Bir sürek avında, tazılar bir tilkiyi kovalamaya başlamışlar. Tilki, ormanda odun toplayan bir adama yaklaşmış. Ondan, kendisini saklamasını istemiş. Adam da ona kendi kulübesini göstermiş. Tilki kulübeye gidip bir köşeye saklanmış. Biraz sonra avcılar da gelmişler. Oduncuya, tilkiyi görüp görmediğini sormuşlar. Oduncu: — Görmedim, demiş. Ama parmağıyla da kulübeyi göstermiş. Avcılar, adamın işaretini anlamamışlar. Oduncunun sözüne inanıp oradan uzaklaşmışlar. Tilki, onların gittiğini anlayınca kulübeden çıkmış. Oduncuya hiçbir şey demeden uzaklaşmaya başlamış. Oduncu bu duruma pek öfkelenmiş: — Nankör hayvan! demiş. Böyle mi yapılır? Canını bana borçlusun. Bir teşekkür bile etmeyecek misin? Tilki başını çevirerek: — Teşekkür mü? Davranışların da sözlerin gibi güzel olsaydı, teşekkür ederdim. Hem de binlerce kere teşekkür eder öyle giderdim, demiş. Sonra da oradan hızla uzaklaşmış. Bu masalda verilen öğüt: Gerçek iyilik sadece sözle değil, davranışlarımızda da aynı tutarlılığın olmasıyla gerçekleşir. Kaynak: Masallar com. Kalın sağlıcakla.
Karagöz Hacivat: Bayramlaşma Bayramı
Karagöz Hacivat konuşmaları kısa ve komik nükteler. Hacivat ve Karagöz’ün kısa konuşmalarına eklediğimiz yeni diyalogda bizim kafadarlar bayramlaşıyor. Okuyun, bayılacaksınız. ?? Bayramlaşma Bayramı (Karagöz gelir, içeri girerler.) HACİVAT – Karagöz’üm hoş geldin!… KARAGÖZ – Hoş bulduk Hacı Cavcav, hoş bulduk!… Ver elini öpeyim! HACİVAT – Efendim, bu ne el öpmesi?… KARAGÖZ – Pataklarım ha, öğrenemedin mi? Bayramlaşma el öpmesi tabi… HACİVAT – Tamam, biliyorum da, bayramın daha ilk gününde bu kaçıncı bayramlaşma? KARAGÖZ – Köftehor, kaçıncı olursa olsun, bayramlaşma kötü mü? HACİVAT – Canım kötü olur mu? Bayram güzel, bayramlaşma çok güzel ama… KARAGÖZ – İyi ya, benim bayramın ilk günü fırsat buldukça senin elini öpmem de hepsinden güzel… HACİVAT – Artık yeter efendim! Bayram namazından sonra sabah câmide bayramlaştık. KARAGÖZ – Yalan söyleme! Bayram bahşişi almak herkesin içinde ayıp olur diye dışarıda bayramlaştım. HACİVAT – Her ne ise… Beraber yürüdük, evlerimize ayrılırken tekrar bayramlaştın! Yine ses çıkarmadım. KARAGÖZ – Hele ses çıkar da göreyim. “Hacivat benimle bayramlaşmıyor, elini öptürmüyor” diye bağırırım. HACİVAT – Zaten ben de, sana inanan çıkar da eşe dosta bayram günü rezil olurum diye çekiniyorum. KARAGÖZ – İyi yapıyorsun Hacı Cavcav!… HACİVAT – İyi yapıyorum ya, durmadan elini öpen sadece sen olsan ona da razıyım. Çocukların torunların daha câmide iken senin arkanda kuyruk olmaya başladı. KARAGÖZ – Ağzını bozma, bayram demem pataklarım. Köftehor ben kedi miyim de arkamda kuyruk uzasın?
|