|
||
Cumhuriyete Işık Veren Öğretmenim, Refet Angın | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
O, Atatürk’ün de dikkatini çeken, ulu bir çınardı. Meslek aşkıyla yetinip, hiç evlenmedi. Örnek bir eğitimci ve Cumhuriyetin ışık kaynağıydı. Abide bir kadındı. Onu, hiç unutmayacağız 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan Komutanlar, 4 ay sonra yapılması gereken Atatürk’ün 100 ncü doğum yıldönümü kutlamalarına büyük önem vermişlerdi. Aynı zamanda Devlet Başkanı olan Genel Kurmay Başkanı’yla, 4 Kuvvet Komutanı’ndan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, kutlamalar için ayrıca özel bir yasa çıkarmıştı. REFET ANGIN; “BEN, SOFRASINDA DA BULUNDUM.” Bir gün, Ortaköy Kız Meslek Lisesi’nin Müdürü, yanında yaşlı bir kadınla odama geldi. Müdür, yaşlı kadının okullarından ve yaş haddinden emekli Tarih Öğretmeni Refet Angın olduğunu söyledi. Karşıma oturan Refet Hanım, daha sormadan gelmişini geçmişini anlatmaya başladı. Atatürk’ün Edirne’ye yaptığı bir ziyarette, Edirne Öğretmen Okulu öğrencisi olduğunu, Ata’nın kendisini diğer öğrenciler arasından tefrik edip, ileride ne olmak istediğini sorduğunu, onun da Matematik Öğretmeni olmak istediğini söylediğini ifade etti. Bu isteğine karşı çıkan Atatürk’ün ona, Tarih Öğretmeni olmasını önerdiğini, onun da bu talimatı yerine getirip Tarih Öğretmeni olduğunu ve başka bir karşılaşmasında Atatürk’e talimatını yerine getirdiğini anlattığını söyledi. O böylece, Cumhuriyetin ilk kadın öğretmenlerinden biri olmuştu. Refet Hanım, Atatürk’ün bizzat Başkanlık ettiği Tarih Kongrelerine de katıldığını söyledikten sonra, bir keresinde de davet üzerine Çankaya’da Atatürk’ün sofrasında bulunduğunu sözlerine ekledi. İzlenimlerini ve yaşadıklarını büyük bir heyecanla anlatan Refet Hanım, çantasından Atatürk’le ve onun maiyeti ile çekilmiş çok sayıda resmi de gösterince, Refet Hanım’ı Kutlama Komitesi’ne aldım. REFET HANIM, HER GÜN GÖREVİNİN BAŞINDA Refet Hanım, bir dönem Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi’nin kuruluşunda görev almış ve bir süre de Müdürlüğünü yapmıştı. Görev aşkından evlenmeye zaman bulamamış ve hiç evlenmemişti. Yalnız başına yaşıyordu. Komitedeki görevine her sabah çok erken ve herkes den önce geliyordu. Onunla çalışmak, bana büyük keyif vermişti. Refet Hanım sadece Tarih Öğretmeni değil, aynı zamanda canlı bir Tarihti. Ondan, geçmişe ait yaşanmış çok şey öğrendik. REFET ANGIN, “YILIN ÖĞRETMENİ” İlk “Öğretmenler Günü” kutlaması da 1981 yılında yapılınca, her ilçeden başarılı bir öğretmeni “Yılın Öğretmeni” seçerken, Refet Hanım’ı da İl düzeyinde “Yılın Öğretmeni” seçtik. Yıl boyunca, daire dışında katıldığım bütün toplantılara Refet Hanım’ı da götürdüm. Hemen her toplantıda onu sahneye çıkararak anılarını dinledik ve katılanlar, büyük bir keyifle dinlediler. Refet Hanım böylece her gün basında haber olurken, halk da onu daha yakından tanımış oldu. Refet Hanım’ın önemli özelliklerinden biri, her yıl 24 Kasım’da kutlanan Öğretmenler Günü için, kıdemli öğretmenleri bulup, onları doğum tarihlerine ve kıdemlerine göre tasnif ederek, bir “Öğretmenler Albümü” hazırlamasıydı. O, Öğretmenlerin bu mutlu gününde davet üzerine ayrıca Ankara’daki törenlere de katılır, konuklar arasından sıyrılıp Başbakan ve Cumhurbaşkanının yakasına mutlaka bir Atatürk rozeti takıverirdi. REFEN ANGIN, “BAKAN DANIŞMANI” Dönemin Milli Eğitim Bakanı (E.) Korgeneral Hasan Sağlam’ın da dikkatini çekmesi üzerine, Refet Hanım’ı bir gün Bakanla tanıştırdık. Refet Hanım’a iltifatta bulunan Bakan ona, “Benim fahri Danışman’ım olun.” deyince, Angın’ın popülaritesi biraz daha arttı. Bakanın talimatı üzerine, Refet Hanım’a İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nde bir de oda verdik ve artık o, “Bakan Danışmanı” olmuştu. Hasan Sağlam’dan sonra gelen Milli Eğitim Bakanları (Vehbi Dinçerler, Metin Emiroğlu, H.Celal Güzel, Avni Akyol, Köksal Toptan, Nahit Menteşe, Nevzat Ayaz, Turan Tayan, Mehmet Sağlam, Hikmet Uluğbay, Necdet Tekin, Erkan Mumcu ve Hüseyin Çelik) ona hep sahip çıktılar ve görevini sürdürmesini istediler. “REFET ANGIN İLKÖĞRETİM OKULU” İstanbul Milli Eğitim Müdürü’yken, bir gün Okullara Ad Verme işiyle görevli Müdür Yardımcısı odama geldi. “Efendim, birkaç yeni okul açıyoruz. Bu okullara hangi isimleri verelim?”diyerek, önüme bir dosya koydu.Dosyayı incelerken, Refet Hanım odaya girdi. Ad verme sırası, Kağıthane’de açılan bir okula gelmişti. “İşte, bu okula da Refet Hanım’ın adını verelim.” dedim ve karşısına yazdım. Böylece, “Refet Angın İlköğretim Okulu” adıyla Refet Hanım, unutulmayanların arasına katılmış oldu. Refet Hanım, bu okulun ihyası için daha sonra çok çalıştı. Topladığı bütün yardımları bu okula aktardı. Okul, onun artık ikinci bir evi olmuştu. UZUNCA BİR HASTALIK VE ACI BİR KAYIP Refet Hanım, örnek ve yardımsever kişiliği ile halkımız ve eğitim çevreleri tarafından çok sevildi. Filvaki, onu çekemeyenler ve “Gitsin evinde otursun” diyenler de vardı. Ancak o, bu sözlere aldırış etmedi ve hiç kimseye küsmeden görevini sürdürmeye devam etti. Belki de Tarihçi olduğu için, laik devlet düzenini onun kadar iyi savunan bir kimseyi bu güne kadar hiç görmedim. Ancak o, kişisel yaşamında çok iyi bir Müslüman’dı. Cuma akşamları evinde mutlaka Kur’an okur, ancak gösterişten son derece sakınırdı. Lanetli Hürriyet Gazetesi’nin ve onun kimi satılık kalemlerinin üstüme saldırması üzerine, bir gün bana telefon edip, “Bu haksızlık ve zulüm karşısında sizin için ağlıyorum ve her akşam Kur’an okuyorum.” demişti. *** O, sağlığına ve özellikle yediği gıdalara çok dikkat ediyordu. Katıldığı bütün yemekli toplantılarda, bir dilim ekmek ve varsa küçük bir kap yoğurtla yemeği tamamlıyordu. İki yıl önce kutladığı 93ncü yaş gününde, vücut artık hastalık işaretleri veriyordu. Ruhu hala gençti, ama bedeni oldukça yaşlanmıştı. Birden yatağa düşünce, Merter’deki Özel Hizmet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastane, üç yıl süreyle ona çok iyi baktı. Tedavisi için gerekli her türlü tıbbi ihtimamı gösterdi. Ağzından hiç düşürmediği; “Hak tecelli eyleyince, her işi asan eder, Halk eder esbabını, bir lahzada ihsan eder.” sözü kulaklarımızda çınlarken, o hak’ka yürüdü ve 31 Ocak 2010 Pazar günü akşamı, tam 95 yaşında hayata veda etti. Ertesi günü, vasiyeti üzerine Ortaköy Mezarlığı’nda ebedi aleme tevdi ve teslim edildi. Ruhun Şad Olsun Refet Öğretmenim. Yalnız Cumhuriyete değil, bizlere de ışık verdin. Seni, hiç unutmayacağız. ARAS KARGO’dan AÇIKLAMA : Geçen haftaki yazımda, İlçemizde de Şubesi bulunan ARAS KARGO’nun, ağır olan yükleri ağırlığına, hacimli olanları ise boyutlarına göre fiyatlandırdığını yazmış, çifte tarife uygulayan şirketin, böylece ticari ahlakla bağdaşmayan bir “katakulli” yaptığını belirtmiştim. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.