Moved Permanently

      1989 yılında Türkiye genelinde Anavatan Partisi iktidar oldu. 1991 yılına kadar devam eden Anavatan Partisi iktidarı, şimdiki AK Parti gibi kendisinden olmayan belediyelere hizmet vermiyordu. Türkiye'de her zaman olduğu gibi şimdi de "Bizden değilsen, size hizmet yok" anlayışı hakim.

"ESKİ AP VE CHP HÜKÜMET ORTAĞI"
 
       6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve Süleyman Demirel 24 Eylül 1987 tarihinde Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi. 29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM'ye girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde ise yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti bir araya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükümeti'nde Başbakan olarak görev aldı.   
        Erdal İnönü, 1991 genel seçimlerinden sonra Doğru Yol Partisi ile SHP'nin kurduğu koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev üstlendi ve 1993 yılına kadar bu görevini sürdürdü. SHP'nin Cumhuriyet Halk Partisi ile birleşmesinin ardından, 27 Mart 1995 tarihinde Koalisyon'un Sosyal Demokrat kanadında değişikliğe gidildi. Erdal İnönü bu değişiklikle Dışişleri Bakanı olarak atandı ve 1995 yılının mart ve ekim ayları arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı.
    1991 yılı seçimlerinde İstanbul ili milletvekili seçilen Çiller, Sosyal Demokrat Halkçı Parti ile kurulan Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev aldı. Kabinenin aktif bir üyesi olan Tansu Çiller, özellikle batı ile sıcak ilişkileriyle popülarite kazandı.
Demirel'in Türkiye Cumhuriyeti'nin dokuzuncu cumhurbaşkanı seçilerek başbakanlık görevini bırakmasından sonra DYP Genel Başkanlığına aday olan Tansu Çiller, 13 Haziran 1993 tarihli DYP olağanüstü genel kurulunda en yüksek oyu alarak genel başkan seçildi ve Türkiye'nin ilk bayan başbakanı oldu.
     Peki o dönemde koalisyon ortakları neler yaptı? Ve muhalif belediyelere ne gibi hizmetler götürüldü?

"KOALİSYON HÜKÜMETİ NELER YAPTI?"

     DYP ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin bir araya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükümeti'nde Başbakan olarak görev yapan Süleyman Demirel, 12 Eylül askeri darbesinden sonra 7 yıl yasaklı kaldı.
     Halkın dilinden çok iyi anlayan bir lider olarak Türkiye tarihine geçen Süleyman Demirel, Türkiye'de halkını anlayan tek lider.  Ancak, yalnızca halkın dilinde anlamak yetmiyor.
      Koalisyon Hükümeti Türkiye'nin yaklaşık tüm bölgelerinde yatırım seferberlik uygulamasına başladı. Yapılan bu yatırımların birçoğu yarım kaldı. Bunların bir örneği de Saray'da 1993 yılında temeli atılan Kapalı Spor Salonu.
     O dönemlerde Saray Belediye Başkanı olan Erdoğan Kaplan, Saray'a bir takım hizmetler yaptı. ‘Peki nedir bu hizmetler?’ şöyle bir göz atalım.

ESKİ BELEDİYE BAŞKANI ERDOĞAN KAPLAN

     1989-2002 yılları arasında Saray’da Belediye Başkanı olarak görev yapan Erdoğan Kaplan, eğitimci olmasının yanı sıra halkın isteklerini iyi anlayan ve sezen biridir.
     Eski Belediye Başkanı Erdoğan Kaplan, başkanlık döneminde en büyük yatırımı insana yapmıştır. Ve bu düşüncesinden de hiç ödün vermeden, halkını iyi anlamış ve her zaman kapılarını halkına açık tutarak, tüm imkanlarını onlar için kullanmaya gayret etmiştir. Başkanlık döneminde önce insanları kucaklamış ve daha sonra da belediyenin imkanları dahilinde Saray'a neler yapacağını programlamış ve uygulamaya geçirmiştir. 
      Belediye Başkanı Erdoğan Kaplan’la yaptığım sohbet sırasında Eski Belediye Başkanı Erdoğan Kaplan bana ilçe için neler yaptığını tek tek anlattı. Yaklaşık 13 yıl Saray'da Belediye Başkanlığı görevinde bulunduğunu dile getiren Kaplan, konuşmasına şöyle devam etti: "Benim ilk işim insanlara yardımcı olmaktı. Bunu kendime görev edinmiştim. Onu da eliminden geldiğince yapmaya çalışıyordum. İlçemdeki insanlara faydalı olmayı ve halkımın sorunlarıyla ilgilenmeyi kendime görev bildim. Benim Saray'a yapmış olduğum hizmetler şunlardır: Saray'a bir Kültür Merkezi, Uğur Mumcu Parkı, Fatih Akyel Parkı ve Pazarcık Mahallesi'ndeki parkı yaparak halkımın kullanımına sundum. Ayrıca belediyeye iki adet minibüs aldım. Bu minibüslerle çocukların okullarına gitmelerini sağladım. 1989 yılında Saray'ın nüfusu 10 bindi. 2002 yılında ise 20 bine çıktı. 13 yılda, Saray'da nüfus artışı yüzdü yüz oldu. Ben bu artış karşısında halkıma hizmet götürdüm. Saray'ın yerleşim alanı içinde çok ciddi altyapı eksikliği vardı. Onu da tamamladık. Saray'a çok ağaç diktik. Saray'a üç bacasız fabrika yeri verdim. Bu fabrikalarda yaklaşık 5 bin insan çalışıyordu. Böylece ilçemde yaşayan insanlara iş bulma imkanı da sağladım. Benim dönemimde meclis üyelerim ile birlikte birbirimizi anlayarak, birlikte hareket ediyorduk. Çünkü hepimizin amacı Saray'a hizmet etmekti. Bizim partili belediyelerle bireysel ilişkilerimiz çok iyiydi. Ve bu ilişkiler bizlere çok şeyler kazandırdı. Halen bu ilişkilerimiz devam ediyor.
    Ayrıca, şunu da belirmek istiyorum; başta İstanbul Belediyesi Başkanı Sayın Nurettin Sözen ile bireysel ilişkilerimiz çok güzeldi. Başkanımız bize asfalt yapımlarında çok büyük yardımlarda bulundu. Bu asfaltı parayla almak mümkün değildi. Bu çalışmamı tamamıyla bireysel ilişkilerimizle yaptık. Bu asfaltın nakliyesine para yetiştirmek mümkün değilken, biz asfaltı parasız aldık.
      Burada ben Sayın Doktorumuz Nurettin Sözen'e çok teşekkür ederim" diye konuştu. Hizmetler devam edecek.