|
||
İşçi Emeklileri, Acaba Boşuna mı Seviniyor? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Türkiye’de, oldum olası işçi ve memurlar arasında doğru dürüst bir maaş baremi kurulamadı. Memurlar için devletin, işçiler için de işyeri sahiplerinin ödedikleri primler esas alınarak bağlanan emekli aylıklarında, uzun yıllardan beri bir türlü adil bir denge sağlanamadı. Aslına bakarsanız, ödenen primler hep memur ya da işçinin aylığından kesilmiş, işveren olarak devlet ve işçiyi çalıştıranlar, fazlaca bir katkıda bulunmamışlardı. Sistem, hala böyle işliyor, ama emekli aylığı bağlanmasına gelindiğinde devlet çalışana hiç de adil davranmıyor. ÖDENEN PRİM AYNI, BAĞLANAN MAAŞ FARKLI 1980 li yıllarda ve daha önce emekli olan SSK mensuplarına bağlanan emekli aylıkları ile 1990 dan ve özellikle 2000 yılından sonra emekli olanlara bağlanan aylıklar arasında, büyük bir uçurum bulunuyor. Bu uçurum, bazen iki katı bile geçiyor. Mesela, aynı işyerinde çalışıp da, ayni süre için aynı primi ödeyen, ancak farklı zamanlarda emekli olanlar birbirlerinden çok farklı emekli aylığı alıyorlar. Bu uygulamaya göre eski emekliler, büyük ölçüde mağdur ediliyorlar. Açık bir örnek vermek gerekirse, 1980 li yıllarda emekli olan bir kişi 620 lira emekli aylığı alırken, aynı primi ödeyen, ancak 2000 yılından sonra emekli olan kişi ise, 1200 ya da 1300 lira alabiliyor. Hükümet, bu haksızlığa yıllardan beri hep göz yumdu. Geçtiğimiz hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yapılan bir açıklama, düşük aylık alan emeklileri ve ailelerini çok sevindirdi. Çünkü Bakan, bu haksızlığın artık ve mutlaka düzeltileceğini söylüyordu. BAKAN, ŞİMDİ YAN ÇİZİYOR Basın yayın organlarının konuyu haber yapması ve üst üste gündeme getirmesi üzerine, Çalışma Bakanı artık eskisi gibi konuşmuyor. Bakan diyor ki, “Bu konuda verilmiş kesin bir sözümüz yok. Yaptığımız doğru dürüst bir çalışma da yok. Basının yazdığı gibi, öyle büyük rakamları vermeyi düşünmüyoruz. Haksızlığı biliyor ve düzeltmeye çalışıyoruz. Emekli aylıklarının iki katına çıkarılması diye bir durum söz konusu değil. Yapılacak zam, herkese eşit olmayacak. Düşüncemiz, en düşük işçi emekli aylığını 300 lira kadar artırmayı, diğer düşük aylıkları da bir miktar artırmayı düşünüyoruz. Çalışmanın ne zaman sonuçlanacağı da belli değil.” “İPE UN SERMEK”, İŞTE BUNA DENİR Hükümet, plansız bir çalışma içindedir. Bu açıklama, iyi hesap/kitap edilmeden yapılmış, yıllardan beri mağdur edilen emekliler, yine hayal kırıklığına uğratılmışlardır. Oysa bu haksızlık bugün değil, çok seneler önce ortadan kaldırılmalıydı. 7 yıldan beri iktidarda olan AKP, memur ve işçi aylıklarında hiçbir zaman ciddi bir iyileştirme düşünmedi. Geçtiğimiz yıllarda % 4 + % 4, bu yıl ise % 2.5 + 2.5 olarak vermek istedikleri zam, enflasyonun çok altındadır. “Çalışanımızı ve emeklimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz.” diyen Başbakan, hep yalan söylemiştir. Mesela bu yıl toplam % 5 zam yapılacaktır. Enflasyonu kendileri açıklıyor. Söyler misiniz, enflasyon % 5 midir? Açıklamayı kendileri yaptılar ve “Adaletsizliği ortadan kaldıracağız.” dediler. Peki, şimdi neden dönüş yapıyorlar? “İpe un sermek “ işte buna denir. Neden umut dağıtıp, geri çekiyorsunuz? Eğer, bu haksızlık düzeltilmez ise, bu açıklamalar emeklilerle düpedüz alay etmek demektir. Bütün emekliler, şimdi hükümetten sözünü tutmasını bekliyorlar. MEMUR EMEKLİLERİ DE AYNI DURUMDA Aslında, memur emeklilerinin de işçi emeklilerinden fazla bir farkı yok. Bugün Müsteşar, Genel Müdür, Vali, Kaymakam ve benzeri üst görevlerde çalışmış olanların emekli aylıklarıyla, sıradan memurların emekli aylıkları arasında da tam bir uçurum var. Milletvekilleri ise, önceden hiçbir çalışmışlıkları olmasa bile, 2 yıl sonra emekli olma hakkı kazanıyorlar ve çok yüksek bir aylıkla emekli olabiliyorlar. Çalışırken aldıkları maaş ise, dudak uçuklatıyor. İktidardaki partinin adına bakar mısınız? “Adalet ve Kalkınma Partisi” Şimdi, iktidarın şu adaletine bakın. Bir de, bu memlekette kimlerin kalkındığına bakın. GELECEK YIL SEÇİM VAR İktidar, gelecek yaz için seçime hazırlanıyor. Yani, bir erken seçim kapımızda. İktidarın, ülkenin yönetiminde içine düştüğü açmazlar, onu güven tazelemeye mecbur ediyor. Eğer, tekrar aynı güveni sağlayabilirse, iktidarına devam edecek. Vatandaş, “Yetti artık !” derse, AKP’ye yol görünüyor. İktidarın en büyük korkusu, seçimi kaybettiği takdirde hesaba çekilmek. Muhalifleri, “İktidardan düştüklerinde, mutlaka hesap verecekler !..” diyor ve ekliyorlar. ”Yüce Divan onları bekliyor !..” Haksız da değiller. Bu memlekette yapılan haksızlıklar, yolsuzluklar yapanın yanına kar kalmazsa, gerçek demokrasi işte ona denir. Gerçek adalet, gerçek kalkınma da işte öyle sağlanır. İktidar mensupları şimdi, işte bu korkulu rüyayı görüyorlar. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.