Halk arasında “Adnan Hoca” olarak tanınan Adnan Oktar’ın, topluma verdiği faydalı mesajların yanında, eleştirilmesi gereken yönleri de var. Bu açık mektupla ben, her ikisini birden yapıyorum.
Değerli Kardeşim, Televizyon sahibi olabilme imkanını elde edip, siz de bir televizyonun sahibi olmuşsunuz. “A9” adıyla yayına giren kanalınız, şahsınız, yakınlarınız ve halkımız için hayırlı olsun. Kanalınızı, boş zamanlarımda ilgiyle izliyorum. Hatta, kimi günler, buna zaman ayırıp yayınlarınızı özellikle takip ediyorum. Öncelikle şunu ifade edeyim ki, ağırlık verdiğiniz dini içerikli belgesel yayınlar ve gençlerin açık oturumları, oldukça ilgimi çekiyor. Belgesellerden, büyük ölçüde yararlanıyorum. Bir çok televizyon kanalında hatta, yazılı neşriyatta göremediğimiz bilimsel konuları resimli olarak ekrana getirip halkımızı bilgilendirmeniz, iyi bir yayıncılık olarak görülüyor ve büyük takdir topluyor. Ayrıca, bu kadar ilgi çekici belgeselleri nereden bulduğunuzu da, doğrusu merak ediyorum. 24 saat ara vermeden televizyon yayını yapmanın kolay bir iş olmadığını, çok iyi biliyorum. Çünkü, bu aralıksız yayına malzeme bulmak ve halkın ilgisini çekebilmek, hiç de kolay bir iş olmamalı. Yayınlarınızda, bir taraftan “İttihad-ı İslam”ı öne çıkarırken, Atatürk’e kol-kanat germenizi, büyük takdirle karşılıyorum.
İKİ KONU VAR Kİ, İZLEYENİ BIKTIRIYOR Sayın Oktar, Yayınlarınızda sürekli olarak öne sürdüğünüz iki konu var ki, izleyeni artık bıktırıyor. Birincisi, “Darwinizm” yani “Evrim Teorisi”nin geçersizliği, ikincisi ise “ Mehdilik.” 19 ncu asırda İngiliz Bilgini Charles Darwin’in ortaya attığı “Evrim Teorisi”ne, kuşkum yok ki, kendisi de inanmamıştır. Birine, kendisinin de dahil olduğu bütün semavi dinler, insanın maymun ya da başka bir mahlukun evrimleşmesiyle bu günlere geldiğini, asla kabul etmemiştir. Ve, bütün bu dinlerin ortak anlayışı, insanın kainatın yaratıcısı olan Allah tarafından yaratıldığıdır. Bunda, hiç kimsenin zerre kadar şüphesi yoktur. İlk insan olan Hz. Adem yaratıldığında nasılsa, bugünkü insanlar da aynı biçim ve yapıdadır. Darwin, delinin yaptığı gibi kuyuya bir taş atmış ancak, söylenenin aksine akıllılar onu hemen çıkarmışlardır. O sebeple, bu konunun üzerinde ısrarla durmak, abesle meşgul olmaktan başka bir şey değil. Ancak, siz bunu yayınlarda zaman doldurmak ya da ilgi çekmek için yapıyorsanız, vazgeçip başka konulara yönelmenizi öneririm.
MEHDİ ELBET GELECEK, AMA ONU SÜREKLİ TARTIŞMAK GEREKSİZ Bildiğiniz gibi “Mehdi” unvanı, “Allah tarafından hidayete erdirilen kişi” anlamıyla, başta Hz. Peygamber (s.a.v) olmak üzere, kimi Peygamberlere verilmiştir. Ayrıca, kıyamet gününden önce zuhur edip, bütün insanları mutluluğa kavuşturacak, kötülüklerin babası olan Deccal’i öldürerek, yeryüzünü barışa, huzura ve sevince kavuşturacak olan odur. Bütün Müslümanlar, “Mehdi”nin kıyamet gününden önce ve ne maksatla geleceğini biliyor ve ona inanıyorlar. Yaptığınız yayınlarda, onun geleceği tarihi açıklamak ve onu tanımlayan niteliklerini sıralamak, doğrularla pek bağdaşmıyor. Bu konudaki yayınlarınızı izleyen vatandaşlar, ağız birliği yapmış gibi, zımnen de olsa kendinizi “Mehdi” gibi tanıttığınızı söylüyorlar. Böyle bir izlenim vermek de, doğru değil. Biliyorsunuz, bir zamanların Ümraniye Müftüsü iken, Saadet Partisi’nden Milletvekili olan Hasan Mezarcı da kendisini önce Mehdi ilan etmiş, daha sonra bununla yetinmeyip beyazlara bürünerek, “Ben, İsa Mesih’im” demişti. Şimdi ise, nerede olduğunu ve ne yaptığını bilen yok. Terörist Mehmet Ali Ağca’nın da, aynı iddiada bulunduğunu bilmeyen yok. Sayın Oktar; sizi bu iki kişiyle katiyen bir tutmam. Ama, dengeyi iyi kurmanızı öneririm.
BAYANLARLA SOHBETİN GÖRÜNTÜSÜ, DİNİ İÇERİKLİ BİR PROGRAMLA ÖRTÜŞMÜYOR Son zamanlarda, dekolte kıyafetli ve aşırı makyajlı birkaç bayanı karşınıza alıp, dini içerikli program yapmak, dinimizin ilkeleriyle örtüşmüyor. Böyle bir mizanseni oluşturup, “yobazlığa prim yok” deseniz de, iyi bir görüntü vermiyor. Sizi, dikkatle dinleyen o kardeşlerimizin her sözünüzü hiçbir şey sormadan tasvip etmeleri ve esprilere zoraki gülümsemeleri de, pek sevimli bir görüntü vermiyor. Musikiyi, hele şark musikisini sizden daha çok seviyorum. Ama, böyle bir programda, vücut zıplatacak kadar oyun havalı şarkı ve türküler, o mistik havayı olumsuz etkiliyor. O bayanlara, temiz kalple ve iyi niyetle yaptığınız iltifatlar ise, kötü niyetlilerce yanlış anlaşılıyor ve eleştiri konusu yapılıyor. Konuşmalarınızda, hemen hemen her cümlenin ardından, adeta bir tekerleme gibi, Allah’tan dilek anlamında “İnşallah” ve Allah nazardan saklasın anlamında “Maşallah” sözcüklerini kullanıyorsunuz. Allah’ı sıklıkla yad etmek, yüce dinimizin en güzel yanlarından biridir. Ne var ki, bu sözleri yerinde kullanmak gerekir. Mesela, yanlış yaptığını ifade ettiğiniz bir kişiyi küfür anlamında “kerata” ya da “çakal” diye nitelerken, ardından o kişi için inşallah ya da maşallah demek, pek de uygun düşmüyor. Esasen, bu yaklaşım iyi bir alışkanlık olmakla beraber, gereksiz ve yersiz tekrarlar, konuşmaların içinde anlamsız kalıyor.
YAYINLADIĞINIZ KİTAPLAR, İLGİ VE TAKDİR TOPLUYOR Yayınladığınız çok sayıda kitabın bir kısmını okudum. O yayınlarda da sürekli tekrarlar gördüm. Mesela, Darwin’in Evrim Teorisi, lüzumundan fazla ele alınmış. Bu yayınlarda, kimlik gizleyerek “Harun Yahya” takma adını neden kullandığınızı ise, bir türlü anlayamadım. Eğer doğru ise, bu yayınların dış dünyada da ilgi görmesi ve çeşitli dillere çevrilmiş olması, büyük bir başarıdır. Gençlere; toplumda yanlış işler yapmak yerine, İslam dininin insanlığın yararı ve selameti için koyduğu kurallara uygun hareket etme yollarının öğretilmesi, herkesin takdirini kazanır. Sizin, bunu yaptığınıza inanıyorum. Yeter ki, bu tür çalışmalarda başkaca bir suiniyet ve davranış olmasın ve görülmesin O sebeple, yaptığınız çalışmaları takdir ediyorum. Konuşmalarda, dil sürçmesi biçiminde de olsa, argo sayılabilecek sözcüklerden kaçınmanız, misyonunuza daha uygun düşecektir.
Dini Eğitim kurumlarında yıllarca görev yapmış deneyimli bir hocanız olarak, eleştirilerimi faydaya tebdil etmenizi tavsiye ediyorum. Yolunuzda başarılar diliyorum. Allah, yardımcınız olsun.
|