20 yıllık Kapalı Spor Salonu'na mı, Öğretmenevine mi, Sanayi Sitesine mi, Ali Naki Erenyol Lisesi'ne mi, şehrin orta göbeğinde bulunan 16 yıldır kaderine terkedilmiş inşaata mı yanayım? Tabi bir de Saray Devlet Hastanesi var. Hangisine yanayım!..
SARAY'IN YÜZ KARASI!
1992 yılında temeli atılan kapalı spor salonu kaderine terkedildi. Bu rezalete kim çözüm getirecek? Bu gidişle kapalı spor salonu katiyen bitmeyecek! Sebebi ise, salon yargıya takıldı. 20 yıllık kapalı spor salonu hayvanlara mera olurken, alemciler için de bulunmaz bir mekan oldu. 1992 yılında Saray'da bir kapalı spor salonu inşa edilmişti. Milyon liralık tesis siyasilerin kurbanı olurken, ülkemizdeki siyasi kısır çekişmeleri yüzünden gelmiş geçmiş hükümetlerin yanı sıra, iktidarları Saray'da temsil eden siyasetçiler de bir türlü bu salona el atmadılar. Görünen o ki bu kapalı spor salonu Saray'ın yüz karası olarak tarihe geçecek.
HÜSEYİN TORUN'UN MARİFETİ! (1)
Saray Öğretmenevi inşaatının temel atma töreni 2006 yılında görkemli bir açılış ile yapılmıştı. Açılış, dönemin Valisi Aydın Nezih Doğan tarafından yapılırken, Hüseyin Torun konuşmalarında öğretmenevinin iki yıl içerisinde biteceğini belirtmişti. Aradan beş yıl geçmesine rağmen, inşaat halen bir arpa boyu bile yol almadı. Öğretmenevi inşaatını üstlenen Saray Eğitimi Sevenler Derneği Başkanı Hüseyin Torun, temel atma töreninde kısa bir konuşma yaparak, "Ben bu ve bu gibi işleri severek yapıyorum. Yapılan hiç bir şeyden beklentim yok" demişti. Torun'un severek yaptığı işlerden biri olan öğretmenevi beş yıldan beri bekliyor, biraz daha beklerse de tarihe geçecek gibi görünüyor.
HÜSEYİN TORUN'UN MARİFETİ! (2)
Hüseyin Torun, iki yıl önce Saray'da dört sivil toplum kuruluşunu temsil ediyordu. Gözümüz yok. Ancak başında bulunduğu sivil toplum örgütlerinin hepsini de çıkmaza sokmuştur. Başta Saray Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi kredi veremez duruma gelmişti. Fakat Ali Özen yönetime geçerek kooperatifi canlandırdı ve kooperatif Marmara Bölgesi'nde bulunan başarılı kooperatifler arasında ikinci sırayı aldı. Yine, Saray Esnaf Odası'nın finansman sorunu olmadığından dolayı maddi bir sıkıntı yoktu. Ancak,'Saray'da Esnaf Odası var mı yok mu?' kimse bunu bilmiyordu. Ali Özen bu Oda'ya da el attı. Ve bunu da başardı. Saray Esnaf Odası'nı istenilen noktaya taşıdı. Şimdi Saray'daki iki güçlü sivil toplum kuruluşu herkes tarafından biliniyor. Esnafın kara gün dostu olarak bilinen bu iki sivil örgüt, düzenli, disiplinli ve programlı bir şekilde esnaflarımıza sağlıklı hizmet vermeye devam ediyor. Bu da, istenildiğinde hizmetlerin sağlıklı bir şekilde yerine getirilebileceğini gösteriyor.
HÜSEYİN TORUN'UN MARİFETİ! (3)
Hüseyin Torun'un üçüncü marifeti ise, Saray Küçük Sanayi Sitesi'dir. Küçük Sanayi Sitesi'nin yolu ve sitenin içi rezalet. Tabi ki, Küçük Sanayi Sitesi esnafı kaderine razı olunca Hüseyin Torun da bundan bir güç alarak hiçbir hizmet vermiyor. Peki ne olacak şimdi buranın rezaleti? Hüseyin Torun topu belediyeye atıyor. Belediye ise sesini çıkarmıyor. Buradaki sorumluluk kime ait bilinmiyor. 20 yıldan beri Saray Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi bünyesinde yapılan dükkanlar sahiplerine teslim edildi. Dükkan sahiplerinin kimileri, ya kendi dükkanlarında oturuyorlar ya da dükkanlarını kiraya vererek aylık kira bedeli elde ediyorlar. Ancak dükkan sahipleri sadece kira almayı düşünüyor. Yani kiracıların durumu sorgulanmazken, kooperatif yetkililerinin ise bu sorunlara gereken çabayı ve hassasiyeti göstermediği görülüyor. Saray'ın yetkili birimlerine sesleniyorum. Oradaki esnaflarımız Saraylıdır. Saray'ın çocuğudur! Orada kazandığını Saray'a harcamaktadır. Yani onlarda Saray'ın bir parçasıdır. Bu iş Hüseyin Torun'a kalırsa katiyen çözülmez diye düşünüyorum. Umarım, ilçemizin yetkili birimleri harekete geçip, bu konuya el atarlar. Önümüzdeki sayımızda Saray'da kalan yarım işlerin yanı sıra özellikle ilçemizdeki siyasi partilerin Saray'a neler yaptığını anlatacağım!... |