|
||
Bu Belediyeler, Katiyen İflah Olmaz! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Yolsuzluğun “dini/imanı” yoktur. “Bal tutanın, parmağını yalaması” hoş karşılandığı sürece, bu ülkede yolsuzluklar bitmeyecektir. Bitirilmek istendiği takdirde, işe önce Belediyelerden başlanmalıdır. Türkiye’de, yolsuzluk üreten kurumların başında Belediyeler geliyor. Gelirlerini artırmak için çıkarılan bir kanundan sonra Anavatan Partisi iktidarında zirve yapan “Belediye yolsuzlukları”, AK Parti iktidarında “rezillik/kepazelik” boyutuna vardı. İşin kötü tarafı, Belediye Başkanlarıyla, diğer yetkili Belediye çalışanlarının katıldığı bu yolsuzluklar, Başkanın tabi olduğu siyasi partiyi de içine almış durumda. Ve artık iyice anlaşıldı ki, siyasi partiler ve öncelikle siyasi iktidarlar, Belediye seçimlerini, genel seçimlerden daha fazla önemsiyorlar. Çünkü, birer “Çiftlik” gibi yönetilen bu kurumların gelirlerinden onlar da nemalanıyorlar. Partinin, iktidar olma ya da iktidarını sürdürme yolundaki bir çok masrafları, hep bu kurumlardan karşılanıyor. Tabii ki, bütün bunlar “kitabına uydurularak” yapılıyor. İSKİ YOLSUZLUĞU, HERKESİN GÖZÜNÜ AÇTI İstanbul’da, 1989-94 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan CHP li Nurettin Sözen’in döneminde patlak veren “İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri”ndeki yolsuzluk, milletin dudağını uçuklatmıştı. Hatırlanacağı üzere Genel Müdür’ün, kuruma iş yapanlardan aldığı “avanta/rüşvet” nitelikli paraların bir kısmı onun cebine girerken, önemli bir kısmının partiye gittiği, bir kısmının da partideki kimi kişilerin ceplerine girdiği yazıldı, söylendi durdu. Kötü bir yönetimle geçen Sözen döneminde İstanbul tam bir “çöplük” haline gelince, bu rezillikten ve pislikten kurtulmak isteyen halk, Belediye Başkanlığı’na tereddütsüz Recep Tayyip Erdoğan’ı seçmişti. İstanbul’un biriken ve kokuşan çöplerini toplamakla işe başlayan Erdoğan, seçim öncesi dürüst bir yönetim vaat etmişti. Partisinin seçim tanıtımlarında hep “dini motifler” işleniyor ve yolsuzluk yapanların, Allah’tan korkmadıkları anlatılıyordu. Partinin yetkili ağızları, Mehmet Akif’in dürüstlüğü kast eden o meşhur ; Ahlaka yükseklik veren ne irfan, ne de vicdandır,İnsandaki fazilet hissi, Allah korkusundandır. Deyişini, hemen her yerde sık sık tekrar ediyorlardı. Ama, öyle olmadı. Belediyede, adına “Akıllı bilet” denilen “Akbil” le başlayıp çoğalan ve soruşturma konusu yapılan yolsuzluklar, kısa süre sonra ülkenin gündemine oturuverdi. O kadar çok iddialar sıralandı ki, 2002 seçimlerinden önce bir açıklama yapan tanınmış iş adamı ve para piyasalarının duayeni Rahmi Koç, “Erdoğan’ın, tam bir milyar doları var.”deyiverdi. Mehmet Akif, doğru söylüyordu. Ahlakın yüceliği, ancak “Allah korkusu” ile mümkündü, ama bu ülkede acaba kaç kişi Allah’tan korkuyordu? BİR BELEDİYEDE GÖRDÜKLERİM İstanbul’da, yakın bir arkadaşımın İlçe Belediyelerinden birinde bir “İmar işi” vardı. Beni de götürünce, birlikte İmar Müdürü’ne çıktık. Tanıştık, çaylarımızı yudumlarken iş sahipleri Müdürün yanına girip çıkmaya devam ettiler. Yapılan işlerde “kataukulli” döndüğünü hemen anladım. Biraz sonra, anlamakla kalmayıp, gözlerimle gördüm. İmar Müdürü, bizim yanımızda hiç çekinmeden iş sahipleriyle “çıkara ilişkin” sıkı pazarlıklar yapıyordu. Derken, yanımızda “para almaya” başladı. O kadar rahat hareket ediyordu ki, bu durumun Belediyelerde artık “normal” hale geldiği, kolayca anlaşılıyordu. Arkadaşım, derdini anlattı. İsteği, yasaldı. İmar Müdürü, benim yanımda konuya olumlu yaklaştı. Müdür’ün “Evrakınızı tamamlayın, daha sonra görüşelim.” Sözünün ardından, yanından ayrıldık. Arkadaşım, pek sevinçliydi. Ne var ki, kısa bir süre sonra tekrar karşılaştığımızda arkadaşım, Müdüre gittiğinde “avanta” vermeden işini yaptıramadığını, büyük bir üzüntüyle söyledi. Benim üzüntüm ise, ondan daha da fazlaydı. İKTİDARIN GÖZÜ, MUHALİF BELEDİYELERDE Son yıllarda iktidar, Belediyelerdeki yolsuzlukların üzerine, var gücüyle gidiyor. Gidiyor, ama sadece muhalif Belediyelerin üzerine gidiyor. Kendisinden olan Belediyelerin hiç birinde ne bir inceleme, ne de bir soruşturma henüz görülemedi. Mesela, çarşıya adam salıp, haraç toplayan Kayseri Belediye Başkanı’nın yolsuzluklarını “Sağır Sultan” bile duymasına rağmen, bu güne kadar hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Yandaş ve yalaka medyanın göz kapayıp, kulak tıkadığı bu Başkana, tarafsız (!) Cumhurbaşkanı bile sahip çıkmakta bir sakınca görmedi. Geçen ay Kayseri’ye yaptığım bir seyahatte esnaf ve halk, Belediye Başkanlarının yolsuzluklarını ve hükümet tarafından nasıl korunduğunu konuşuyordu. Söylenenlere, kulaklarımla tanık oldum. Başkan, eğer başka bir partiden olsaydı, kodesi çoktan boylamıştı. Ne bir itirazın,ne de bu itiraza yapacağı başka bir itirazın, katiyen faydasını göremezdi. GELELİM KENDİ BÖLGEMİZE Yakın geçmişte, muhalefetten olan önce Edirne, sonra Çorlu, daha sonra da Kapaklı Belediye Başkanı, yolsuzluk savıyla tutuklandı. Suçsuz olduklarını ve haksız yere tutuklandıklarını kimse söyleyemez. Çünkü, işin içine “çıkar” girince, yolsuzluğun ne “dini/imanı” ne de “partisi” filan olmuyor. İlk yaratılan insan Hz. Adem’in iki oğlundan biri, diğerini çıkar uğruna öldürmedi mi? Son gelen bilgilere göre, İlçemizin Büyükyoncalı Belediye Başkanı da geçen hafta, yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte tutuklanıp, Silivri Hapishanesi’ne gönderilmiş. İddialar, hep “yolsuzluk” üzerine. Yakında, başka operasyonların yapılacağı da, dilden dile dolaşıyor. Bu defa, piyangonun kime vuracağı merakla bekleniyor. Kesin olan şu ki, % 50 çoğunlukla iktidarını tazeleyen ve bütün yargı kurumlarını ele geçiren Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında, bu partiden olan Belediyelerde “soygun”un devam edeceği, muhalif Belediyelere ise hapishane yolunun her zaman açık tutulacağı anlaşılıyor. Hayırlı kodesler… Saray Müftülüğü’nün Yeni Bir Hizmeti Saray Müftülüğü, geçtiğimiz haftadan itibaren her Pazar sabahı, ilçe merkezinde “dini sohbet, ibadet ve müşavere” toplantıları düzenlemeye başladı. Ayaspaşa Camii’nde Sabah Namazı’ndan önce başlatılan toplantı, Namaz sonrası da sürdürülüyor. İlçemizin Müftüsü Bahri Şamat ile Cami’nin İmam-Hatibi Yaşar Arabacı’nın yönettiği toplantıya, vatandaşlar büyük ilgi gösteriyorlar. Camiyi tamamen dolduran vatandaşlara, toplantı sonunda hayırseverlerin katkılarıyla yiyecek - içecek ikramı da yapılıyor. Dini Şölen havasında geçen toplantı, sabahın erken saatlerindeki o gizemli sessizlik içinde katılanları mutlu ediyor ve onlara büyük bir iç huzuru veriyor. İlçemizin başarılı Müftüsü’nü ve bu Camiyi her namaz vaktinde doldurmasını başaran değerli İmam-Hatibini, buradan bir kere daha tebrik ediyorum. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.