301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
30 Ağustos 2012 - Perşembe 23:01 Bu haber 1287 kez okundu
 
İdam Cezası, Geri Gelsin mi?
Köşe Yazıları Haberi


  Kaldırılması, zaten hataydı. İdamı, “Avrupa Birliği Uyum Yasaları  Gerektiriyor.” diyerek kaldırdılar. Ama, canileri iyice azdırdılar. İktidarın her kararına böyle koyun gibi boyun eğersek, bir gün o canilerin idamını değil, ödüllendirildiğini bile görebiliriz.
        
        Çocukluğumda, gazetelere yansıyan cinayet olayları ile infaz edilen idam kararları, ilgimi en çok çeken haberlerdendi. Tabii, yalnız benim değil, hemen herkesin merakı bu yöndeydi.
        Cinayet, yani bir insanın canına kıymanın konuşulması bile, insanı ürkütürdü. O haber, gazetelerde günlerce yazılır, çizilirdi. O kadar ki, ölenler hakkında halk şairleri destan gibi şiirler yazar,  o şiirler çarşı pazarda yanık sesli satıcılar tarafından dramatik okuyuşlarla halka satılırdı.
       Cinayetin, halkın üzerindeki etkisi kaybolmadan ve olay unutulmadan mahkeme kararını verir, çok kere bu karar “idam” olurdu. TBMM’nin ilk toplantısında onaylanan idam hükmü, herkese ibret olsun diye meydanlarda infaz edilirdi.


                 FIRINCIYI  YAKANI,  GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ASTILAR
      1951 yılının bir Mart ayı akşamında, hava karlı ve çok soğuktu. İstanbul’un Kocamustafapaşa semtindeki bir fırın çalışanı, fırında yatıp kalkıyor ve o gece saat 12.00 civarında yatmaya hazırlanıyordu.
      Fırının kapısı çok şiddetli vurulunca fırıncı, kapıyı çalana kim olduğunu sordu. Kapıyı çalan, “Donuyorum, ne olur beni içeri al.” deyince, kapıyı açıp onu içeri aldı.
      Adamın, üstü başı perişandı ve karnı da açtı. Önce, onu doyurdu. Kalacak yeri olmadığını öğrenince de, onu fırında misafir etti.
      Fırıncının serdiği yatakta uyur gibi yapan adam, fırıncı uyuduktan sonra onu yatağında boğarak öldürdü. Cesedini, henüz sönmemiş olan fırında yaktıktan sonra da, fırını terk edip gitti.
      İstanbul, bugünkü gibi büyük ve kalabalık değildi. Katil, kısa sürede yakalandı. Deliller ortadaydı.Kısa bir yargılamadan sonra idama mahkum edildi.
      TBMM kararı hemen onayınca, darağacı aynı yılın Eylül ayının ortasında, Eminönü Meydanı’na kuruldu.
      Gazete haberleri üzerine, idamı görmek için babamla biz de meydana gittik.
Eminönü meydanı, bizim gibi meraklılarla hınca hınç dolmuştu.
      Babamın elinden çeke çeke, idam sehpasına yaklaştık. Katil, elleri arkasına bağlı olarak halkın önünde ve görevlilerin huzurunda sehpaya çıkarıldı. Beyaz bir parşömen kağıdına yazılı olan hüküm önüne asıldı ve son sözü soruldu.
        Katilin ne dediğini bilmiyorum, ama Cellat Kara Ali’nin ilmeği boynuna dolamasıyla, altındaki tabureyi çekmesi bir oldu.
       Katille aramızda 5-6 metre mesafe vardı. Can verirken nasıl titrediğini, yakından gözlerimle gördüm.
      Ceset, ibret olsun diye yarım saat kadar sallandıktan sonra indirilip, götürüldü.
      Adalet, işte buydu.
      Zaman içinde, idam cezaları ve infazları devam etti. Bir süre sonra, cezalar meydanlarda değil, sabaha karşı ve Cezaevi avlularında infaz edilmeye başlandı. Halk, artık görmese de, gazeteler haberini, hem de resimli olarak veriyordu.
       Suç makineleri iyi biliyordu ki, cana kıyamanın sonu, canından olmaktı.
       Şimdi, öyle mi? Adam, 9 kişiyi tavuk keser gibi kesip, doğruyor. “Bana yan baktın.” deyip, ruhsatsız silahıyla adamı kurşuna diziyor. “Trafikte yol vermedin.” diyerek, önünü kesip, canını alıyor. Boşadığı karısı, başkasıyla evlenmek istiyor diye, kadını delik-deşik ediyor. Dövüp, baba evine gönderdiği karısı geri dönmedi diye kaynanasının, kaynatasının Azrail’i oluyor. Para vermedi diye, baba katili oluyor. Ve, daha ne biçim cinayetler işleniyor!
      Katil, yakalanıyor. Uzayıp giden tren yolları gibi, uzun uzun yargılamalar yapılıyor. Abuk sabuk Adli Tıp Raporları veriliyor, yalancı şahitler bulunuyor. Katilin yaşı, duruşmadaki iyi hali ve hafifletici diğer sebepler derken, nihai karar açıklanıyor.  4 yıl 2 ay hapis veya biraz fazlası.
      Tutuklu olarak yattığı süre gözetilip, hemen tahliye kararı veriliyor. Uzayan Yargıtay aşamasında, olay zaten kamuoyunda çoktan unutulmuş oluyor.    
     Katil, geri kalan hapis cezasını çekmeye başlarken, Af Kanunu çıkıyor ve katil yine dışarıda.
      O, hiç boş durur mu? Bu defa başka canları yakmanın peşinde. Ve, yeniden can almaya devam ediyor.
      Hepsinden önemlisi, adam terör örgütünün bombacı militanı. Her seferinde, toplu katliamlar yapıyor. Yakalanıyor, tıpkı öteki katiller gibi, o da bir süre sonra yine dışarıda.

                                  ÇARE, İDAM CEZASIN’NDA
      Değerli okuyucularım, idam cezası tarih boyunca bütün milletlerin dinlerinde ve adaletinde vardır.
      Yüce Yaradan, “haksız yere” adam öldürmeyi yasaklamıştır. Dikkat ediniz, “haksız yere”
      “Haklı” bir nedenle, adam öldürülür, ancak onu sadece devlet ve devletin adaleti yapar. Hiç kimse, haklı da olsa, bir başkasının canına kıyamaz.
      Amerika’da devlet, bu yetkisini kullanmaya devam ediyor. Avrupa ise, “Medeni dünyada, idam cezası olamaz.” diyor.
       İyi, ama Amerika, Avrupa’dan acaba daha mı az medenidir?
      Norveç’te, 6 ay önce 77 genç insanı öldüren manyak katile verilen 21 yıl hapis cezası, acaba hangi adaletle bağdaşıyor?
       Pislik herif, mahkeme salonunda  bir cani gibi değil, fiyakalı sakalıyla düğün törenine katılan bir damat gibi gösteriliyor ve kendisine o tür bir özgürlük veriliyor. Allah aşkına, medeni dünyanın adaleti bu mudur?
      Söyler misiniz? İsteğine uyup, idam cezasını kaldırdığımız Avrupa Birliği’nin aldırdığı hangi karardan hayır gördük ki? İstediklerinin hepsini yaptık, hatta bu maksatla Bakanlık bile kurduk, ama Birliğe girebildik mi?

           TERÖR BELASI, BİZE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN CEZASIDIR
      Terör örgütü, her gün can almaya devam ediyor. Militanları yakalanıyor, ama bırakın idam cezasını, hak ettikleri hangi ceza kendilerine verilebiliyor?
      Örgütün Meclisteki temsilcileri, milletin ve devletin bütün imkanlarını kullanıp, canilerle kucaklaşıyor ve onlara arka çıkıyorlar.
      Muhalefet Partisi’nden ziyade, iktidarın payandası gibi hareket eden MHP’nin lideri, avazı çıktığı kadar bağırıyor ve idam cezasının geri getirilmesini istiyor. Çünkü haklı, çünkü bıçak kemiğe artık iyice dayandı.
       Ne var ki, terörle baş edemeyen iktidarın Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, “İdam cezası, artık geri gelmez.” diyerek, son noktayı koyuyor ve yürekleri burkuyor. Çünkü, lideri ve partisi öyle istiyor. O zaman, halk oylaması yapılsın.
       Değerli okuyucularım, kim ne derse desin, idam cezası mutlaka geri getirilmelidir. Hem de, en kısa zamanda.
       Öyle ki, idamı gerektiren suçların yargılaması öncelikle yapılmalı ve idam hükümleri Meclis tarafından süratle tasdik edilerek, infaz edilmelidir.
       Cani ruhları dize getirecek olan bu işlem, cümle aleme “ibret” olacak biçimde yapılmalıdır.
       Noktayı koyarken aklıma geldi. Bir idam mahkumunun asılmaya giderken, “Bu ceza, bana iyi bir ders oldu.”  dediğini biliyor musunuz?

 Hüseyin Şahin’e, “Hoş Geldin”

 İlçemizin başarılı Özel İdare Müdürü iken, siyasi bir tertip sonucu nakli yapılan Hüseyin Şahin, tekrar ilçemizdeki eski görevine başladı. Hoş geldin sevgili Hüseyin. Seni çok özledik. Başarıların, hep sürekli olsun.
     
Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 25.11.2024
Bugün
5 - 9
Salı
7 - 10
Çarşamba
6 - 10
Tekirdağ

Güncelleme: 24.11.2024
İmsak
06:31
Sabah
08:01
Öğle
13:02
İkindi
15:30
Akşam
17:52
Yatsı
19:17
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
34
33
0
1
11
12
2
Fenerbahçe
29
33
1
2
9
12
3
Samsunspor
26
25
3
2
8
13
4
Beşiktaş
24
21
2
3
7
12
5
Eyüpspor
22
19
3
4
6
13
6
Göztepe
18
20
4
3
5
12
7
Sivasspor
18
17
5
3
5
13
8
Başakşehir
16
17
4
4
4
12
9
Rizespor
16
12
6
1
5
12
10
Gaziantep FK
15
18
5
3
4
12
11
Kasımpasa
15
16
4
6
3
13
12
Konyaspor
15
15
6
3
4
13
13
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
14
Kayserispor
12
13
4
6
2
12
15
Trabzonspor
12
12
3
6
2
11
16
Alanyaspor
11
10
5
5
2
12
17
Bodrumspor
11
10
8
2
3
13
18
Hatayspor
7
11
7
4
1
12
19
A.Demirspor
2
9
9
2
0
11
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı