Moved Permanently

22.05.2012 tarihli gazeteniz sayısında “Belediye Cinayete Dolaylı Ortak Gibi” başlıklı haber ve içeriği tarafımızca okunup değerlendirildiğinde; “Recai Bey Sokakta bulunan mülkiyeti arsa Maliki Yusuf Ziya Akalın ve toplamda 37 paydaşa ait taşınmaz hakkında, gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın, İmar Kanununun Belediyelere tanıdığı “sahipsiz gibi görünen boş ve korunaksız…” yapılar hakkında alınması gereken önlemler başlığında, Belediyemize yönelik bir dizi ”haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun” eleştiri içerikli yazı kaleme alınmıştır.

       Oysa ki; yazıya konu edilen taşınmaz, sahipsiz bir bina olmadığı gibi; yukarıda bahsedilen 37 paydaşın yasalarla güvence altına alınmış “mülkiyet hakkına” konudur. Kaldı ki, gazetenizde yazılan bu yazı kaleme alınırken, gerekli özen ve araştırma yapılmış olsa idi;” olayı izleyen kimi vatandaşlara göre dava sonuçlanmıştı” açıklaması yerine , taşınmaz ile ilgili davanın 2005 yılından bu yana devam etmekte olduğu, halen de sonuçlanmadığı, onlarca kişinin mülkiyet hakkını ilgilendiren iş bu dava sonuçlanmadan yasaya ve mevzuat hükümlerine uygun önlemlerin alınamayacağı sonucuna, haklı olarak varılabilinirdi.

         Bununla birlikte bahse konu binanın; ne yazınızda belirtilen İmar kanunu 32.maddesi, (Madde 32-Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (…) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya  valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur…) ne de 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında ele alınamayacağı, konunun hukuki nitelendirilmesinde, gazetenizin okuyucu kitlesinin yanlış bilgilendirildiği de açıktır. Yazıya konu taşınmaz ile ilgili olarak alınması gerekli önlemler, başta taşınmaz maliklerini ilgilendirmekte olup, zarar görenler hakkında alınacak kararları ve uygulanacak tedbirleri, yapılacak yargılama sonrası Mahkemeler verecektir. Yine verilecek yargı kararı sonrası, Belediye Başkanlığımızın sorumluluğu dahilinde yapılabilecek işlemlerin yasalar çerçevesinde yerine getirileceğinden hiçbir Saray’lının kuşkusu olmamalıdır. Kamuoyuna Saygılarımızla duyurulur. 23.05.2012

                                                                   SARAY BELEDİYE BAŞKANLIĞI ADINA
                                                                      BELEDİYE BAŞKANI NAZMİ ÇOBAN

NACİ AKAY’IN NOTU :
         Saray Belediye Başkanlığı adına Başkan’ın gönderdiği “Düzeltme amaçlı” ve mahkeme kararına dayalı işbu tekzibi aynen yayınladık.
         Tekzip’e  konu olan yazımda, yukarıdaki ifadenin aksine, anılan binanın sahipsiz değil “Sahipsiz gibi” göründüğünü yazdım. Yine, yukarıda belirtilenin aksine, taşınmaz ile ilgili alınması gerekli önlemler, toplum ve çevresi için zararlı hale gelen böyle binalar için maliklerini değil, toplum düzenini, başka bir söylemle halkın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olanları (yani Belediyeyi) ilgilendirmektedir.
        Konunun asıl önemli tarafı ise, şehrin ortasında pislik ve tehlike saçan terk edilmiş bu yapının mahkemede uzayan davasını gerekçe gösterip, halkın huzurunun, can ve mal güvenliğinin tehlikeye girmesine seyirci kalmaktır. Kanunların yorumunu gerekçe göstererek bunu yapmaksa, halkın diliyle topu taca atmaktır.
        Kim ne derse desin, ortada insanları ürküten ve tiksindiren olayların yaşandığı metruk bir bina vardır. Çöplük haline gelmiştir. Yıkılmaya yüz tutmuştur. Bina, kötü, tehlikeli ve pis bir ortam oluşturmuştur. Bu pisliği bertaraf etmekle yükümlü olan Belediyenin görevini yapması ve hukuki boşlukları dolanıp, bundan kaçmaması gerekir.
       Hukuku öne sürmek yerine, yapılması gereken şudur. Binada, üstünde iki kat bulunan dar cepheli 15 dükkan vardır. Binanın sahipleri ya da paydaşları ortadadır. Onlar bulunamıyorsa, Belediye, dükkanların içindeki çöpleri temizletip ve ilaçlatıp, her dükkanın önünü tahta perde ile kapatmalıdır. Böylece, buraya giriş önlenmelidir.
       Bina, şehrin merkezinde olduğu için bu perdeler, ilan panosu (bil-board) gibi de kullanılır, böylece bunlardan gelir de temin edilebilir.
       Belediyenin bunu yapmaya maddi gücü yoksa, ilan bedeli olarak da başkalarına yaptırabilir.
       İşte, sorunun acil, kısa ve kolay yoldan çözümü ortadadır.