|
||
N olacak Bu Memleketin Hali? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Bu soru hep soruluyor, ama cevabını bilen yok. Hele, bu iktidar döneminde, hele bu son günlerde. Eskiler temkinli olsa da, onların cevabı hazır. “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.” İşte, ara başlıklarla kısa bir memleket turu... Yolumuz, o kadar puslu ki, “temkinli” olsan ne yazar? Küçük bir kasaba gazetesinden, kendini “yırtsan” ne yazar? Anlı şanlı yayın organlarının yurt sever kalemleri(!), salt çıkarları uğruna olup bitenleri görmez, patronlarını gözetip gidişata göz yumarsa, “kötümser” olsan ne yazar? Gelin, ara başlıklarla küçük bir memleket turu yapalım. Bölecekler, Ama Bu İktidarın Döneminde Değil! Son gelişmeler, “etnik ayırımcılık” gözetilerek ülkemizin bölüneceğini, artık iyice gösteriyor. Çünkü, büyük müttefikimiz ve kadim dostumuz (!) öyle istiyor. Bütün hazırlıklar, herkesin gözünü kamaştıran yeraltı zenginliklerine sahip, “Büyük Kürdistan” için yapılıyor. Gidişata bakılırsa, birkaç yıl içinde ortam hazırlanacak, bu iktidarın ayrılmasından sonra gelecek olan iktidar, bunu yapmak zorunda kalacak. Daha açık bir anlatımla, bu iktidarın ayağı ile top kalenin önüne getirilecek, halefi olarak gelenlerse, topu kaleye yuvarlama zorunda bırakılacak. Bu iktidar da, böylece “Ben yapmadım ki” diyebilecek. “Haydi hayırlısı” demiyorum. Çünkü, hayır bunun neresinde? Patriotlar, Hayırlı Olsun NATO’dan isteğimiz üzerine, Almanya ve Hollanda, Patriotları gönderdi. Beyana bakılırsa bu “meret”er, bizi koruma amaçlı olarak geldiler. Peki, bunlar bizi kimden koruyacaklar? Normal tarafı tükenip, artık tersinden soluyan Suriye’den m? Beyan öyle. Her gün kafa tuttuğumuz ve sinek gibi gördüğümüz o Suriye’denmiş. Ne diyeyim. Bizi yönetenler korktuğuna göre, artık ben de o Suriye’den korkmaya başladım. *** İstanbul Yanıyor! İyi Seyirler... Bizans döneminden beri, İstanbul’un büyük yangınları biliniyor. Eski yılların gelişmemiş söndürme teknikleri yeterli olamayınca, İstanbul yana yana bugünlere geldi. Şimdi öyle değil. Teknikler değişti, ama kafalar değişmedi. Hele o kafalar, “Yakıp, yenisini yapalım ve daha çok kazanalım.” Demeye devam ettiğine göre. İstanbul yine yanıyor ve yanmaya devam edecek. Aslında İstanbul değil, bir daha geri gelmeyecek olan bir “Tarih” yanıyor. Uzun yıllar içinde çalıştığım Milli Eğitim Müdürlüğü binasından sonra, şimdi Galatasaray’ın o tarihi binası da yandı. “Kaza” dense de, katiyen inanmam. Önce tedbirsizlik, sonra da kasıt var. *** 3 Çocuk Yetmez, 5 Çocuk Olsun! Başbakanın aklına şaşarım. Millet, bir çocuğunu zor terbiye edip, ikisine zor bakarken, 3 çocuk istemesi niye? Başbakan eğer, nüfusu ile güçlü bir Türkiye istiyorsa, mevcut 75 milyon yeter. 4 milyonluk Norveç, Avrupa’nın en gelişmiş ülkesi. Eğer, “Bir savaş çıkar da, millet telef olur.” diyorsa, ona buna kafa tutup, savaşı çıkarmasın. 93 Harbi’nin kaybeden Abdülhamit gibi, milletin uçkuruna güvenmesin. “Türk Hava Yolları Rezaleti”ni Biliyor musunuz? Kısaca THY olarak gösterilen Türk Hava Yolları, dünyanın en iyi havayollarından biriydi. Ta ki, Başbakanın hemşerisi Hamdi Topçu denilen bir kişi, başına geçinceye kadar. Şimdi, bu kişinin yönetimindeki bu kuruluş “Topçu Hava Yolları” olarak anılıyor. Çünkü, adamın ne kadar yakını, yandaşı, hısım akrabası ve partili adam varsa, hepsini yanına almış. Bu kişilere, maaş, prim ve ikramiye olarak, korkunç paralar ödeniyor. Ben de, ona buradan sesleniyorum. “Hamdi Abi, yarı fiyatına bize de bir iş versene” Ekmek İsrafı Tamam da, Ya İktidarın İsrafı? Başbakan, “Ülkemizde, her gün büyük ekmek israfı yapılıyor.” diyor. Yerden göğe kadar haklı. Onu ben de, onun ve benim gibi herkes söylüyor Peki, devlet kesesinden iktidarın yaptığı israf ne olacak? Söyler misiniz? Başbakanın kaç uçağı, kaç helikopteri, son model kaç makam aracı, lüks tefriş edilmiş kaç çalışma ofisi, kaç yakın ve uzak koruması, keza Bakanların ve üst bürokratların ve de özellikle Valilerin kaç makam aracı var? Bir yılda, hesabı sorulamayan “örtülü ödenek” denilen kaynaktan, acaba kaç milyar lira harcandı? O sebeple, Başbakan haklı(!) Çünkü, bunlar değil, ekmek israfı önemli. Başbakan ve Atanması Yapılmayan Öğretmenler Atanma bekleyen öğretmenlerin Başbakana seslenip, “Atama yoksa, oy da yok” demesine karşın, Başbakanın “Sizin oyunuza ihtiyacımız yok” demesi, bir siyasi parti liderine hiç yakışmadı. Siyasetçinin, herkesin oyuna ihtiyacı vardır. Siyasetçi, kimilerine “Boş ver” dese de, bunu açıkça söylemesi ve o kesimi istiskal etmesi, katiyen doğru değil. Başbakan, böyle konuşmak yerine talimatı hemen versin ve Üniversiteler, bu memleketin ihtiyacı kadar öğretmen adayı yetiştirsinler. Öyle, yetiştirip sokağa salmak, sonra da “Sizin oyunuza ihtiyacımız yok.” deyip küçümsemek doğru değil. Tıpkı, 3-5 çocuk yapıp, sokağa salanlar gibi. İçki, Kumar ve Kadın Cinayetleri Bu üç “illet”i her gün işitiyor ve tüylerimiz ürperiyor. Adam, içiyor ve direksiyona geçip, hem kendinin, hem de masum insanların canına kıyıyor. Çıkardığı rezaletler de, çabası. Kumara dadanıp, kendini ve ailesini perişan ediyor. Her iki haltı işleyip, bu defa hıncını karısından almaya kalkıyor. Bu rezaletten usanan karısı terk edince, onu yakalayıp sokak ortasında ya kurşunluyor, ya da 9 yerinden bıçaklıyor. Başbakana buradan sesleniyorum. Sigaranın zararlarını önlediniz. Size, minnet borçluyuz. Hadi, şu içki ile kumara da bir çare bulun. Bu ahlak düşkünü zayıf kişiliklerin elinden, o masum kadınların canını artık koruyunuz. Bu Milleti, Bankalara Soydurmayın! Başbakan olursan, istekler tabii ki bitmez. Çünkü siz, o sebeple oradasınız. Eskiden, “Gangster” tabir edilen kişiler Bankaları soyardı. Şimdi, Bankalar halkı soyuyor. Bankalar, halkımızdan haksız yere Havale, EFT, Komisyon, Dosya Parası, Kredi Kartı Aidatı, Hesap İşletim Ücreti, Hesap Açma, Hesap Bakım, İstihbarat, Fiş Yazdırma vb. tam 38 kalemde ücret alıyorlar. Hükümet, bir ara bu soyguna son verme kararı aldıysa da, son anda vazgeçti. Neden vazgeçtiğini, tahmin etmek kolay. Başbakandan ya da öteki yetkililerden, neden vazgeçildiğini acaba öğrenebilir miyiz? Saray’da, Neden MOBESE Yok? Adına, MOBESE denilen güvenlik kamera sistemi, nedense ilçemizde hala yok. Hem caydırıcı, hem de kişiyi ve olayları görüntüleme yeteneğine sahip olan bu sistem, Otogar ve çevresine kurulan küçük bir sistemden başka, ilçemizde hala kurulamadı. Halkımız, bunun kusurunu öncelikle İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde arıyor. Bana sorarsanız, ben de aynı kanıdayım. Bu sistemi halkımız, kendi ev ve işyerlerine bile kolayca kurarken, Emniyetin bunu başaramaması kabul görmüyor. Halkımız ayrıca, ilçemizin Emniyet Teşkilatı’nda bir otorite zafiyeti olduğunu da, güvensizlik belirterek söylüyor. Ben sadece, bu durumu yetkili/sorumlulara iletmekte aracıyım. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.