcanması artık o parayı harcamaya yetkilinin sütüne ve vicdanına kalmış. Mevcut siyasi iktidar dönemine kadar devlet bütçesinin harcamaları, adına “Sayıştay” denilen bir idari yargı organı tarafından denetleniyordu. Sayıştay, yine var. Lakin hükümet, öteki yargı organları gibi, bu organı da artık eline geçirdiğine göre, tekrar ediyorum, her şey parayı harcayanın sütüne ve vicdanına kalmış durumda. Hele, hele hiç denetlenemeyen bazı harcamalar var ki, onları ne “süt”le, ne de “vicdan” la korumak ya da denetlemek, asla mümkün değil. Mesela, bunların başında Başbakanın kullandığı bir “Örtülü Ödenek” var ki, adından da anlaşıldığı gibi, iyice örtülmüş. Aç, açabilirsen. Gör, görebilirsen. Değerli okuyucularım, vatandaş olarak ödediğimiz vergilerin, devleti yönetenler tarafından adil toplanmadığı gibi, dürüst harcanmadığını da, açıkça söyleyebilirim. Bunu yalnız ben değil, -iktidara yalakalık yapanlar da dahil- bütün basın yayın organları yazıp, çiziyor. Kayırmacı ve usulsüz ihaleler yoluyla yapılan büyük kamu harcamalarında, büyük yolsuzluklar yapıldığını, milletin vergi olarak ödediği bu paraların çalınıp, çırpıldığını okuyoruz, duyuyoruz. Örtülü ödeneği, hesapsız biçimde kullanan Başbakanın 3 Uçağı varken, 4 üncüsünü alması, bu paraların nasıl harcandığını göstermeye yetip artıyor. Bunlardan başka, böyle sayısız örnekler var. İsraf, almış başını gidiyor. Yüce dinimizde Yaradan; “İsrafın haram olduğunu” açıkça söylüyor, ama Allah’ın bu emri, dindarlıkta hiç kimseye geçit vermeyenlerin umurunda bile olmuyor. O sebeple, devletimizi yönetenlere para her zaman lazım oluyor. Biz, yine de onları parasız bırakmayalım. Vergilerimizi vermeye devam edelim. Aman, vergi kaçırmayalım! 24 ncü Vergi Haftamız Kutlu Olsun. *** Başkan Çoban’ın Açıklaması Geçen haftaki yazımda, eski Belediye binasındaki Öğretmen Lokali’nin, kirasının ödenmemesi sebebiyle Başkan Nazmi Çoban tarafından boşaltıldığını istihbar edip,Öğretmenlerin böylece Kahvehanelere gitmek zorunda bırakıldığını ifade etmiştim. Belediye Başkanı Nazmi Çoban yaptığı açıklamada, lokalin kira borcu olmadığını, öğretmenlerden mecuru boşaltmalarını istemediklerini, kişisel anlaşmazlıklar sebebiyle kimi Öğretmenlerin yanlış bilgi vermiş olabileceğini belirterek, kendisinin de Öğretmen olması sebebiyle meslektaşlarına karşı büyük sevgi ve saygı duyduğunu ve Belediye olarak sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini açıkladı. Gönderdiği yazılı belgede de, lokalin kapatılmasının Öğretmenler tarafından istendiği anlaşılmış olmakla durumu tavzih edip, Öğretmenlere bu yakın ilgisinden ötürü, Başkan Çoban’a teşekkür ediyorum. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.