Moved Permanently

     Ramazanda yaygın hale gelen toplu iftar yemekleri, ilçemizde de veriliyor. Yemeklere, hep aynı kişilerin davet edildikleri ya da kimi yemeklerin muhtaçları doyurmak yerine, gösterişe dönüştüğü gözden kaçmıyor.

            “On bir ay’ın Sultanı” olarak kabul edilen Ramazan ayı, bütün Müslümanlar tarafından oruç ve ibadetle geçiriliyor. Kimi kuruluşlar ve vatandaşlar tarafından düzenlenen toplu iftar yemekleri ise, Ramazanın artık önemli özelliklerinden biri oldu.
         Bu yemeklerle, muhtaç vatandaşlara sunulan imkanlarla birlikte, toplumsal dayanışma da sağlanmış oluyor.
          Yıllar önce Belediyelerin başlattığı bu uygulama, artık vatandaşlar arasında da oldukça yaygın hale geldi.

                     İFTAR YEMEKLERİ, GÖSTERİŞE DÖNÜŞÜYOR
        Başlangıçta, iyi niyetle ve tamamen yardım amaçlı olarak düzenlenen bu yemekler, kimi Belediyeler tarafından, siyasi amaçlı birer “şov”a dönüştürülmeye başlandı. Öyle ki, iftar yemekleri yoksul ve muhtaç vatandaşların karınlarını doyurmak yerine, seçim zamanı onların oylarını alma yarışına döndü. Ucuz olsun diye, bozuk gıdaların sunulduğu kimi yemekler ise, halkı zehirliyor. Geçen hafta, İstanbul Ümraniye Belediyesi’nin verdiği iftar yemeğinden zehirlenenlerin sayısı bir hayli fazla.
        Kurulan iftar çadırlarında başlatılan uygulama, artık sokaklara ve yollara kadar taştı. Büyük şehirlerde yaygın hale gelen uygulama, zamanla küçük şehir ve kasabalara kadar yayıldı. Kimi köylerde de, bu tür yemeklerin düzenlendiği söyleniyor ve görülüyor.
       Büyük şehirlerde, varlıklı vatandaşların namlı otellerde verdikleri iftar yemekleri ise, tam bir “gösteriş”e dönüşmüş durumda. “Kimin yemeği daha güzel olacak?” Ya da, “Kimin yemeği konuşuluyor veya magazin basında yazılıyor?” soruları soruluyor ve yemek verenler, artık bu ölçüleri gözetiyor, bu amaçla iftar yemeği veriyorlar.
       Öte yandan, zengin mekanlarda verilen yemeklerde “israf” diz boyu. Yemek çeşitlerinin çokluğu ve daha çok oruç tutmayan “tok”ların katıldığı bu yemeklerde, büyük israf göze çarpıyor. Yenmeyen yemeklerin çoğu çöpe atılıyor. Böylece, iftar yemekleri amacının dışına taşıp, İslam’ın “haram” saydığı birer “israf” aracı haline geliyor.

                         YEMEKLER,  İLÇEMİZDE DE VERİLİYOR.
        Son bir-kaç yıldan beri, iftar yemekleri bizim ilçemizde de yaygın hale geldi. Kimi kuruluşlarla birlikte, hayırsever vatandaşlarımızın düzenlediği bu yemekler, büyük ilgi görüyor.
      Ne var ki, düzenlenen yemeklerde her yıl, hep aynı kişi ve kuruluşların iftar yemeği verdiği ve yemeklere, aynı kişilerin davet edildikleri görülüyor. Esnaf Kefalet Kooperatifi gibi derneklerin dışındaki kişi ve kuruluşlarca düzenlenen yemeklere, hep belli kişiler davet ediliyor.
       Bu tür davetlerle düzenlenen yemeklerin muhtaç vatandaşların karınlarını doyurmak yerine, karnı tok olanlara hizmet ettiği anlaşılıyor.
       Yemeklerin “gösterişe” dönüşmesi ise, toplumsal yardım ve dinimizin öngördüğü değerini ortadan kaldırıyor.
       Aslında, hiç kimsenin, kime ve nerede yemek verdiği bizi ilgilendirmiyor. Ancak, kutsal Ramazan ayının “gösteriş” amaçlı kullanılması, yoksulların yerine varlıklı insanların gözetilmesi, hiç kimsenin dikkatinden kaçmıyor.
        Bu tür toplu yemeklerin “sağlık/hijyen” yönünden, yetkililerce denetlenip, denetlenmedikleri de bilinmiyor.
        Yetkililer, bu güne kadar halkın adına neyi denetlediler ki, iftar yemeklerini denetlesinler.
        Hepinize hayırlı Ramazanlar…