|
||
Sağlık Bakanı Açtı, Ama Doktor Vermiyor !.. | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Hatırlanacağı üzere, hayırsever iş adamı İsmail Sarıkaya ve oğlu
Zafer Armağan Sarıkaya, geçtiğimiz yıl Saray Devlet Hastanesi'ne 50
yataklı bir ek bina ve poliklinik odaları yaptırmış, açılışını da
Sağlık Bakanı Recep Akdağ yapmıştı. Görkemli bir törenle yapılan
açılıştan sonra, hastane 100 yataklı hastaneler statüsüne alınmış ve
hastaneye her branşta doktor atanması için, Bakandan söz bile alınmıştı. Koca bir yıl beklemekle geçti. Doktor ataması bir yana, mevcutlardan Kadın Doğum Doktoru da görevinden alınmasına rağmen, yerine bir atama yapılmadı. Hastanede, yıllardan beri uzman bir Başhekim'den başka, bir Dahiliye, bir Aile Hekimi, bir Çocuk Hastalıkları Hekimi'nin dışında, pratisyen Hekimler görev yapıyor. Ve, gelen hastaların önemli bir kısmı ya Çerkezköy'e ya Çorlu'ya ya da İstanbul veya Edirne Tıp Fakültesi Hastanesine sevk ediliyorlar. Çünkü, hastalara müdahale edecek uzman hekim yok. Uzman hekim olmayınca, hastane uzmanlık gerektiren hastalıklar için yeterli donanıma da sahip değil. İhtimal o ki, kendi zorlama ve istekleriyle atanan 2 Diş Hekimi ise, araç gereç yetersizliğinden sadece diş çekimi, dolgu ve benzeri küçük tedavileri yapabiliyorlar. Köyleriyle birlikte nufüsu 50 bine ulaşan Saray ilçesinde, sağlık hizmetlerinin iktidar tarafından bu denli ihmal edilmesi ve ilçe halkının ciddiye alınmaması, insanı şaşırtıyor. SARAY'A, NEDEN "ÜVEY EVLAT" MUAMELESİ YAPILIYOR? Bu konuda insanın aklına çeşitli ihtimaller geliyor.Bunlardan en doğru olanı galibe iktidara Saray'dan oy çıkmaması. 2002 yılında iktidara gelen AK Parti, Belediye Başkanı CHP li diye, Saray'a tamamen sırtını çevirdi. Olağan kamu hizmetlerinin ve yatırımlarının dışında, ilçeye ek hiç bir hizmet getirmedi ve hiç bir yatırım yapmadı. İktidar partisi, 2 yıl sonra yani 2004 yılında yerel seçimlerin yapılacağını, hesaba hiç katmadı. Buna rağmen Saray Halkı, AK Parti'nin adayına neredeyse seçilecek kadar oy verdi. İlçe bazında yapılan hatalardan dolayı, AK Parti'nin adayı seçimi kıl payı kaybetti. İkitidar partisi, Saray halkının bu iyi niyetini ve kendisine gösterdeği yakınlığı yine anlamadı. İlçeye yine sırtını çevirdiği gibi, 1993 yılından beri iskelet halinde bekleyen ve bir türlü tamamlanamayan Kapalı Spor Salonu'na beş kuruş ödenek göndermedi. Üstelik hakkı olan ödenekleri, Çerkezköy Belediyesi kendi partisinden diye, hep Çerkezköy'e gönderdi ve o ilçenin Salonunu tamamladı. Bu durumu bilen ve gören Saray halkı da haklı olarak, 2009 seçimlerinde de AKP nin adayına, istedikleri oyu vermedi. Şimdi görülüyor ki AKP, inadından vazgeçmiyor ve Saray'a bir çivi çakmamak için, var gücüyle direniyor. BAŞBAKAN, ACABA ÖC ALMAK MI İSTİYOR? "El mi yaman, bey mi yaman ? göreceksiniz." sözünü söylediği tahmin edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her halde Saray'dan öc alma derdinde. Biliyorsunuz, Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken, eşinin memleketi olan Siirt'te kısa bir şiir okumuş ve bölücü unsurlar içeren bu şiir sebebiyle, yargılanıp mahkum olmuştu. Erdoğan cezasını, ünlülerin Cezaevi olarak bilinen Saray Cezaevi'nde çekmek istemiş, ancak ilçede rahatsızlık çıkar düşüncesiyle, dönemin Saray C.Savcısı buna izin vermemişti. O da, Cezayı Pınarhisar Cezaevi'nde çekmişti. Tayyip Erdroğan ayrıca, Belediyeye ait Saray Kültür ve Sanat Markezi'nde bir toplantı yapıp, halka hitab etmek istemiş, buna da dönemin Belediye Başkanı izin vermemişti. Durum böyle olunca, Başbakan Erdoğan'ın eski defterleri karıştırıp, ilçe halkından öc alma istediği anlaşılıyor. Savcı'ya ve Belediye Başkanı'na kızıp, ilçe halkını cezalandıran Tayyip Eroğan, şimdi acaba hangi yüzle bu halktan oy isteyebiliyor? Saray halkı, kendi yağı ile kavrulmaya hazırdır ve razıdır. Ancak, başta askerlik görevi yapmak ve vergi ödemek olmak üzere, devlete karşı bütün yükümlülüklerini yerine getiren bu halkın, devletin yatırımlarından ve imkanlarından faydalanma hakkı vardır. Saray halkı, devletten ya da onu yöneten iktidardan, sadaka gibi pirinç, makarna, bulgur ya da kömür istemiyor. Buz dolabı da istemiyor. Saray halkı, bu devletten hakkı olan yardım ve desteği görmek istiyor. 16 yıldan beri çürütülen, ilçesindeki Spor Salonu'nun bitirilmesini bekliyor. Belediye hizmetlerine destek verilmesini istiyor. İlçeye, kalıcı yatırımların yapılmasını ve ekonomik hayatın düzeltilmesini istiyor. Tek kelimeyle bu halk,"sadece hakkını" istiyor. " Verilmezse, ne olur?" derseniz, AK Parti iktidarı Saray'dan bundan sonra hiç oy alamaz. Saray ve Saray gibi İl, İlçe ve Beldeler, sandıkta bunun hesabını mutlaka sorarlar. Ve bu hesaplar, gün gelir AKP'nin başına büyük dertler açar. Saray halkı şimdi, iktidar partisinin bu inadından vazgeçip, Saray'a hakkını vereceğini, zıtlaşarak değil, kendini sevdirerek halkın oylarını kazanabileceğini umut ediyor. Ve diyor ki, "Ver ki, istemeye yüzün olsun." |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.