|
||
Ay Halimiz Vah Ahvalimiz! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Ay Halimiz Vah Ahvalimiz nasıl olacak sonumuz! Bizlerden beslenenler, bizim duygularımızla alay edenler, bizi sömürenler, bizim sırtımızdan inmeyenler ve bizi hamal gibi kullananlar bunun hesabını nasıl verecek? Ne kadar dürüstüz kendimize savunmaya.Ne kadar idealistiz düşüncemizin arkasına sığınmaya. Ne kadar yardım severiz onunla övünmeye. Ne kadar alışmışız kendi günahımızı yıkacak bir hamal bulmaya. Ne kadar kolay gelir beceremediklerimize kılıf uydurmak. Nasıl yaparız yanlış ve yanlı davranıp doğru diye yaptıklarımızın arkasına sığınmaya. Hep en kolayı kaçmak olmuş bizim için, üzerine üzerine gitmeyiz sıkıntıların, gidemeyiz. Dilimizin ucuna kadar gelir isyanımız haykıramayız. Kadınlarımız kadınlığından utanır, erkeklerimiz çoğu zaman delikanlılığı yolda bırakır. Mazlumun acısı gözyaşımız olsa da mazlumdan yana olmaktan kaçınırız hep. Korkarız çünkü başıma bir bela alır mıyım diye. Eskileri yad eder hevesleniriz. Fakat birbirimizle trendi takip etmek için kıyasıya bir yarış halindeyiz. Tv dizileri büyüklerimizin anlattığı hatıralardan daha mühim bir hale gelmiş ve biz ahlakımıza, örfümüze, dinimize ve dilimize yabancı hayaletleri hayatımızın kahramanı ilan etmişiz. Öyle yabancılaşmış ve öyle yalnızlaşmışız ki sanki yakınımızda derdimizle dertlenecek kimsemiz yokmuş gibi televizyon programlarına ağlar olmuşuz. Ah bu bizim halimiz bilinmez ne olur geleceğimiz.
Türkiye genelinde her gün farklı eylemlerin aktörü olan zihinlerimiz ve suçsuz yere parmaklıklar ardında güneşe hasret bırakılan fikirlerimiz. Kimileri düşüncesinden ve özgürlük istediklerinden. Kimileri inancında ve başörtüsünden. Kimileri bu ülkede eğitimi parasız istediklerinden mahkum olanlar. Kimileri de bu ülkede yıllardan beri insanların duygularından, düşüncelerinden ve dürüstlüğünden beslenip bir yerlere gelenler. Bu sömürücülerin işi gücü kendi çıkarlarında başka hiç bir kimseyi düşünmeyen bu tacirler aynı yöntemle devam ediyorlar. Hepimiz birbirimizin aynısıyız, hepimiz aslında kendi gölgesinden bile korkan zavallılarız. Hep bir tarafa sırtımızı yaslama kaygısındayız aksi halde un ufak olup kayboluyoruz. Sistemin simsarları sarmış etrafımızı, bir yere ait değilsen mesafe kat edemez, mevki sahibi olamaz, sınavlardan geçerli not alamaz. İnandığımız ve istediğimiz gibi yaşayamıyoruz, yaşadığımız şekilde inanmaya başlıyoruz ve hatta çoğu zaman neye inandığımızı ve niçin mücadele ettiğimizi bile unutuyor yavaş yavaş kimliğimizden uzaklaşıyoruz. Tüm bunlara rağmen geleceğimiz karantina altındaymış gibi bir güvence veriliyor. Ancak dönüp bir baktığımızda söylenenlere ve bir de uygulamalara hiç alakası olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Hâlbuki hepsi palavra. Bunların hiç biri tesadüfen olmuyor. Biz birilerinin sürüsü olmayı kabul ettiğimiz sürece çobanın gösterdiği yöne gitmeye mahkumuz. Üstelik sorgusuz sualsiz. Ne sağcısı hakkıyla savunuyor görüşünü ne de solcusu. Ve netice de hiç kimseler halinden memnun değil. Herkes esaretin çirkinliğinden ve özgürlüğe duyulan hasretten bahsediyor. Ne bekliyordun ki güzel yurdumun güzel insanı.. İnsanlar mevkileri altında ezildikçe özgürlüğüne kavuşamaz…. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.