|
||
Bir Kapalı Çarşı Vardı! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Yine var. Ancak, kimi dükkanları tanınmayacak halde. İktidardan cesaret alan yandaşlar, kimi dükkanların avlularını dükkanlarına katıp, çarşıyı bozmuşlar. Fatih yaşasaydı, “Çarşıyı, ben size böyle mi teslim ettim?” derdi. İstanbul’a gezmeye gelenler, Kapalıçarşı’ya uğramadan geri dönmezler. Uzun yıllara dayalı bir geçmişi olan Kapalıçarşı, şöhretini hiçbir zaman yitirmedi. Anadolu’nun bazı yerlerinde adı, “Örtülü çarşı” olarak söylenir. Bir tarafı Beyazıt’a, öteki yanı Cağaloğlu’na bakan Çarşının yanlarından da giriş çıkışları var. Kapalıçarşı, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasından 7 yıl sonra, yani 1460 yılında Padişahin emri ile yapıldı. Amacı, esnafa toplu bir iş merkezi sağlamaktı. Temelleri son derece sağlam atılan ve çatısı da, temeli gibi sağlam yapılan Çarşı, geçen zaman içinde İstanbul’un adeta bir simgesi oldu. Zamanla, yanlardan genişletilen ve oldukça büyüyen Çarşı, bugün tam 45.000 m2’lik bir kapalı alanı kapsıyor. 66 sokaktan oluşan Çarşının içinde, 16 Han ve toplam 3600 kadar dükkan bulunuyor. Çarşıya çeşitli yönlerden girebilmek için de, 22 kapısı var. Bütün ihtiyaçlarını kendi bünyesinde karşılayan Çarşıda, Sağlık Ocağı, Polis Karakolu, tüm Bankaların şubeleri, Postane ve bir de Özel Güvenlik Sistemi bulunuyor. Günde 250 bin ile 400 bin kişinin ziyaret ettiği Çarşının, bugünlerde bazı sıkıntıları var. İktidarın yanlış ekonomik politikaları yüzünden, bu 3600 dükkandan 600 kadarı boşaltılmış durumda. Çünkü esnaf, “iş yok ki” diyor. ÇARŞININ ÇATISI DAHİL, HER TARAFINI GEZDİM. Kısa bir süre İstanbul Kültür Müdürlüğü yaptığım dönemde, Çarşının hemen her tarafını gezerek görmüş, çatısına bile çıkmıştım. Çarşıda dükkan sahibi olan kimi iktidar yandaşları, iktidardan cesaret ve izin alarak dükkanlarının avlu bölümlerini kapatarak, dükkanlarına katmış durumdalar. 9 yıl kadar önce, Çarşının yeniden bakım ve onarımı planlanmış, onarım devam etmekte, avluların kimi esnaf tarafından dükkanlara katılmasına ise, adeta göz yumulmaktadır. Kısaca, birkaç örnek vereyim. Bilenler hatırlayacaklardır. Mesela, Zincirli Han’ın iç avluya olan girişi kapatılmış ve binaya eklenmiş. Rubiye Han’ın iç avlusu da, çizilen projeye aykırı olarak kapatılıp, iç mekana eklenmiş. Yolgeçen Han’ın o geçiş yolu kapatılarak, yol ticaret alanına alınmış, avlusu yok edilmiş. Sorguçlu ve Baltacı Hanların avluları da küçültülmüş. Daha nice mekanlar, sadece rant için kapatılmış, dükkanlara dahil edilip, yok edilmiş durumda. 1894 depreminde büyük hasar gören Kapalıçarşı, bir çok yangın atlatmış, 1954 yangınından sonra esaslı bir biçimde onarılmıştı. Sadece kendi vatandaşlarımızın değil, yurt dışından gelen yabancıların da büyük ilgi gösterdiği çarşı, Krallar, Kraliçeler ve nice Devlet ve Hükümet Başkanlarının da merak alanına girmiş ve onlar tarafından da ziyaret edilmiştir. Bugün, Kapalıçarşı’yı yazıma konu yapmamın sebebi, tarihi benimsediğini ve onu koruduğunu belirten siyasi iktidarın, hiç de öyle olmadığı, yandaşlarının sırf rant için nice tarihi mekanları ve güzelim doğayı yok ettiklerini, hatırlatmak içindir. Dünyanın merak konusu olan ve herkesin görmek istediği bu tarihi mekanı, mutlaka korumak gerekiyor. Bizden sonra gelecek nesillere, yok etmeden hiç değilse bunu sağlam bırakalım. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.