Ülkesi ve halkı için korkusuz bir mücadele veren Doğu Perinçek yine hapiste. Kendileri için verilen kararları “siyasi” bulup isyan edenlerin, bu vatansever insanı mesnetsiz siyasi suçlamalarla hapiste çürütmeye hakları yok.
Doğu Perinçek’i, yediden yetmişe bu ülkede herkes tanıyor. Siyasetçi bir babanın oğlu. Yani, siyasetin içinde büyümüş. Babasının aksine sol ideolojiyi benimsemiş. Gözünü budaktan sakınmayan, cesur, atak, çok iyi bir araştırmacı, benimsediği davayı sonuna kadar savunan, hapislerde çürüme pahasına davasından vazgeçmeyen, gönlünde büyük bir yurt sevgisi olan, samimi, cana yakın, hümanist bir lider. Özellikleri, bu yazdıklarımla sınırlı değil tabii. Onun, takdire değer daha başka, hem de pek çok nitelikleri var. O, Ergenekon davası kapsamında, şimdi Cezaevi’nde. Savcının iddiasına göre, yasadışı örgüte üye olmak ve devlete ait gizli belgeleri bulundurmakla suçlanıyor. Doğu Perinçek’i tanıdığımdan beri - ki, çok eski yıllardan beri tanıyorum- ,onun Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine herhangi bir faaliyette bulunacağına, bu maksatla örgüt kuracağına ya da kurulmuş bir örgüte gireceğine katiyen, ama katiyen inanmam. Devlet, adı üzerinde “Gizli” olan belgelerini saklayamazsa, bu belgeler değil Doğu Perinçek’e, işportaya bile düşebilir. Doğu Perinçek, henüz suçlu değildir. Hakkında hüküm kurulmamıştır. Hukuk ilkelerine göre o, “masum” dur. Ancak, suçluymuş gibi, üstelik iki yıldan fazla bir süreden beri Silivri Cezaevi’nde tutuluyor.
ONU, BİRAZ DAHA YAKINDAN TANIYALIM Doğu Perincek, 1942 Gaziantep doğumlu. Bir zamanlar yargıçlık yapan babası Sadık Perinçek, 1950-60 döneminde Demokrat Parti’den Erzincan Milletvekili olmuş. Perinçek, Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi’ni bitirdikten sonra, 1962-63 yıllarında ancak kısa bir süre Almanya’da işçi olarak çalışıyor. Bu arada, (1964 yılında) Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitiriyor. Aynı Fakültede Kamu Hukuku Asistanı olan Perinçek, ilk kitabı olan “Türkiye’de Siyasi Partilerin iç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi” adlı kitabı çıkarıyor. Daha sonra, bilimsel sosyalizmi benimsiyor. 1967 yılında Dönüşüm Dergisi’nin Başyazarı olurken, Almanya’da “Türk Toplumcular Ocağı” nı kuruyor. Daha sonra Türkiye İşçi Partisi’ne giriyor ve partide çok önemli görevler alıyor. Mart 1968 de Fikir Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı olan Perinçek, aynı yılın Kasım ayında “Aydınlık Dergisi” ni çıkarıyor. Bir yıl sonra da, “İşçi-Köylü Gazetesi” ni kuruyor ve onun da Başyazarı oluyor. Gazeteci Şule Hanımla evli olan Perinçek’in, 4 çocuğu var.
PERİNÇEK’İN, CEZAEVİ GÜNLERİ BAŞLIYOR Çeşitli yazılarından ötürü 12 Mart 1971 askeri darbesinde tutuklu yargılanan Doğu Perinçek, tam 20 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Ancak, Temmuz 1974 de çıkarılan genel afla hapisten çıkıyor. 1978 de İşçi Köylü Partisi’nin Genel Başkanı olan Perinçek, bu defa 12 Eylül 1980 de meydana gelen askeri darbeyle yine tutuklanıyor ve Mart 1985 de serbest kalıyor. Doğu Perinçek, tutuklanma ve hapislerde yatma pahasına, inandığı davadan geri adım atmıyor. Bu defa, Ocak 1987 de haftalık “2000 Dergisi” ni çıkarıyor. Ne var ki, 1990 da çıkarılan Sansür Sürgün Kararnamesi üzerine tekrar tutuklanıyor. Ve, Diyarbakır Cezaevi’nde 3 ay tutuklu kalıyor. 1991 yılında TCK 141 nci madde kaldırılınca, o da siyasi haklarına yeniden kavuşuyor. Aynı yılın Temmuz ayında, Sosyalist Parti Genel Başkanı oluyor. Partisi, 1992 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılınca, Perinçek bu defa İşçi Partisi Genel Başkanı oluyor. Ancak, 1991 genel seçimlerinde TRT de yaptığı bir konuşma sebebiyle, Terörle Mücadele Kanunu’nun 8.maddesi gereğince, 14 ay hapis cezası alıyor ve 10ay10 gün Haymana Cezaevinde kalıyor.Daha sonra, yeniden siyasal haklarına kavuşuyor. Şu serüvene bakın !.. Perinçek, 19 Ekim 1999 da yeniden İşçi Partisi Genel Başkanı oluyor.
GÖZÜPEK SİYASETÇİNİN HAYATI ROMAN Siyasi çizgisi hiç değişmeyen, inandığı davayı savunmaktan geri adım atmayan, doğruluktan şaşmayan, bütün söylem ve eylemleri ülkesinin ve halkının çıkarı üzerine kurgulanmış olan Doğu Perinçek’in, bütün suçlamaların aksine, bugüne kadar bu ülkenin aleyhine olabilecek hiçbir eylemi görülmedi. O, eline bir çok siyasi avantajlar ve maddi imkanlar geçtiği halde, hiç birine itibar etmedi. Rahat bir yaşamı benimsemek varken, o hep bu halk ve bu ülke için mücadele etti. Hukukçu olan ve hukuku çok iyi bilen Perinçek, hukuka aykırı hiç bir işlem ve eylemde de bulunmadı. Ama, onun düşüncelerini kendi çıkarlarına aykırı bulanlar, doğal olarak onu sevmediler. O da, doğru bildiği düşüncelerinden taviz vererek, kendisini sevdirmek için hiç bir çaba göstermedi. Bu gözü pek siyasetçinin 70 yıla yaklaşan ömrü, mücadele içinde ve bir roman gibi geçti. ERMENİ DAVASI VE DOĞU PERİNÇEK Bu milletin başına bela olan Ermeni Meselesi’ni, Türkiye’de en iyi bilen, Doğu Perinçek’tir. Soykırım iddialarının gerçek olmadığını bilimsel verilerle ve belgelerle çok iyi bir şekilde kanıtlayan Perinçek, bunu inkar etmenin yasak olduğu İsviçre’de bile bunu söylemekten çekinmedi. Bu ülkede, onun hakkında dava açıldı. O da, hiç çekinmeden, tutuklanma ve hapse atılma pahasına giderek yargılandı ve davayı bütün dünyanın gözü önünde kahramanca savundu. Türk hükümetinden destek ve takdir görmeyen Perinçek hapis, daha sonra para cezası aldı. Hepsi., onun için vız geldi geçti. Çünkü o biliyordu ki, Türk halkı onun yanındaydı. Nitekim öyle oldu ve bu davranışından ötürü o Türkiye’de bir kahraman gibi karşılandı ve büyük takdir kazandı.
PERİNÇEK, YİNE HAPİSTE Doğu Perinçek, 21 Mart 2008 günü evine yapılan baskınla, Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu, Ulusal TV Kanalı Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk’la birlikte, Ergenekon Operasyonu kapsamında tutuklanıp, Silivri Cezaevi’ne kondu. Savcının iddiasına göre suçu, yasa dışı örgüte üye olmak ve devlete ait gizli belgeleri bulundurmak. Perinçek hakkında henüz hüküm kurulmadı. Onun suçluluğuna –siyasi hasımları hariç- hiç kimse inanmıyor. Yargılamanın tutuklu ve uzun sürmesi ise, yargıyı adil olmaktan çıkarıyor. Siyasi iktidarın son zamanlarda yargıyla başlattığı kavga, adalete olan güveni sarsıyor.Yargı mensupları da, içine düşürüldükleri bu durumdan hiç de hoşnut değiller.Yargının zulmüne uğramış bir kişi olarak, ben yargının kararlarına hep kuşku ile bakıyorum. Hele bu iktidar döneminde. Tutuklanacağını bile bile İsviçre’ye gidip yargılanan Doğu Perinçek’in, Türkiye’de tutuklu yargılanmasını anlamak mümkün değil. O nedenle, Doğu Perinçek’e büyük haksızlık yapılıyor. Doğu Perinçek’in şimdiye kadar olduğu gibi bu badireyi de atlatacağına, onun bu ülke ve halk için mücadeleye hiç yılmadan, bezmeden, caymadan ve korkmadan devam edeceğine bütün samimiyetimle inanıyorum. Ve kendisine buradan “Geçmiş olsun” diyorum.
Bu Nasıl Vergi Rekortmenliği? Yalan haberleriyle ünlenen Hürriyet Gazetesi’nin sahibi Aydın Doğan, beyan ettiği 19 milyon liralık vergi ile bu yıl “Vergi rekortmeni” olmuş. Aydın Doğan, bu verginin tam 30 katı vergi kaçağı ve cezası sebebiyle halen mahkemelerde yargılanıyor. Peki, bu nasıl vergi rekortmenliğidir? Devlet, bu milletle alay mı ediyor? Yoksa, alay eden Aydın Doğan mı?
|